Hükümetin uzun süredir beklenen özel eğitim ve engellilik (SEND) beyaz kitabı, kapsamlı istişare ve ailelerle uzlaşma süreci için 2026 başına ertelendi.
İngiltere hükümeti, özel eğitim ve engellilik (SEND) sisteminde köklü değişiklikler öngören beyaz kitabı yayımlamayı 2026’ya erteledi. Eğitim Bakanı Bridget Phillipson, reformların aceleye getirilmeyeceğini ve ailelerle ülke çapında görüşmeler yürütüleceğini açıkladı.
İngiltere hükümeti, özel eğitim ve engellilik (SEND) sisteminde köklü bir dönüşüm getirmesi beklenen beyaz kitabın yayımlanmasını 2026 yılının başına erteledi.
The Guardian’da yer alan habere göre, Beyaz kitabın bu sonbaharda yayımlanması planlanıyordu ancak Eğitim Bakanı Bridget Phillipson, reformlara geniş toplumsal destek kazandırmak amacıyla sürecin ailelerle istişare edilerek yürütüleceğini açıkladı.
Karar, Phillipson’ın Avam Kamarası Eğitim Komitesi Başkanı Helen Hayes’e gönderdiği bir mektupla duyuruldu.
“Ülke Genelinde Dinleme Oturumları Düzenleyeceğiz”
Phillipson mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Politika seçeneklerini test edecek ve ülkenin her bölgesinde düzenleyeceğimiz dinleme oturumları aracılığıyla ailelerin görüşlerini alacağız. Ayrıca, ebeveynler ve uzman gruplarla iki haftada bir düzenli bakanlık toplantıları gerçekleştireceğiz.”
Eğitim Bakanlığı, bu etkinliklerin bakanlık kanallarında duyurularak mümkün olduğunca çok sayıda aileye ulaşılacağını belirtti.
Reformun Odak Noktası: Finansman ve Erişim
Yeni beyaz kitap, özel eğitim ve engelli çocuklara yönelik finansman modelinde değişiklikler öngörüyor.
Reformlar, otizm, DEHB ve öğrenme güçlüğü gibi tanılarda yaşanan hızlı artışa yanıt olarak geliştiriliyor.
Yerel yönetimler, artan sayıda öğrencinin Eğitim, Sağlık ve Bakım Planı (EHCP) talep etmesi nedeniyle mali baskı altında. Bu durum, bazı ailelerin hükümetin EHCP sistemine erişimi kısıtlayabileceği yönünde endişe duymasına yol açtı.
Tom Rees: “En Karmaşık Alan, Aceleye Getirilmemeli”
SEND uzman danışma kurulunun başkanı Tom Rees, hükümetin erteleme kararını destekledi:
“SEND sistemi, eğitimdeki en önemli ve en karmaşık politika alanı.
Bu ölçekteki bir reform aceleye getirilmemeli. Hükümetin ve uzman grubun dinleme, geliştirme ve test süreçlerine zaman ayırması çok değerli.”
Ailelerle Uzlaşma Arayışı
Hükümet kaynaklarına göre bakanlar, reformların başarısı için aileler ve uzmanlarla geniş bir uzlaşı inşa etmeyi amaçlıyor.
Bu strateji, yılın başlarında engellilik yardımlarındaki değişikliklerin milletvekilleri arasında yol açtığı tepkinin tekrarlanmaması için tercih edildi.
Beyaz kitabın açıklanma tarihinin gelecek ayki bütçe dönemine yakın olması, bazı bakanlarda “değişikliklerin tasarruf amacıyla yapıldığı izlenimi doğurabileceği” endişesi yarattı.
İşçi Partisi: “Cesur ama doğru zamanda yapılan bir hamle”
Birİşçi Partisi kaynağı, hükümetin kararlılığını şu sözlerle savundu:
“Hiçbir parti, SEND reformunu bu kadar cesur biçimde ele almaya cesaret edememişti. Bu nedenle doğru adımları atmadan önce zaman ayırmaktan çekinmeyeceğiz. Bu sistemi biz düzelteceğiz.”
Kaynak, muhalefet partilerini eleştirerek Muhafazakâr Parti’nin SEND konusunu gündeme bile almadığını, Reform Partisi lideri Nigel Farage’ın ise karmaşık ihtiyaçları olan çocukları “yaramaz” olarak nitelendirdiğini hatırlattı.
Yeni SEND Bakanı Georgia Gould Görevde
Geçtiğimiz ayki kabine değişikliğinde, Georgia Gould özel eğitim ve engellilikten (SEND) sorumlu yeni bakan olarak atandı.
Gould, ailelerle reform planlarına ilişkin temaslardan sorumlu olacak.
Phillipson ise geçen hafta okul yöneticilerine yaptığı konuşmada, özel gereksinimli çocukların eğitim sonuçlarının toplumun utancı olduğunu belirterek değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
“Sonuçlar, toplumumuzun üzerine düşen bir gölge.
Bu çocuklara daha iyi bir gelecek sunmak için değişimi hayata geçireceğiz.”
Reformlar 2026’da, Ama Süreç Başladı
Yeni beyaz kitabın 2026 yılının başlarında yayımlanması bekleniyor. Bu süreçte hükümet, ülke genelinde istişare toplantıları, politika testleri ve aile katılımı ile kapsamlı bir hazırlık yapacak.
Reformun, özel eğitim sisteminde eşitlik, erişim ve kaliteyi artırarak hem ailelerin hem de yerel yönetimlerin yükünü hafifletmesi hedefleniyor.