Merhaba, öncelikle Türkçe yazılarımdaki imla hatalarından dolayı özür dilemek istedim. Birkaç okuyucunun nazikçe bana belirtmesi üzerine bu özürle başlamak istedim.
Ben Türkiye’de hiç okula gitmedim, Türkçeyi burada kendi kendime öğrendim. Maalesef çok akıcı konuşamıyor ve imla hatalarıma çok dikkat edemiyorum. Teknolojiye güveniyorum ama onun da her zaman doğru yapmadığını öğrendim. Çoğu zaman İngilizce düşünüp, Türkçe konuşup yazmaya çalışıyorum ve bu yüzden hatalarım oluyor.
Bu konuyla ilgili özür diledikten sonra hiç kimsenin her konuda mükemmel olmadığını belirtmek isterim. Herkes her şeyde iyi olmak zorunda değil. Bir eksik yönümüz, diğer olumlu ve güçlü yönümüzü gölgelememeli. Bu durum aslında hepimiz için geçerli. Mükemmeliyetçilik aslında çok yaygın bir sorundur zamanımızda. Herkes mükemmel gözükmek istiyor, mükemmel bir hayatın, sağlığın ve arkadaşlığın olduğunu göstermeye çalışıyor. Sosyal medyanın tabii ki bunun üzerinde ciddi etkisi var.
Mükemmeliyetçilik, başarı ile ilişkili derin bir kişilik özelliğidir ve hayatın her köşesinde mükemmelliyeti arayanlar, her detayda kusursuzluğu hedefleyenlerin yolculuğudur. Mükemmeliyetçilik, kişinin kendisine, başkalarına ve durumlara karşı aşırı yüksek beklentilerinin olması ve bu beklentilere ulaşma konusunda, yoğun bir endişe duyması durumunda yaşanır.
Mükemmeliyetçilik, genellikle kişinin kendi beklentileri veya toplumun ve ailenin yüksek beklentileri sonucu gelişir. Bu, kişinin başarısız olma korkusu, kendine güvensizlik ve sürekli bir yetersizlik hissi yaşamasından olabilir. Ayrıca mükemmeliyetçilik, kişinin sosyal hayatını, iş performansını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Mükemmeliyetçilik diğer sağlık sorunlarına da yol açabilir – örneğin, depresyon, kaygı bozuklukları – hatta mükemmeliyetçilik obsesif kompulsif bozukluk ile yakından ilişkilidir.
Peki, mükemmeliyetçiliği azaltmak için neler yapılabilir? Öncelikle, mükemmel olamayacağımızı, hepimizin kendimize özgü eksik ve güçlü yanlarımızın olduğunu hatırlamamız gerekir. Ve hata yapmaya açık olmak önemlidir. Hata, bizi geliştiren bir deneyimdir! Bu yüzden her yazımdaki imla hataları bana bir ders niteliğindedir ve hata yaparak öğrenmeye devam edeceğim. Küçük detaylar yerine genel hedeflere veya başarılara odaklanmak daha sağlıklıdır. İmla hatalarıma değil, Türkiye’de hiç okumamış olmama rağmen, Londra’da önemli bir gazetede Türkçe köşe yazarlığı yapabilmenin gururunu yaşıyorum. Kendime hatırlattığım bir diğer nokta ise, bizim olmadığımız gibi kimse de mükemmel değildir. Herkes hata yapabilir ve bu, onları daha insancıl bir meslektaş, bir ebeveyn veya bir insan yapmaktadır.
Hepimizin hatalarımızla barışıp, onlardan öğrenerek ve gelişerek yol alacağı bir yolculuk diliyorum.
Mükemmeliyetçilikle ilgili uzman desteği almak isterseniz, bana ulaşabilirsiniz.
Saglik ve sevgi ile…
Dr. Gözde Arslan
- Bir Feministin Gözünden Uluslararası Erkekler Günü – 19 Kasım
- Psikoloji ve Politika
- Siz Hiç Gökkuşağı Kelebeğini Gördünüz Mü?
- Sosyal Medya ve Psikolojik Bilgi
- 7-8 Yaşındaki Çocuğunuz Aniden Huysuz mu Oldu? Adrenarş: Ergenlik Öncesi İlk Hormon Dalgası
- Başarılı Bir Hayatı Ne Belirler?
- Nöroçeşitlilik Onaylayan Terapi
- Nöroçeşitliliğe Sahip Öğrenciler Için Sınav ipuçları
- Zihinsel Sağlık Farkındalık Haftası- 13-19 Mayıs 2024
- Dünya Otizm Farkındalık Günü