NHS’i̇n değeri̇ni̇ en i̇yi̇ bi̇z bi̇li̇ri̇z

Bu yazı 6 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır

Ulusal Sağlık Sistemi (National Health System – NHS) 70 yaşında… Birleşik Krallık’ta sağlık sistemi tam 70 yıldır ücretsiz. Britanya bu açıdan eski sosyalist bloğun dışında dünyada sanırım birkaç ülkeden sadece biri. Britanya’daki göçmenler olarak şanslıyız.

“Ücretsiz sağlık”, biz sosyalistlerin İkinci Dünya Savaşı sonrasında dişiyle tırnağıyla kazandığı bir hak. Britanya emperyalizmi işçilerin taleplerinin Rusya’da 1917 Rusya Devrimi’ne yol açtığını görüyor ve rüşvet niyetine kendi işçilerinin talep ettiği sosyal hakları tanımak zorunda kalıyor…

Devlet, ne zaman işçi ve emekçiler ile onların kurumsal örgütlülüğünü zayıflattı, işte o zaman bu hakları tırpanlamaya yelteniyorlar. Ücretsiz sağlık ve eğitim sistemi, işsizlik maaşı, erken emeklilik yaşı, fazla mesai, konut yardımı, engelli desteği, eşit işe eşit ücret, fırsat eşitliği sadece bu haklardan sadece bazıları…

1980’lerdeki Demir Leydi Margaret Thatcher ile başlayan sosyal haklara saldırı ve özelleştirme politikası günümüzde de sürüyor. Muhafazakâr iktidarlar yaptıkları direk ya da nüfus artışına göre yapması gereken yatırımları yapmayarak yaptığı dolaylı kesintilerle bu hakları küçülttü. Ve geldik bugüne… Son 30 yılda ilk ve orta öğrenimde kalite düştü, yüksek eğitim paralı oldu… Hastanelerde randevu bekleme süresi 7-8 aya kadar uzadı. Vahşi kapitalizm şimdi de NHS’yi özelleştirerek, ücretsiz sağlık sistemini sonlandırmaya niyetli.

Hayır! On bin kere hayır! Biz Türkiyeli göçmenler ücretsiz sağlık sisteminin değerini çok iyi biliyoruz ve “NHS kesinlikle korunsun, hatta geliştirilsin” diyoruz. Hastanede rehin olan hastaları, gereksiz radyoskopi, röntgenle soyulan yoksulları, hastane kuyruklarında aşağılanan ve muayene için torpil arayanları, ülkenin en zeki ve en yetenekli doktorların açgözlü özel hastanelerin tetikçisi haline dönüştüğüne biz tanığız. Sağlık sisteminin paralı olması insan haklarına aykırıdır.

“Bizim NHS’imiz 70 yaşında” kutlama ve gösterisi 30 Haziran Cumartesi öğleyin Portland Place’de yapıldı. Sağlık sektöründeki sendikaların öncülük ettiği bu kutlamada hükümete şu mesaj verildi: Bu ülkedeki emekçilerin 70 yıl önce kavgayla kazanarak bize emanet ettikleri bu hakkı gasp ettirmeyeceğiz.

***

Geçen 1 Temmuz Pazar günü DAY MER’in 29’ncu Kültür ve Sanat Festivali’nde amatör ruhla profesyonel bir etkinlik çıkarıldığına tanık olduk. 10 bine katılımcıyla birlikte bu festivalde çocuklarla birlikte şendik…

Festival’i organize eden DAY MER üyeleri ücretsiz sağlık sistemini hayata geçiren işçilerle aynı yolun arkadaşlarıydı. Festival alanında DAY MER’in “NHS’imizi korumak için birlik olalım” pankartı önünde piknik yapanlar geçmiş zaman diliminden günümüze uzanan bir gücün önünde gönüllerince demleme çaylarını yudumluyorlardı. NHS’e sahip çıkmak, DAY MER gibi kurumlarda örgütlü mücadeleden geçiyor…

GİK DER 10’ncu kez düzenleyeceği festivalin bu yıl ki teması da çağın vebası “ırkçılık” karşıtı olarak açıklandı. Resepsiyonla başlayan ve panellerle süren festival 8 Temmuz Pazar günü saat 12’de Edmonton’daki Pymmes Park’ta (N9 9SU) düzenlenecek park festivaliyle sonlanacak. Festivalde Selçuk Balcı, Grup Seyran, Rakka, Edika, Kırkısraklılar Halk Oyunları Ekibi, Göksunlular Kadın Korosu sahne alacak. Kısa konuşmaların da yer alacağı park festivalimize bütün toplum davetli… Dediğim gibi Pymmes Park’ta yalnızca piknik havasında geçen bir festival değil, örgütlü güçlü bir sesin yankılanmasına da katkınız olacak. Festivalde görüşmek üzere…