Sayın okuyucularımız, öncelikle hepinizin Kurban Bayraımını en içten dileklerimle kutluyorum. Türkiye’de alacak takibinin nasıl yapılacağı konusunda gelen sorulara ilişkin genel bir bilgi vermek yerinde olacaktır.
Milyonlarca icra borçlusunun olduğu ülkemizde, neredeyse her aileden bir kişinin icra takip dosyası bulunmaktadır. Bununla birlikte, icra konusu ile ilgili bilgi kirliliği bulunmakla birlikte, icra konusunun teknik boyutunu basitleştirmeye çalışarak işleyeceğiz. Aklınıza takılan ve başınıza gelen konularla ilgili sorularınızı bir sonraki yazımda yanıtlayacağız.
İcra, kelime anlamıyla “bir işi yapma, yerine getirme, bir işi yürütme” anlamına gelmektedir. Hukuki anlamda icra, “borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü olduğu bir şeyi devlet zoruyla yerine getirmesinin sağlanmasıdır.” Borçlu, yerine getirmekle yükümlü olduğu borcunu bir sebepten yerine getirmediği takdirde, alacaklı, borçlunun yükümünü yerine getirmesi için “İcra ve İflas Kanunu” sınırları içinde hakkını arayabilir.
Alacaklının alacağını devlet vasıtasıyla alabilmesi için kurulmuş, “İcra ve İflas Müdürlükleri” ve “İcra Mahkemeleri” vardır. Alacaklının bu kurumlara müracaatı üzerine, hakkı olan alacağı çeşitli prosedürlerin yerine getirilmesinden sonra, borçludan alınır ve alacaklıya verilir. Alacaklının borçludan alacağını devlet gücünü kullanmak suretiyle tahsil etmek için İcra Müdürlüğü nezdinde başlatmış olduğu hukuki işlem, “İcra Takibi”dir. İcra takip yolları 3’e ayrılır, bunları sırasıyla ilamsız (adi) takip, kambiyo senedine dayalı takip ve ilamlı takip olarak adlandırılırlar. Elinde kambiyo senedi olarak tanımlanan evraklardan yani çek, senet, poliçe veya ilam yani mahkeme kararı olmayanbir alacaklı, alacak ipotek ya da rehinle de temin edilmemişse, ancak ilamsız takip açabilir. Bu takip yolunda, alacaklının elinde kambiyo senedi veya ilam olmadığından, yani alacaklının elinde alacağını kanıtlayan güçlü bir delil olmadığından ve alacaklı sıfatını taşıyan kişi tarafından suiistimale açık olduğundan, kanun borçlunun takibe itiraz edip takibi durdurmasını diğer takip yollarına göre daha kolaylaştırmıştır. İlamsız takipte borçlu, icra dairesi tarafından kendisine gönderilen ödeme emrine 7 gün içinde itirazlarını bildirirse, takip durur. Borçlunun haklılığı ya da haksızlığı araştırılmaz. Bu durumda alacaklı, İcra Mahkemesi’nde itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açmalıdır, davada itirazın yersizliği ve haksızlığı ortaya çıkarsa, takip kaldığı yerden devam eder ve borçlu aleyhine icra inkâr tazminatı ve kötü niyet tazminatına hükmedilir.
Kendisi aleyhine ilamsız takip açılan borçlu, yetkiye (aleyhine icra takibi başlatılan icra dairesinin yetkili olmadığı için itiraz edebilir, ilamsız takipte yetkili icra dairesi, borçlunun takip tarihindeki ikametgâh adresinin bulunduğu icra dairesidir), borca ve imzaya itiraz edebilir. Borca, yetkiye ya da imzaya itiraz etmeyen borçlu, 7 gün içinde gerçeğe uygun mal beyanında bulunmak zorundadır, bulunmadığı takdirde hapis cezası vardır.
Bir sonraki yazımızda kambiyo senetlerine dayanan takip ve ilamlı icra takibi hakkında bilgi vermeye devam edeceğiz. Birleşik Krallık’ ta yaşayan ancak Türkiye’ de her türlü hukuki yardıma ve avukata ihtiyaç duyan herkese Türkiye için avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız.
Ofisimiz Old Street metro durağında Moorfields Eye Hospital’ ın yanında bulunmaktadır. İlk görüşmemiz daima ücretiz olup, 0748 203 7 202 nolu telefondan bana ulaşabilirsiniz. Herkese iyi haftalar diliyorum. Email adresimiz: info@ turqualityconsultancy.co.uk Av. Turgut Kaan Kayacan – İstanbul Barosu