38 yıldır Londra’da yaşayan Engin Öngel’in asıl mesleği; Fizik ve Matematik Hocası. Tavla oyununa bir ‘beyin sporu’ olarak bakan Engin “Hoca”, çıktığı birçok turnuvada onlarca ödüller kazandı. Başarılı usta, bu yıl Londra’da 10-11 Mayıs tarihlerinde düzenlenen ‘London Backgammon Open’ adlı tavla turnuvasına katıldı.
Yarışmada iyi bir performans sergileyen Öngel, ‘Super Jackpot’ ödülünü kazanmayı başardı. 16 kişinin katıldığı turnuvada, ödülün yüzde 70’i birinciye, yüzde 30 da finaliste gitti. İsrailli rakibini finalde yenmeye başaran Engin Öngel de turnuvada yaklaşık 11 bin 200 sterlin ve bir de kupa kazandı. Katılımcıların bin sterlin ödeyerek katıldığı turnuvaya, Amerika, İsrail ve Japonya gibi ülkelerden yarışmacılar katıldı.
Kazandığı kupa ile birlikte geçtiğimiz Salı akşamı gazetemizi ziyaret eden Öngel, Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nesin Fehmi ve tavla meraklılarının sorularını yanıtladı. Bir çok kişinin tavlaya şans gözüyle baktığını ifade eden Öngel, “Şans gelip geçicidir. Uzun dönemde devamlı bilgili ve hünerli olan galip çıkar. Şansla belki bir beş el kazanabilirsiniz ama uzun dönemde şans faktörü kendisini yitirir. Benim için tavla gelen zarı en iyi şekilde en doğru şekilde oynama bilimidir” dedi. Fehmi’nin ‘Sizin Super Jackpot’ ödülü kazanmanız sürpriz oldu mu?’ şeklinde sorusuna Öngel, “Olanda oldu, olmayan da oldu. Tavlada duygusal olursanız kaybetmeye mahkumsunuz” diye cevapladı.
Birçok oyuncunun ve tavla meraklısının Battersea’de bulunan tavla kulübüne gittiğini söyleyen Öngel, “En iyi oyuncular bu kulübe gediyor. Bunun dışında Ealing’de her Perşembe günleri lokal turnuvalar düzenleniyor. Ayrıca Camden Town’da her ayın ikinci Pazartesi günü yeni lokal turnuvalar düzenleniyor” dedi. Konuşmasında tavlanın tarihçesine de değinen Öngel şunları söyledi: “Eski zamanlarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoruna, hediye olarak gönderir. Bu yeni oyunu ona gönderdiğini kendisinin de bir oyun icat ederek ona göndermesini ister. İran şahı Nevşiyann’de veziri Büzur Mehir’e yeni bir oyun bulmasını söyler. Çok akıllı olan vezir 10 gün içerisinde tavla oyununu icat eder. Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlandığı bilinmektedir. Tavlanın içindeki karşılıklı 6’şar hane 12 ayı temsil eder.15 açık ve 15 koyu renkli pul, Ayın 15 gece ve 15 gündüzünü simgeler. Karşılıklı 12’şer hane günün 24 saatidir. Tavlada, 4500 civarında hamle ihtimali bulunur…”
Öngel, birçok yarışmada, Vido Tavla turnuvalarının neden tercih edildiği ile ilgili de şöyle konuştu: “Vido olayı tavlayı daha karışık yapıyor. Bence, Doğu’da icat edilen tavla nasıl Batı’ya kaydı bunu incelemek lazım. Batılılar bu oyunu incelediklerini şans faktörünün çok yüksel olduğunu kanısına varıyorlar. İşte şansın rolünü azaltmak için şu sistemi ekliyor Batılılar. Danimarka’da ilkokullarda tavla ve satrancın oynanmasına izin veriliyor. Danimarka bu tür oyunlara çok önem veriyor ve neredeyse tavla Danimarka’nın milli oyunu haline geldi…”