Medical Park Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurtuluş, böbrek pelvisindeki taşların mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini, aksi takdirde böbrekte fonksiyon kaybına ve enfeksiyona sebep olabildiklerini bildirdi.
Kurtuluş, taş hastalığının, su tüketiminin az, protein ve tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda daha sık görüldüğünü belirtti. Kakao ve pancarın taş hastalıklarına neden olabileceğini, limonata ve greyfurtun ise böbrek taşından koruduğunu aktaran Kurtuluş, antik çağdan beri varlığı bilinen taş hastalıklarının toplumda görülme sıkılığının yüzde 10-15 olduğunu kaydetti.
Kurtuluş, taş hastalığının daha çok sıcak iklimlerde, Türkiye’de ise özellikle kuru ve sıcak havanın hakim olduğu güney bölgelerde sıklıkla görüldüğünü bildirdi.
Tıptaki ilerlemeye rağmen taşın neden oluştuğu konusunun tam olarak aydınlatılamadığına işaret eden Kurtuluş, şu bilgileri verdi.
“İdrar yolu taşları her yaşta görülmekle birlikte daha çok 25-40 yaşları hastalığıdır. Erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha sık gözlenmektedir. Enfeksiyon taşları ise kadınlarda daha sık görülmektedir. Çocuklarda taş hastalığı, tüm taş hastalarının yüzde 2-3 kadarını oluşturmaktadır. Erkek ve kız çocuklarında görülme sıklığı hemen hemen aynıdır. Gelişmekte olan ülkelerde daha çok enfeksiyona bağlı mesane taşları görülürken, gelişmiş ülkelerde metabolik ve anatomik hastalıklara bağlı olarak görülmektedir.”
Yasam tarzı önemli
Kurtuluş, böbrek taşlarının hiç belirti vermeyebileceği gibi çok kıvrandırıcı ağrılara da sebep olabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Yetişkinlerde böğür ağrısı ve idrarda kanama görülürken, küçük çocuklarda kusma ve huzursuzlukla karşımıza çıkabilmektedir. Böbrek pelvisindeki taşlar mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi takdirde böbrekte fonksiyon kaybına ve enfeksiyona sebep olabilirler. Taşların tedavisi boyutuna ve bulundukları yere göre değişmektedir. 5 milimetreye kadar olan taşlar, medikal tedavi ve bol sıvı alımı ile kendiliğinden düşebilmektedir. Taşın boyutu büyüdükçe müdahalesiz düşürme olasılığı azalır.”