
Sevgili dostlar, geçen hafta içinde bir kaç kez “Gazeteci sen bilirsin” diye başlayan bu soruyla karşılaştım. Tam araştırmaya soyunmuştum ki Gerçek Gazetesi’nde yazar arkadaşım Orhan Dil’in konuyla ilgili yazısına rastladım.
Dil’in son derece anlaşılır yazısı şöyle: “İngiltere’de yaşayan ve kira da dahil, Pension Credit, Universal Credit*, Employment and Support Allowance, Income Support, Jobseeker’s Allowance gibi herhangi bir gelir destek yardımı alanların yasal olarak yurtdışında 28 gün tatil yapma hakları var. Yurtdışında 28 günlük tatil hakkı ve tatil amaçlı yurtdışına gidenlerin İngiltere’den çıkış ve girişlerinin takip ve tespitine dair yapılmış herhangi yeni bir düzenleme yok. Bu konudaki uygulama geçen yıl ve daha önceki yıllarda neyse bu yıl da aynı. Yani son bir yıl içinde yapılmış herhangi bir düzenleme yok.”
Tatil mevsiminin gelmesiyle birlikte özellikle emeklilik yaşında olanlar arasında en çok tartışılan konulardan biri olan yurtdışında kalma süreleri, mayıs ortasında kamuoyuna da yansıyan bir beyanatın ardından yeniden ‘alevlendi.’ Tatile çıkmış olanlar, çıkmaya hazırlananlar ve biletlerini almış olanlar ‘kulaktan kulağa’’ hızla yayılan bu ‘beyanat’ nedeniyle büyük bir ikilem içerisine düşürüldü. Türkiye’ye gitmek için havaların ısınmasını bekleyen yüzlerce emekli tatilini yakma ve yardımlarından olma ikilemi arasında kalmış durumda.
Daha önce kamuoyunda büyük tartışmalar yaratan otomatik bilgi paylaşımı olarak da bilinen ‘Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması’ düzenlemesine dair yapılan sansasyonel açıklama ve haberlerin neden olduğu bilgi kirliliğinden kaynaklı mağduriyetler gibi bu tartışmalarda özellikle doğru bilgiye ulaşmakta zorlanan yüzlerce kişiyi mağdur etti. Mevcut düzenlemeler ve yasalar sosyal yardımlardan sorumlu Çalışma ve Emeklilik Bakanlığı (DWP)’nın havayolu şirketlerinde ve gümrüklerde mevcut olan kişisel verilere erişmesine ve takibini yapmasına olanak tanımıyor.
Pasaportlarda ve uçak biletlerinde sosyal yardımların ödenmesi için şart olan sosyal sigorta numarası (National Insurance) yok. O yüzden ne uçak şirketlerinin ne de sınır kontrol memurlarının kimin yardım alıp almadığını bilmesine imkân yok. DWP tüm giriş ve çıkış yapanların bilgisine sahip olsa bile bunlar içerisinde yardım alanları tespit ve takip edecek bir birim ve alt yapıya sahip değil.
DWP ancak bir ihbar veya size gönderilen mektuplara cevap vermemenizden kaynaklı bir şüpheli durumda sizden pasaport ve yurtdışı giriş çıkış bilgilerinizi isteyebilir ve ancak sizin paylaştığınız beyan ettiğiniz kadar bilgiye sahip olabilir.
DWP’nin, Pension Credit yardımı alanların yurtdışında uzun süre kalıp kalmadıklarını ve yardım alma haklarını ortadan kaldıracak kadar birikmiş paralarının olup olmadığını tespit etmek için başlattığı bir girişim zaten var. Asıl dikkat edilmesi gereken hususta bu.
DWP emeklileri sınır çıkış bilgileri üzerinden değil banka hesap hareketleri üzerinden rahatlıkla takip edebilecek. Yardım alan herkesin ödemelerinin yanında referans olarak, sosyal sigortalar numarası ve alınan yardımın adı yazar. Yani hesaba yatırılan paranın takibini yapmak, hesap sahibinin yurtdışına çıkış yapıp yapmadığını takip etmekten daha kolay. Mayıs 2024 itibarı ile Lordlar Kamarası’nda rapor aşamasında olan bir yasa tasarısı var.
Veri Koruma ve Dijital Bilgi Yasa Tasarısı (Data Protection and Digital Information Bill) önümüzdeki yıl yürürlüğe gireceği tahmin edilen bu yasaya dahil edilen bir madde sayesinde DWP yardım paralarını yatırdığı hesaplarda biriken para miktarının 10 bin sterlinin üzerine çıkmasından ve hesaplarda dört haftadan fazla bir zaman diliminde yurtdışına işlem yapılmasından otomatik olarak haberdar edilecek.
Yani hesabınızda 10 bin sterlinden fazla para birikmişse ya da yurtdışından dört haftadan fazla bir dönem içinde para çekmiş ya da kartınızdan ödeme yapmışsanız sistem sizi otomatik olarak DWP’ye fişleyecek.
Bankalar, birikmiş para limiti ve yurtdışında geçirilen süre ile ilgili önceden belirlenmiş kriterlere dayanarak olası tutarsızlıkları DWP’ye bildirecek. Hesabınız bu uyarı ile fişlenmiş olsa bile sizin onayınız olmadan DWP’nin erişimine açılmayacak.
Araya seçimler girmiş olsa bile bu yasanın 2025 yılında onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü şimdiye kadar bu yasa tasarısına karşı çıkan milletvekili sayısı 51’i geçmiş değil.
Tasarının yasalaşmasının ardından tüm bankaların sisteme entegre olması ise ancak 2030 yılına kadar mümkün görünüyor. Elbette büyük bankalar daha kısa zamanda entegre olabilir. Çıkacak olan yeni yasa ile yaklaşık 9 milyon hesap gözetim altında tutulacak.
Bu 9 milyon hesaptan 5.8 milyonunu Universal Credit alanlar, 1.6 milyonunu Employment and Support Allowance alanlar ve 1.4 milyonunu ise Pension Credit alanlar oluşturuyor. DWP için paranın izini sürmek kişilerin izini sürmekten daha kolay. O yüzden gümrüklerdeki giriş ve çıkışları değil bankamatiklerden ve kart makinelerinden çıkan parayı takibe almanın altyapısı oluşturulmakta.” ____________________ *
“Child Tax Credit, Working Tax Credit, Jobseeker’s Allowance, Employment and Support Allowance, Income Support ve Housing Benefit” gibi 6 yardım birleştirilerek bütün aile için aylık tek bir ödeme haline getirildi.
Katkı payına bağlı JSA/ESA, Child Benefit, Disability Living Allowance (DLA), Personal Independence Payments (PIP), Carer’s Allowance, Pension Credit, Attendance Allowance (AA) Universal Credit kapsamı dışında olup, ayrı ödeniyor.
- Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?
- Nereden çıktı bu veraset vergisi ?
- Türkiye’den, İngiltere’de emlak ve banka kredisi almak olası
- Singer dikiş makinesi tatilde
- 1 Eylül “Dünya Barış Günü” kutlu olsun
- Londra’da direnişin karnavalı Notting Hill başlıyooor
- “Bir de sütlü kahve söyle”
- Uçakta sıvı yasağının asıl amacı, “terör” korkusunu kamçılamak
- “İngiltere’de ırkçılık var mı ?” diye sordunuz
- Dr. Özkan Hıfzı’nın ardından…