Güvenin önemi (2)

Bu yazı 18 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır

… Neden mi SEVDİĞİM kişilerle? Çünkü, biriyle her gün, her hafta, her ay veya daha az sıklıkta da olsa görüşecek ya da konuşacak olsaydım, bunu SEVMEDİĞİM kişilerle yapmaktan nefret ederdim.

Neden mi GÜVENDİĞİM kişilerle? Çünkü, güven olmadan anlaşma ya da iş yapamazsınız. Bir şeye sakin ve oldukça özgüvenli bir açıdan bakabilirim. Biri beni hayal kırıklığına uğratırsa da bunu kabul eder ve yoluma devam ederim. Ortada güven ilişkisi varsa bile tartışma çıkması mümkün. Bir taraf üzülmüşse bile özür diler ve normale dönersiniz.

Ancak, güven kaybedilirse her şey değişir. O zaman tek yönlü bir yola girilmiştir. Bu kişileri hayatımdan çıkarırım ve dışarıda kalırlar.

Örnek mi vereyim? Elbette. Küçük bir emlak yönetimi işimiz var. Bu işin bir kısmı da mevcut ev sahiplerine – yatırımcılara iyi emlak anlaşmaları bulmayı içeriyor. Bu işe de yüreğimi ve ruhumu koyuyorum. Aktif bir emlak yatırımcısı olduğum için ben de bir çok teklif alıyorum. Her şeyi satın alamazsınız ve ben de almıyorum… ama bir anlaşma almaya değiyorsa ve çok meşgulsem ya da param yoksa, ben dedim diye anlaşmayı alacak insanlar- yatırımcılar “sırada” bekliyor. İşte bu, güvendir. Mevcut anlaşmaları WhatsApp üzerinden gönderiyorum. Düzinelerce insanı aramak çok vakit alıyor.

Bir süre önce biri beni aradı ve “mülklerimi başkasına götürüyorum- daha ucuz başka bir yönetici buldum” dedi. Ona en ucuz hizmeti sağlayanın ben olmadığımı (ben değilim) ama mükemmel hizmet sağladığımı, mülklerle ilgilendiğimi ve ev sahiplerinin asla paralarının peşinden koşmasının gerekmediğini, paranın hesaplarına yattığını anlattım. Dinlemedi ve mülklerini başka bir yöneticiye götürdü. Sabırla bekledim ve birkaç ay sonra ilk arama geldi. “Neden artık harika anlaşmalarla ilgili mesaj almıyorum?” diye sordu.

Ona “mesajları hâlâ gönderiyorum ama yalnızca beraber iş yaptığım yatırımcılara- ev sahiplerine” dedim. O da “ama anlaşma yaptığımda sana her zaman ücret ödüyordum…” dedi. Ben de “evet, ama hâlâ iş yaptığım kişiler de bana ücret ödüyor ve mülkleri de hâlâ benim idaremde. Ben, onlara sadık kalmalıyım. Birlikte zenginleşiyoruz” dedim. “Öyle mi…” dedi ve kapattı.

Birkaç ay sonra yine aradı. “Lütfen, mülklerimi sana geri getirebilir miyim? Mülklerimi sen idare et” dedi. Nedenini sordum ve görünüşe göre, Covid dönemlerinde yeni, “ucuz” yöneticisiyle birkaç sorun olmuş. Kiraların gecikmesi veya peşine düşene kadar ödenmemesi, beklenmeyen ve şişkin faturalar gibi sorunlar. Başka sorunlar da olmuş. Nazikçe onunla iş yapmayı reddettim. Artık onu sevmiyordum ve güvenmiyordum da. Birinin de dediği gibi, “Güven biraz bekaret gibidir. Sadece bir kez kaybedilir…”