Fransa’nın Calais kentindeki “Jungle” kampının yıkılmasıyla ortada kalan sığınmacılar, İngiltere’ye gidebilmek umuduyla kentin limana yakın noktalarındaki çadırlarda ağır kış koşullarında hayata tutunmaya çalışıyor.
Ülkelerindeki savaş ve yoksulluktan kaçarak daha iyi bir yaşam umuduyla Etiyopya veya Eritre’den yola çıkarak İtalya üzerinden Fransa’nın kuzeyindeki Calais kentine ulaşan sığınmacılar, kurdukları “daha iyi bir yaşam hayali” için aylardır parasızlık, açlık ve kimi zaman sıfırın altına düşen soğukla mücadele ediyor.
Ekim 2016’da dünyanın en tehlikeli sığınmacı kampları arasında gösterilen Jungle kampının yıkılmasıyla burada kalan sığınmacılar yeni arayışlara girdi. Bölgedeki çamur ve çöplerin bulunduğu arazilerde barınmaya çalışan sığınmacılar, hayatın zorluklarıyla mücadele ediyor. Gün içerisinde en temel ihtiyaçlardan yoksun şekilde çevrede dolaşan Eritre ve Etiyopyalı sığınmacılar, kimi zaman otoban kenarında yürüyor, kimi zaman da sivil toplum kuruluşlarının kısıtlı yemek yardımından faydalanmak için uzun kuyruklarda bekliyor.
Her güne “İngiltere’ye adım atma” hayaliyle uyanan sığınmacılar, bu hayallerini bir sonraki güne ertelemek zorunda kalıyor. Sığınmacılar, kışın da sertleşmesiyle giderek soğuyan havalarda amaçsızca hayalini kurdukları hayat için gün sayıyor. Her güne “İngiltere’ye adım atma” hayaliyle uyanan sığınmacılar, bu hayallerini bir sonraki güne ertelemek zorunda kalıyor. Sığınmacılar, kışın da sertleşmesiyle giderek soğuyan havalarda amaçsızca hayalini kurdukları hayat için gün sayıyor.
Sığınmacıların kaldığı “Jungle”ın yıkımının sokakta kalan sığınmacıların sayısını gittikçe artırdığı gözleniyor. Her tarafın çöple kaplı ve etrafının sanayi fabrikaları ile çevrili olduğu arazide sığınmacı ailelere ise pek rastlanmıyor.
Bölgede, hikayeleri meçhul başka milletten sığınmacılara ait daha önceden yazılmış duvar yazıları görülüyor.