Obezite, İngiltere’nin ekonomik büyümesini engelleyen krizi körüklüyor

Bir araştırmaya göre, obez insanların işten izin alma olasılığı iki kat daha fazla ve bu durum İngiltere’nin ekonomik büyümesini engelleyen bir krizi körüklüyor.

Avrupa genelinde milyonlarca çalışanı temsil eden verilerin analizi, eklem ağrısı, diyabet, depresyon ve kalp hastalığı gibi komplikasyonlar nedeniyle insanların kilo aldıkça daha fazla hasta gün geçirdiğini ortaya koydu.

Aşırı obez yetişkinlerin geçtiğimiz yıl içinde sağlık durumlarının kötü olması nedeniyle en az bir hafta izin kullanma olasılığı, sağlıklı kilodakilere kıyasla 2,5 kat daha fazlayken, aşırı kilolu olan ancak obez olmayan kişiler arasında devamsızlık oranları yüzde 22 daha yüksekti.

Venedik’te düzenlenen Avrupa Obezite Kongresi’nde sunulan çalışma, obezitenin işyeri devamsızlığı ve üretkenlik üzerindeki etkilerinin ayrıntılı bir dökümünü sunan ilk çalışma olup, İngiltere incelenen 28 ülke arasında ‘en kötüler arasında’ yer aldı.

Rapor, 2,8 milyon kişinin işten ayrıldığı Birleşik Krallık’ta ki rekor hastalık seviyelerinin temelinde artan obezitenin yattığına dair şimdiye kadarki en güçlü kanıtı sunuyor. NHS tarafından verilen hastalık raporlarının sayısı, son on yılda iki katına çıkarken, artan hastalık izinlerinin üretkenlik açısından yılda 33 milyar sterline mal olduğu tahmin ediliyor.

Rishi Sunak, sosyal yardımların “bir yaşam tarzı tercihi haline geldiği” uyarısında bulunarak, ‘hastalık notu kültürü’ ile mücadele etmek için reformlar açıkladı. Ancak uzmanlar, bakanların milyonlarca kişiyi işgücünün dışına iten ve İngiltere’yi “Avrupa’nın hasta adamı” haline getiren sağlık sorunlarının ‘temel nedeni’ olan obeziteyi de ele almadıkları sürece insanları işe geri döndürmeye yönelik bu girişimlerin başarısız olacağını söyledi.

The Times’ta yer alan habere göre, bulgulara yanıt veren İşçi Partisi, Muhafazakârların daha sağlıklı bir ulus inşa etme konusunda “fena halde başarısız” olduğunu söyledi ve abur cubur reklamlarının kısıtlanması da dâhil olmak üzere obezite karşıtı önlemler alma sözü verdi.

Yeni çalışma, Viyana’daki İleri Araştırmalar Enstitüsü Sağlık Ekonomisi ve Sağlık Politikası Araştırma Grubu’nda ki bir ekip tarafından yürütüldü. Çalışmada, 26 Avrupa ülkesinde çalışma çağındaki 147 milyonluk bir nüfusu temsil eden 122.598 kişiden elde edilen ulusal anket verileri incelendi.

Çalışanlara geçtiğimiz yıl hastalık izni alıp almadıkları ve aldılarsa kaç gün aldıkları soruldu. Bu, artan vücut kitle indeksi (BMI) ile artan devamsızlık arasında açık bir ilişki olduğunu gösterdi.

Avrupa genelinde, aşırı kilolu olarak sınıflandırılan 25 ila 30 BMI değerine sahip olanların en az yedi gün hastalık izni alma olasılığı yüzde 22 daha yüksek bulundu. Bu oran, VKİ’si 30 ila 35 arasında olanlarda yüzde 38’e, 35 ila 40 arasında olanlarda ise yüzde 52’ye çıktı. VKİ’si 40’ın üzerinde olan aşırı obez kişilerin yedi gün izin alma olasılığı yüzde 147 daha fazlaydı.

Bu örüntüler, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nde en yüksek üçüncü obezite seviyesine sahip olan Birleşik Krallık da dahil olmak üzere tüm ülkelerde benzer şekildeydi. Her üç İngiliz yetişkinden ikisinin ya aşırı kilolu ya da obez olduğu tespit edildi.

Araştırmanın başyazarı Siegfried Eisenberg obeziteye bağlı işe devamsızlığın “Birleşik Krallık için ciddi bir sorun” olduğunu belirterek, “Obezitenin derecesi işe devamsızlık olasılığını artırmada gerçekten önemli” dedi.

