Bilim insanları, Alzheimer’ı erken teşhis ederek hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce hastaların tedaviye başlamasını sağlayacak yeni bir kan testi geliştirdi. Japonya ve Avustralya’daki bilim insanları tarafından geliştirilen ve Nature isimli bilim dergisinde yayımlanan çalışmanın, erken tedaviyle hastalığın yavaşlatılmasına ve hatta gelecekte durdurulabilmesine olanak sağlayabileceği belirtiliyor. Sağlıklı, hafıza kaybı yaşayan ve Alzheimer hastalığı bulunan kişiler üzerinde denenen ve henüz erken aşamalarında olan testin, yüzde 90 oranında doğru sonuç verdiği açıklandı.
Uzmanlar, girişimlerin henüz erken bir aşamada olduğu için daha fazla test yapılması gerektiğini, fakat şu anki durumun oldukça umut verici olduğunu söylüyor. Alzheimer hastalığı, hastalarda hafıza kaybı belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce başlıyor.
Alzheimer hastalığını da kapsayan ve bunama olarak da bilinen Demans hastalıklarında, beyin hücreleri kalıcı olarak hasar görmeden erken teşhisin önemli olduğuna vurgu yapılıyor.Bu yüzden, Alzheimer hastalığını teşhis edebilecek testler bulabilmek için çok sayıda araştırma yapılmakta. Hastalığı teşhis edebilecek metotlardan biri, amiloid beta denilen ve hastalık sırasında beyinde oluşan zehirli bir protein. Bu proteinleri beyin taramasında tespit etmek mümkün, fakat oldukça masraflı ve elverişsiz.
Düşük masraflı olan yeni test ile kan dolaşımındaki amiloid parçaları aranıyor.
Araştırmacılar, amiloid parça türlerinin oranlarını değerlendirerek, beyindeki amiloid beta seviyelerini doğru olarak tahmin edebiliyor. Çalışmanın, kanı inceleyerek beyinde neler olduğunu anlamanın mümkün olduğunu gösterdiği ifade ediliyor. Test için yapılan çalışmalarda, araştırmacıların zihinsel olarak normal, orta derecede zarar görmüş ve Alzheimer hastalığı teşhisi konmuş 373 Japon ve Avustralyalıyı test ettiği belirtildi.
Daha sonra omurilik sıvısı ölçümleri ve Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) olarak bilinen taramalar kullanılarak, yaptıkları tahminlerin doğruluk oranları hesaplandı. Bunun ardından yeni testin onda dokuz oranında doğru sonuç verdiği bulundu.
King’s College London’dan Dr. Abdul Hye, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“İlk kez bir ekibin kan plazmasındaki amiloid ile beyin ve beyin-omurilik sıvısı arasında güçlü bir ilişki kurmasıyla, bu çalışma büyük çıkarımlar sunuyor.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON










