Londra’da tiyatro dalında eğitmenlik yaparak sanat camiasında ön plana çıkan Ümmühan Putgül ‘Guest Theatre’ ismiyle yeni bir tiyatro ekibi oluşturdu. İrem Sayılgan, Sevil Kotan ve Ümmühan Putgül’den oluşan topluluk, mayıs ayında Finsbury Park Theatre’da premier yapmayı planlıyor.
Önceki yıllarda daha çok çocuk oyunları sahneye koyan ekip, kez yetişkinler için kolları sıvadı. Ekip, ilk olarak 1971 yılında Adalet Ağaoğlu tarafından yazılan tek perdelik bir oyun olan ‘Kozalar’ı Londra’da tiyatroseverlerle buluşturmak istiyor. Bu anlamda Oyunu yönetmek için Türkiye’den Enginay Gültekin’i davet eden oyuncular, bu proje için oldukça heyecanlı.
Londra’daki çalışmaya katılacak olan oyunun yönetmeni Enginay Gültekin Kozalar ve Guest Theatre için şunları söyledi: “Adalet Ağaoğlu, hayran olduğum ve çok saygı duyduğum bir yazar. Edebiyatımızın ve tiyatro tarihimizin üretken yazarlarından biri. ‘Kozalar’ oyununda da çoğu eserinde olduğu gibi toplumcu bakış açısını yansıtıyor’ Gültekin, “Guest Theatre’ın kurucusu Ümmühan Putgül ‘Kozalar’ oyununu sahnelemeyi düşündüğünü ve benim Yönetmemi istediğini söylediğinde, yıllar önce okuduğum metni bir daha okudum ve çok heyecanlandım. Oyun önemli ve değerli bir politik-absürd örneği. Hepimiz için bir farkındalık vadediyor. Seyirciye özeleştiri yapması için iyi bir fırsat sunuyor.
Oyun 40 yıl önce yazılmış olsa da ana hatlarıyla güncelliğini koruyor. Dünyanın pek çok yerinde acı, şiddet, açlık, işsizlik, ayaklanma, isyan ve savaş var. Biz bu acının arkasında duramıyoruz, değiştirme gücünü kendimizde bulamıyoruz. Ondandır ki yok sayıyoruz, görmüyoruz, duymuyoruz, hiçbir şey hissetmiyoruz. Biz de saklanıyoruz hayatta”.
Enginay Gültekin, “Yetmişlerde oyunun yazıldığı dönemde yaşanan sağ-sol ayrışması günümüzde uyanmaya çalışan ve sınıfsallaşmaya giden bir toplum ayrışmasına bıraktı yerini. Bu sancının ortasında da sessiz kalmaya devam eden, hayata kapısını penceresini kapatan umursamaz bir topluluk duruyor. Kanıksama temeline oturtulan sistem, insan davranışının geneline hakim olmayı başardı. Mana kayboldu… Bu anlamda güncelliğini koruyor metin. Ustalıkla kaleme alınmış bir sistem ve duyarsızlaşma eleştirisi. Hepimizin kozalarımızdan çıkıp, renklerimizi tüm dünyayla paylaşma özgürlüğünde olacağımız bir dünya dileğimle.”