Araştırmanın yazarlarından Dr. Thomas Czypionka, şiddetli obezitenin insanların “topluma katkıda bulunmaktan giderek daha fazla dışlanması” anlamına geldiğini söyledi ve ekledi “Ne kadar kiloluysanız, günlük aktivitelerinizde o kadar engellenmiş oluyorsunuz ve bu da üretken olma kabiliyetinizi etkiliyor.”

Czypionka, aşırı işlenmiş gıdalara getirilen kısıtlamalar da dahil olmak üzere, obezite karşıtı önlemlerin, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve daha fazla insanın işgücü piyasasından ayrılmasını önlemek için gerekli olduğunu da sözlerine ekledi.

Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü (IPPR) adlı düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan ayrı bir rapor, İngiltere’deki seçim bölgelerine göre ekonomik hareketsizlik oranlarını haritalandırken, bunun obezite düzeyleriyle yakından ilişkili olduğunu ortaya koydu.

IPPR direktörü Chris Thomas, obezitenin kas-iskelet sistemi sorunları, kalp hastalıkları ve depresyon da dahil olmak üzere uzun süreli hastalıkların en önemli nedenlerinin tümünün altında yatan “ortak faktör” olduğunu, ancak hükümetin bunu “temel neden” olarak ele almakta hala başarısız olduğunu söyledi.

Thomas şunları söyledi: “2020’den bu yana Birleşik Krallık’ta insanların kullandığı hastalık izni miktarı artıyor. Son 15 ila 20 yılda Birleşik Krallık, Avrupa’nın gerçek anlamda hasta adamı haline geldi. Bizi Avrupa’nın hasta adamı haline getiren en önemli faktör, obezitenin bir numaralı tehdit olduğu büyük halk sağlığı tehditleriyle mücadele etmedeki yetersizliğimiz oldu. Şu anda gördüğümüz şey, obezitenin çok ama çok derin ekonomik ve siyasi sonuçlara dönüşmeye başlamasıdır.”

Obezitenin, verimlilik kaybı ve tip 2 diyabet ve kanser türleri de dahil olmak üzere ilgili durumların NHS’ye doğrudan maliyeti nedeniyle Birleşik Krallık’a yılda 98 milyar sterline, yani GSYH’nin yüzde 4’üne eşdeğer bir maliyete mal olduğu tahmin ediliyor.

Obezite Sağlık İttifakı Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi: “Bu araştırma, obeziteye bağlı yüksek hastalık oranlarının ekonomik verimliliği düşürdüğünü ve bunun da yıkıcı ekonomik etkileri olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkenin gıda kaynaklı hastalıklarına öncelik vermek, refahı iyileştirmek, büyümeyi arttırmak ve NHS’in sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda ciddi olan her hükümet için hayati önem taşımaktadır.”

İşçi Partisi’nin çalışma ve emeklilikten sorumlu gölge devlet bakanı Alison McGovern ise şunları söyledi; “Sağlıklı bir ulus, sağlıklı bir ekonomi için kritik öneme sahiptir, ancak Muhafazakârlar her iki konuda da başarısız olmuştur. Ekonomik hareketsizliğin artması ve NHS bekleme listelerinin yükselmesi Muhafazakârların gözetimindedir ve yine de daha sağlıklı bir ulus inşa etmek, NHS’imizi dizlerinin üzerinden kaldırmak ve Britanya’nın çalışmasını sağlamak için uzun vadeli bir plan yerine kenarlarda dolaşan pilotlarla başarısızlıklarını düzeltebileceklerini düşünüyorlar.

“İşçi Partisi, çocukları hedef alan abur cubur reklamlarını yasaklayarak ve müfredatta reform yaparak, çocukların okulda hareket etmesini sağlayıp, daha sağlıklı bir toplum inşa etmenin ilk adımlarını atacaktır.”

Hükümet obeziteyi azaltmak için çocuklara yönelik abur cubur reklamlarının yasaklanması ve sağlıksız gıdalarda bir alana bir bedava kampanyaları da dahil olmak üzere bir dizi önlemi erteledi ya da iptal etti.

Bir hükümet sözcüsü şunları söyledi: “Obezite NHS’ye yılda yaklaşık 6,5 milyar Sterline mal oluyor. Daha sağlıklı seçenekleri teşvik etmek ve obezite seviyelerini azaltmak için kararlı adımlar atıyoruz. 2,5 milyar sterlinlik ‘İşe Dönüş Planımız’, obeziteyle bağlantılı uzun vadeli sağlık sorunları olanlar da dahil olmak üzere bir milyondan fazla kişinin iş engellerini aşmasına yardımcı olacaktır.”