Tehlike çanları çaldı

5 Ağustos 2016

İngiltere’de geçen ay yapılan referandumun ardından alınan Avrupa’dan çıkma kararı ülke ekonomisini negatif olarak etkiledi.

Para piyasalarında doğan güvensizlik nedeniyle Sterlin ve yatırımlarda olan düşüş ekonomiyi sarstı. Özelikle etkilenen en önemli alanların başında hizmet sektörü, fabrikalar ve inşaat sektörü geliyor. Uzmanlara göre, İngiltere ekonomisi 2016 yılının geri kalan bölümünde duraklama olacağını ve 2017 sürecinde de çok zayıf bir büyüme görülecek.

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, dün basına yaptığı açıklamada, bankalara verdikleri borç faizini % 0.5’ten % 0. 25 (düşürdüğünü) çıkardıklarını söyledi. 2008’de yaşanan dünya ekonomik krizinden sonra merkez bankası, temel faiz oranını (Base Reta) % 0.5’e indirmişti. Dün alınan karar 9 yıldan sonra yapılan ilk faiz oranındaki düşüş oldu. Alınan bu karar merkez bankasının yüksek komitesinde bulunan dokuz üye tarafından itirazsız bir şekilde onaylanmış oldu. Merkez bankası faiz düşürmenin haricinde piyasalara 170 milyar sterlinlik Quantitative Easing’ adı verilen para sürmeyi de hedefliyor.

Bunun diğer bir anlamı hükümet, büyük firmaların borçlarını satın alıp onlara para borçlandırmak. Tüm bunların yanında hükümet, ekonomiyi canlandırmak için vergi kesintileri ve kamu hizmetlerinde harcamaları artırma amaçlı daha fazla borçlandırma politikasını hedefliyor.

Öte yandan yeni başbakan Theresa May ve ekibi VAT konusunda da büyük bir değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Yeni hükümet VAT’yi yüzde 20’den yüzde 15’e düşürmeyi hedefliyor.