İşçi Partisi’nden milletvekilleri, Theresa May ve Jeremy Corbyn’in Brexit düğümünü çözmek amacıyla yürüttüğü müzakerelerden ikinci referandumu içermeyen bir anlaşma çıkmasını istemiyor.
Muhafazakar Parti’den Brexit yanlısı milletvekillerinin ise Başbakan’ın muhalefet lideriyle “Soft Brexit” için anlaşma zemini aramasından rahatsız olduğu ifade ediliyor.
The Daily Mail gazetesine göre, bu müzakereler kapsamında, Avrupa Birliği ile gümrük birliği yapılması gibi daha yumuşak bir Brexit’in yolunu açabilecek konular gündeme geldi. Yapılan açıklamalarda, May ve Corbyn arasında yapılan görüşmelerin ‘yapıcı’ bir şekilde gerçekleştiği belirtildi.
Başbakan Theresa May, bugüne kadar yaptığı açıklamalarda, İngiltere’nin AB ülkeleri arasındaki gümrük birliğinden çıkacağını söylüyordu.
May, AB dışındaki ülkelerle de bağımsız ticaret anlaşmaları yapmak istediği için, Brexit müzakerelerinde gümrük birliğini ‘kırmızı çizgi’ olarak değerlendiriyordu.
Gümrük birliği, AB’ye üye ülkeler arasındaki ticaretlerde gümrük vergisini ortadan kaldırıyor ve AB dışından yapılan ithalatlar için ortak bir dış gümrük tarifesi uygulanıyor. Bu nedenle, İngiltere’nin gümrük birliği içerisinde kalması, AB dışındaki ülkelerle ticaret yaparken gümrük vergilerini düşürmesini engelleyecek bir durum olarak göze çarpıyor.
The Daily Mail gazetesine göre, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise Avrupa Birliği ile kalıcı bir gümrük birliği istiyor.
Corbyn, önerisinin, AB’nin ileride yapacağı ve İngiltere’yi de etkileyecek olan ticaret anlaşmalarında İngiltere’nin de söz hakkı olmasını içerdiğini söylüyor.
Ayrıca, Jeremy Corbyn’in çalışma hakkıyla ilgili taleplerde de bulunduğu belirtiliyor.
Buna göre, gelecek hükümetler, ileride çalışma yasaları ve sendikalarla ilgili Avrupa Birliği tarafından geçirilen her kuralı kabul edecek. Müzakerelerin bir başka konusunun da Brexit sonrasındaki göçmenlik kurallarıyla ilgili olduğu belirtiliyor.
AB vatandaşlarının serbest dolaşımı, Brexit referandumunun merkezindeki konulardan biriydi.
Hükümet, Brexit sonrasında göçü kontrol altında tutmak için yeni kurallar getirmek istiyor.
Ülkeye gelecek olanların kimliklerine göre değil, yeteneklerine göre belirlenmesi amaçlanıyor.
Yurt dışından yalnızca kalifiye elemanların çalışma vizesi alabilmesi için, yıllık 30 bin sterlin maaş kazanma şartı konulması gündemde.
Çok sayıda İşçi Partili seçmen de kontrolsüz göçe karşı oldukları için AB’den ayrılmayı desteklemişti.
İşçi Partisi’nin manifestosunda da AB’den ayrıldıktan sonra serbest dolaşımın biteceği belirtilmişti. Buna rağmen, İşçi Partisi, Brexit sonrası göçmenlere çalışma vizesi verilmesi için yıllık minimum 30 bin sterlin maaş kazanma şartı önerilerine karşı çıkıyor. The Daily Mail gazetesine göre, Brexit konusunda ikinci bir referandum yapılması da müzakerelerde gündemde olabilecek konulardan.
Jeremy Corbyn’in ikinci bir referandum talep etmesinin, müzakereleri bitirebileceği belirtiliyor.
Theresa May’in muhalefet lideriyle görüşme kararı almasının en önemli nedeninin, Brexit’in İşçi Partisi’nin de desteğiyle kısa sürede tamamlanması olduğu ifade ediliyor.
İkinci bir referandumun, Brexit sürecinde en az bir yıllık bir erteleme olması anlamına geleceği ve bu durumun May için kabul edilemez olduğu belirtiliyor.
Jeremy Corbyn tarafındaysa, ikinci referandum konusunun parti içinde bölünmelere yol açan en büyük etken olduğu görülüyor.
Corbyn’in Theresa May ile ikinci referandumu içermeyen bir anlaşmaya varmasının, İşçi Partisi’ndeki AB yanlılarını öfkelendireceği ifade ediliyor.