Astrolojinin Psikodinamikleri

Bu yazı 3 Mart 2022 tarihinde yayınlanmıştır

FREUD’UN KİŞİLİK KURAMI (Kişiliği 3 boyutlu olarak bize tanımlamış.)

• Freud’a göre bireyin kişiliği id, ego, süper egonun birleşiminden oluşmaktadır.

• İd: Kişiliğin çekirdeğini oluşturur. Bireyin en kaba, en ilkel, kalıtımsal dürtü ve arzularını içerir.

(Sex ve şiddet dürtülerimizin ön planda olduğu bir çekirdek enerjiyi bize anlatıyor, ancak aynı zamanda bize müthiş bir yaşam gücü, hayatta kalma gücü veriyor ve spontan olarak acıdan kaçınarak hazza ulaşmamızı sağlıyor) Bu ilkel kalıtımsal dürtülerden en önemlileri cinsellik ve saldırganlık dürtüleridir.

• İd; davranışlarımızın altında yatan psikolojik enerjinin kaynağıdır. Haz ilkesine göre işler hiç geciktirilmeden bütün isteklerinin yerine getirilmesini bekler.

• Kısaca, id acıdan kaçınma ve haz duyabilme amacıyla iki süreçten yararlanır: Refleks eylemler ve birincil süreçler. Birincil süreçlerde herhangi bir öğrenme yaşantısı yoktur.

• Astrolojik açıdan değerlendirildiğinde, Freud’un id kavramı Astrolojide Mars gezegeni ile paralellik göstermektedir.

(Nefs kavramı ile çok benzediğini görüyoruz yani içimizdeki törpülememiz gereken en dürtüsel, azgın, en saldırgan taraflarımızı anlatıyor. Bu noktada tabi hepimiz egoyu aşmak kavramını yanlış kullanıyoruz, aslında idi aşmak, törpülemek, nefsi törpülememiz gerek demeliyiz) ego olmasa hiçbir şeyin dengesini bulamayız. İdin yaptığını dengeleyen egomuzdur.)

• Ego (Ben): İd’i denetleyen yapıya ego denir. (Aslında her şeyin merkezinde durarak ne var ne yoksa hepsini organize ediyor. Son derece yaratıcı. Son derece gerçekçi, Çok iyi bir arabulucu, organizatör olarak karşımıza çıkıyor. Pratik çözümler üretiyor.)

• Doğuştan var olan ve zamanla gelişen ego, mevcut koşullarda eyleme dönüşmesi uygun olmayan dürtüleri bilinçdışına iter veya uygun bir zamanda eyleme dönüştürmek üzere erteler.

• Ego, kişiliğin gerçekçi yürütme organıdır. Gücünü id’den alır. Ego’da hazlar yerine gerçekler egemendir. Haz prensibi burada geçerli değildir. Ego akılcı ve pratiktir.

• Astrolojik açıdan değerlendirildiğinde, Freud’un ego kavramı Güneş ile paralellik göstermektedir. (Astrolojide Güneş de idare eder, organize eder, iradeyi ortaya koyar, gerçekçidir, yaratıcıdır ve kendimizi gerçekleştirmemizi Arzu eder.

Aynen ego gibi. Yani egoyu aşmak dediğimiz Zaman Güneş’i aşmış oluyoruz ki bu yanlış. Astrolojik olarak daha çok Mars ve Ay’ın gölgesinden uzak durmamız gerekirken, Güneş ile kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Güneş bizim için son derece önemlidir.)

• Süper ego: (2 yaşından başlayarak, anne baba kurallarıyla başlayarak, daha sonra toplumsal kurallara dönüşerek, bir bütün olarak içimizdeki yargıç, yani bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyen, ailemiz açısından, toplum açısından bizi sınırlayan bizi kısıtlayan, bizi eleştiren bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.

İçinde yasaklar var, kurallar var, kısıtlanmalar var, aynen Satürn gibi) (Saturn de toplumsal kurallar, sorumluluklar, doğru, yanlış, kısıtlanmalar ve haddimizi bilmemiz ile alakalı.ve biraz da JUPİTER gibi etik ve vicdani kavramlar da süper egoyla ilgili. Fakat bu kısıtlayıcı yargıç gibi tarafları da saturn ile benzetiyoruz.)

• Süper ego toplumun kurallarını kapsar. Doğuşta var olmayan ve ancak sonradan beliren süper ego içimizdeki yargıçtır.

• Süper ego, bizim adımıza düşünen doğru ve yanlışı kararlaştıran, bizim yerimize karar veren annebabalarımızın emir ve yasaklarından ibarettir.

• Süper ego, zamanla ailelerin ve toplumsal kontrol mekanizmasının yerini alan bir ideal benlik haline gelir.

• Süper ego zamanla bilinçaltına doğru itilmeye başlar. Ancak, İyi gelişmiş bir süper ego otomatik olarak bilinçaltında id’in güdülerini kontrol eder.

• Süper egonun bilinçte kalan parçasına biz vicdan diyoruz.

• Bilinçaltında bulunan id ve süper ego ise, burada sürekli boğuşma halindedir. Ego da bu boğuşmada denge sağlayıcıdır, yani bir nevi arabulucudur.

Bu nedenle ego bazen id’e bazen süper egoya yardım eder.

• Süper egonun temel işlevlerini özetleyecek olursak:

• İd’den gelen içgüdüsel dürtüleri bastırmak ve yönlendirmek (özellikle hoş karşılanmayan cinsel ve saldırgan dürtüleri)

• Ego’yu gerçekçi amaçlar yerine, toplumsal ve törel amaçlara yönelmeye ikna etmek • Kusursuz olmaya çaba göstermek • Astrolojik açıdan değerlendirildiğinde, Freud’un süper ego kavramı Satürn ile paralellik göstermektedir. (Tekamül, mükemmel olmak ile alakalı olduğu için Satürn ile eşleşir, burada süper egonun ve Satürn’ün bir mükemmelleşme arzusu var) Barış ÖZKIRIŞ hocamın Astro-Psikoloji dersinden.