Muhafazakarlar ‘yeni aşırıcılık’ tanımı konusunda bölündü; endişeler var

Hükümetin yeni aşırıcılık tanımı planı, kabinede eşcinsel evliliğe, kürtaja ya da yeni transseksüel haklarına karşı çıkan grupları istemeden de olsa cezalandırabileceği endişelerine yol açtı.

Bakanlar, İngiltere’de artan İslamcı ve aşırı sağcı aşırıcılıkla mücadele etmek amacıyla tanımı “başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar veren” bir ideolojiyi destekleyen herhangi bir grup ya da bireyi kapsayacak şekilde güncellemeye çalışıyor. Ancak bazı bakanlar bu tanımın, örneğin transseksüel kadınların eşcinsel tesislerine erişimine karşı çıkan toplumsal cinsiyet eleştirmeni feministler ya da eşcinsel evliliğe veya kürtaja karşı çıkan muhafazakar Hristiyan gruplar gibi grupları yasaklayacağından korkuyor.

Düşünülen tekliflere göre tanım, Whitehall’daki, hükümet organlarındaki ya da quangos’taki herhangi birinin yeni tanıma uyan grup ya da bireylerle ilişki kurmasını ya da onlara fon sağlamasını yasaklayacak. Bu tanım yasal olmayıp, yeni bir suç tanımı değil, dolayısıyla sadece hükümet organlarının, yetkililerin ve bakanların kimlerle ilişki kurabileceğini ve kimleri finanse edebileceğini etkileyecek.

Mevcut tanımı gören üst düzey hükümet yetkilileri, bunun toplumsal cinsiyet eleştirisi yapan gruplar ve kürtaj ya da eşcinsel evlilik gibi konulara karşı kampanya yürüten dini gruplar gibi bir dizi örgütle “gerilime yol açacağı” uyarısında bulundu. Bir hükümet kaynağı “Bu inanılmaz derecede zor olacak. Küçük ‘c’ muhafazakar grupların bundan nasıl etkileneceğini çok çabuk görebilirsiniz” dedi.

Bakanlığının, görüşleri Eşitlik Yasası kapsamında korunan cinsiyet, din veya inanç gibi özelliklere giren kişileri korumasını sağlamak için tanımı sıkılaştırma planları üzerinde çalıştığı anlaşılan Gove’un, ayrıca aşırıcılıkla mücadele için yeni bir hükümet biriminin bireylerin veya grupların yeni tanımı ihlal edip etmediğini değerlendireceğini duyurması bekleniyor. Hükümet kaynakları bunun, grupların istemeden de olsa hükümlerin dışına çıkmasını önlemek için ekstra bir koruma sağlayacağını söyledi.

Rishi Sunak ayrıca, tanımı genişletme planları konusunda arka plandaki milletvekilleriyle yeni bir savaş başlatma riskini de taşıyor. Partinin sosyal muhafazakar kanadından Muhafazakar milletvekili Miriam Cates, aşırılık tanımının genişletilmesinin “temel özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına giden kaygan bir yokuş” ve “otoriterliğe giden bir yol” olduğunu söyledi.

Pazartesi günü The Times gazetesinde yer alan ve tanımın kurumların ya da değerlerin “altını oyan” eylemleri de kapsayacağı yönündeki haberlere yanıt veren Cates, böyle bir adımın gereksiz olduğunu ve İslami aşırılıkla şiddete teşvik, terörizmi yüceltme, ırkçılığı teşvik etme ve tehditte bulunma gibi mevcut cezai suçlar yoluyla mücadele edilebileceğini ve edilmesi gerektiğini söyledi.

Cates, Twitter/X’te şunları yazdı: “Bu değerlerin ne olduğu konusunda bir fikir birliği ve kesinlikle yasal bir tanım yokken ‘Britanya değerlerini zayıflatmak’ ne anlama geliyor? Çok sayıda görüş ve inanca sahip özgür ve demokratik bir toplumda ‘aşırıcılığı’ şiddet ve terörizmden ayırmak aptalca ve tehlikelidir. Bazı insanlar toplumsal cinsiyet eleştirisi yapan görüşlerin ‘aşırı’ olduğunu düşünüyor. Bence doğuma kadar kürtajı suç olmaktan çıkarmak ‘aşırılıktır’. Muhalif politikacılar mevcut hükümetin ‘aşırı’ olduğunu düşünüyor. Martin Luther King, William Wilberforce ve süfrajetlerin hepsi ‘aşırı’ olarak görülüyordu. Eğer ‘aşırı’ görüşler yasadışı ise, o zaman ‘aşırılığı’ tanımlayan kişi ifade, din, basın ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlama gücüne sahip olur. Otoriterliğe giden yol budur.”

Başbakan Cuma günü No 10 önünde yaptığı konuşmada hükümetin bu ay Birleşik Krallık’ta aşırıcılıkla mücadele için “yeni ve sağlam bir çerçeve” sunacağını ve radikalleşmeyle mücadele için tasarlanan Prevent programına “desteği iki katına çıkaracağını” söyledi. Kasıtlı olarak Birleşik Krallık’ın “çok inançlı demokrasisini” baltalamaya çalıştığını söylediği aşırılık yanlılarıyla yüzleşmesi gerektiğini söyleyen Sunak,  demokrasinin aşırılık yanlıları tarafından hedef alındığı ve “ulusu parçalamaya çalışan güçler” olduğu uyarısında bulundu.Sunak, düzenli olarak gerçekleştirilen Gazze protestolarının Birleşik Krallık’ta artan İslami aşırılık ve antisemitizm seviyelerini körüklediğine dair endişelerini de dile getirdi.

Sınır paketinin bir parçası olarak İçişleri Bakanlığı, İngiltere’ye girişi yasaklanacak yabancı aşırılık yanlısı vaizlerin bir listesini hazırlıyor. Hazine bakanlarından Bim Afolami aşırıcılıkla mücadelenin başbakanın “çok ama çok önem verdiği” bir konu olduğunu söyledi. Afolami, Sky News’e verdiği demeçte: “Kendisi beyaz olmayan ilk başbakan. Sahip olduğumuz son derece olumlu çok kültürlü demokrasiyi destekleme sorumluluğunu kesinlikle gördüğünü düşünüyorum. Ancak bu, genel anlamda toplum mantıklı ve yetişkin bir şekilde davrandığında mümkündür ve son birkaç aydır, özellikle de İsrail’deki 7 Ekim saldırılarından bu yana, işlerin yanlış yöne gittiğini gösteren bazı endişe verici işaretler var”dedi.

Bir hükümet sözcüsü yeni tanımın eşcinsel evliliğe karşı çıkan Hıristiyan örgütleri ya da toplumsal cinsiyet eleştirisi yapan grupları istemeden de olsa yasaklayacağı iddiasının “doğru olmadığını” söyledi. Sözcü şöyle dedi: “Aşırılıkla kökünden mücadele etmek ve hiçbir aşırılık yanlısı örgüt ya da bireye eylemleri ve hükümetle etkileşimleri yoluyla bir platform verilmemesini sağlamak için harekete geçiyoruz. Bu, inançların yasal olarak ifade edilmesini kesinlikle etkilemeyecektir ve bunların uygulanması için sağlam katılım ilkeleri ve açık bir rehber yayınlayacağız.”