
İşçi sınıfının taleplerini her yıl tema olarak belirleyen organize komitesi, yüzlerce Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) üyesinin gönüllü ve disiplinli çalışmasıyla bu dev organizasyon bu yıl 36’ncı kez yinelendi…
DAY-MER’in 1 Haziran’da piknikle başlayan 36. Kültür ve Sanat Festivali Clissold Park’da 6 Temmuz şenliğiyle sona erdi.
“Göçmen işçilerin sesi” olan toplumun en uzun soluklu festivalinde resim ve fotoğraf sergileri, çocuk şenliği, gençlik futbol turnuvası, tiyatro gösterisi, paneller ve daha birçok etkinlik düzenlendi.
Park şenliğinde ise Niyazi Koyuncu, Dodan, Fero Kay, Ernesto Chahaud ve Day-Mer Erbane Grubu sahne aldı, Türkiye ve İngiltere’den pek çok konuşmacı 5 bine yakın katılımcıya seslendi.
Farklı kültürlerden ziyaretçilerin de yer aldığı geleneksel şenlikteki tanıtım masaları, otantik yiyecek, içecek ve kitap tezgahları da renk kattı.
Kurum ve kuruluşların ortalama ömrünün 20-25 yıl aralığında olduğu Birleşik Krallık’ta DAY MER’in bıkmadan, usanmadan ve uzlaşmadan üstelik rüzgara karşı ayakta kalabilme becerisi övgüye değer.
Dile kolay 36 koca yıl kesintisiz ve gönüllü bir festivali organize etmek… Kurulduğu 1989’dan sonra göçmenlerin dayanışmasını öne çıkaran Festival, Londralı olarak küresel sorunlara duyarlılık göstermeye çalışıyor…
Her yıl farklı kültürlerin müzik ve folklörüne sahnesini veren, sendika ve demokratik STK temsilcilerine mikrofon uzatan festivalde, her yıl olduğu gibi bu yıl da çıtanın daha yükseltildiği söylenebilir…
Park Şenliği’nde Türkiye’den konuk edilen sanatçı seçiminde her zaman duyarlı davranan Festival Komitesi, “aydın” kimliğinden dolayı düzen tarafından aforoz edilmiş sanatçılarla dayanışarak onların arkasında rüzgar olmayı da hedefledi…
Festival’in her programı ince elenip sık dokunuyor ve deneyimli usta ellerde oya gibi işleniyor…
FESTİVAL’İN EVRİMİ
Londra’da toplumun lokomotifi olmayı hedefleyen DAYMER beslendiği bu devrimci kültürü festivaline de taşıyor. Festivalin ilk yıllardaki amacı, Türkiye’deki nitelikli kültürel ve sanatsal etkinlikleri topluma taşımak, içinde yaşanılan baskın kültürün asimilasyonuna karşı entegrasyonu savunmak, toplumun ilerici kesimlerini toplumla kaynaştırmak ve farklı kültürler arasında yakınlığı sağlamaktı…
Toplum nüfusunun giderek artması ve ikinci ve üçüncü kuşağın oluşması, DAY-MER’in bir Türk-Kürt dayanışma örgütünden Londralı bir sivil toplum örgütüne evrilmesini sağladı. Hackney’de eski bir kütüphanede faaliyetlerini sürdüren DAY-MER toplumla birlikte büyüdü ve 2008’de Tottenham’daki kardeş dernek Londra Toplum Merkezi’ni (LMTNorth London Community House) açmayı başardı.
DAY-MER’in bu değişiminde yönetimde görev alanların vizyon sahibi olmaları kadar, geldikleri siyasi geleneğin de büyük payı vardı kuşkusuz. Artık “göçmen”lerin değil, Londralı bir toplumun kaygıları, sorunları ve ihtiyaçları DAY-MER’in gündemindeydi…
DAY-MER festivalleri de bu değişime göre şekillendi. Birleşik Krallık’ın Irak’ı işgali döneminde festivalin teması “barış”, finans kapitalin kendi yarattığı krizin faturasını çalışanlara ödettirmeye çalıştığı dönemde de “kriz ve krize karşı mücadele” olarak seçildi… DAY-MER festivalleriyle, mozayiğin bütün renklerini bir zenginlik olarak görmeyen egemen kültürün bizim renklerimizi “göçmen kültürü” ya da “göçmen sanatı” diyerek bir alt kategoride alma çabasına da karşı çıktı.
DAY-MER’in her dönem mücadele ettiği bir başka olgu ise Birleşik Krallık’ta ırkçı saldırılardı. Irkçılık, bazen British National Party’nin açıkça yaptığı yabancı düşmanlığında, bazen de hükümetlerin sinsi yasal düzenlemelerinde başını kaldırdı. Sendikalar, ırkçılık karşıtı birliktelikler ve Savaş Karşıtı Koalisyon DAY-MER’in eylem birliği yaptığı oluşumlar oldu…
TOPLUM TARİHİ İLE ÖRTÜŞÜYOR
Londra’da emekten yana kurumlarla birlikte güç birliğine özel önem veren DAY-MER’in gelişim çizgisinin, İngiltere’deki Türk ve Kürt toplumunun yarım asrı geçkin tarihiyle de örtüştüğü söylenebilir. DAY-MER kültür ve sanat festivalleri bugün, günümüzde, “Artık Londralı olan bizler, farklı kültür kökenlerimizle bu ülke kültür mozayiğine kattığımız renkleri tanıtmaya, korumaya ve diğer renklerle uyumlu birliktelik oluşturmaya çalışıyoruz” mesajını veriyor… Yarın mı?
Her zaman sınıfsal bir bakış açısıyla toplumun nabzını tutmaya çalışan DAY-MER bir tarih sonrasında da sınıf kardeşleriyle birlikte diyalektik yöntemlerle mücadelesini sürdürecek… Ta ki herkesin gereksinimine göre tükettiği o güne ulaşana kadar…
- İngiltere’deki Kıbrıslı Türk toplumu da KKTC seçimlerini heyecanla bekliyor
- İngiltere’deki devlet hastanelerinde yıldız dönemi…
- Bütün göçmenler bir günlük genel greve gitmeli
- Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?
- Nereden çıktı bu veraset vergisi ?
- Türkiye’den, İngiltere’de emlak ve banka kredisi almak olası
- Singer dikiş makinesi tatilde
- 1 Eylül “Dünya Barış Günü” kutlu olsun
- Londra’da direnişin karnavalı Notting Hill başlıyooor
- “Bir de sütlü kahve söyle”