Hayır demeyi öğrenmenin ve uygulamanın maruz kalınan stres düzeyini düşürmeye ve kişinin hayatındaki önemli şeylere vakit ayırmasına yardımcı olacağını vurgulayan Neolife Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bora Telaferli, “Birisine hayır demek kişiyi umursamaz, bencil ve diğer kişilere sırtını dönmüş olarak görünmesine neden olabiliyor.
Bazen bu durumların altında beğenilmemek, hoşlanılmamak, eleştirilmek, reddedilmek, dışlanmak ve bir arkadaşlığı kaybetmek korkusu yatabiliyor. İlginç bir şekilde hayır diyebilme becerisi öz-güven ile yakın bir ilişki içinde bulunuyor. Öz-güven ve öz-saygısı düşük olan kişiler sıklıkla başkalarına karşı çıkma konusunda sıkıntı duyuyor ve başkalarının gereksinimlerini kendilerininkinin önüne koyma eğilimi içinde oluyor. Kişi başkaları için yaşayan birisine dönüştüğünü hissettiğinde, kendi öz-değeri diğer insanlar için yaptıklarına bağımlı hale gelebiliyor. Böylece zaman içinde çevrede kişinin her daim hazır olmasını ve taleplerinin karşılamasını bekleyen bir çember oluşuyor. Hayır diyememenin kişi üzerinde yorgunluk, baskı altında hissetme ve fevri hissetmesine neden olabiliyor.” diyor.
Hayır demek, evet demeye göre daha sağlıklı bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Kişinin evet demeye devam etmesi taleplerin sayısının artmasına, stres düzeyini düşürememesine ve kişinin önem verdiği şeylere zaman ayıramamasına neden olabiliyor. Hayır demek belki en kolay yol olmasa da, kişinin stresini azaltmayı, sorumlukları daha iyi yerine getirmeyi, yeni ilgi alanları edinmeyi sağlıyor. Telaferli, aşırı yük ve fazla stres altında kalmanın ve bunlardan evet diyerek kurtulacağını düşünmenin, kişinin kendisini hasta ve tükenmiş hissetmesine neden olduğunu vurguluyor.