Aile vizelerine getirilen kısıtlamalarla, göçmen sayısında keskin düşüş

9 Ağustos 2024

Birleşik Krallık’a gelmek için vasıflı işçi, sağlık ve bakım ve öğrenci vizesi başvuruları geçen yıla kıyasla üçte birden fazla azaldı.

İngiltere’nin yüksek göç seviyeleri, vizelerdeki kısıtlamaların İngiltere’ye gelmek için başvuran yabancı işçi ve öğrenci sayısında keskin bir düşüşe katkıda bulunmasının ardından önemli ölçüde düşüyor.

Vasıflı işçi, sağlık, bakım ve eğitim vizeleriyle İngiltere’ye gelmek için başvuran göçmenlerin ve aile üyelerinin sayısı Temmuz ayında geçen yıla kıyasla üçte bir oranında azalarak 91,300’e geriledi.

Düşüş özellikle sağlık ve bakım vizeleri için yapılan aylık başvurularda belirgin olup, Temmuz ayında bu vizelerin sayısı yüzde 82’lik bir düşüşle 2,900’e gerilerken, Birleşik Krallık’ta eğitim görmek için başvuranların sayısı da yüzde 15’lik bir düşüşle 69,500’e geriledi.

Son Muhafazakar hükümet, Birleşik Krallık’a eğitim için gelenlerin ve sağlık ve sosyal bakım vizesi alanların yanlarında aile üyelerini getirmelerini yasaklamıştı. İşçi Partisi bu politikayı değiştirmeyi planlamadığını açıkladı.

Resmi rakamlar, genel göç rakamlarının önemli ölçüde düşeceğini gösteriyor. 2022 yılında yıllık net göç 764,000 ile rekor seviyeye ulaşmış ve geçen yıl 685,000 ile tarihsel ortalamaların oldukça üzerinde kaldı. Göç gözlemcisinin başkanı daha önce bu rakamın sonbahara kadar 200,000’in altına düşebileceğini söylemişti.

Bu, son hükümet tarafından uygulamaya konulan politikaların, Başbakan Sir Keir Starmer’ın “çok yüksek” net göç seviyelerini azaltma vaadini yerine getirmesine yardımcı olabileceği anlamına geliyor.

Bir düşünce kuruluşu olan Oxford Üniversitesi Göç Gözlemevi, üniversitelerin düşen gelirlerle başa çıkmakta zorlanması ve sağlık ve sosyal bakım sektörünün potansiyel işe alım sorunlarıyla karşı karşıya kalması nedeniyle sayılardaki düşüşün önemli “ödünleşmelere” yol açabileceği uyarısında bulundu.

Kuruluşun araştırmacılarından Ben Brindle şunları söyledi: “Hükümetin net göçü azaltma hedefinde başarılı olması çok muhtemeldir, büyük ölçüde önceki hükümet tarafından yapılan değişiklikler sayesinde ancak her zaman değiş tokuşlar vardır: öğrenci sayılarındaki düşüşler üniversite finansmanı için sorun yaratabilir. Eğer sağlık ve bakım vizelerindeki düşüş talepteki azalmadan ziyade yeni kurallar nedeniyle insanların başvurmaktan vazgeçmesinden kaynaklanıyorsa, bu durum sağlık ve bakım sektörü için daha fazla işgücü sorununa işaret edebilir.”

İngiltere’ye vasıflı işçi, sağlık çalışanı ya da eğitim amacıyla gelmek için başvuranların sayısı geçen yılın Temmuz ayında 143,000 iken bu yılın Temmuz ayında 91,300’e düşerek yüzde 36 oranında azaldı.

Aralık ayında dönemin Başbakanı Rishi Sunak, bakım çalışanlarının yanlarında eşlerini ve çocuklarını Birleşik Krallık’a getirmelerinin yasaklandığını duyurdu. Yasak mart ayında yürürlüğe girdi. Hükümet ayrıca sistemin suistimal edildiğine dair endişeler nedeniyle hangi şirketlerin vize sponsoru olabileceğine dair kuralları da sıkılaştırdı.

The Times’ın haberine göre, İşçi Partisi, sosyal bakım sektöründe ücret ve koşulların iyileştirilmesine yönelik yeni mevzuat planlarını açıkladı. “Adil ücret anlaşması”, işçileri ve sendikaları daha yüksek ücret ve daha iyi koşullar için pazarlık yapma konusunda güçlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, İngiliz işçilerin beceri eksikliği olan işleri doldurmasını sağlamak amacıyla eğitim ve gelişim sağlayacak bir quango olan Skills England’ı başlattı.

Ocak ayında Muhafazakârlar, lisansüstü araştırma kurslarında olmadıkları sürece uluslararası öğrencilerin aile üyelerini getirmelerini yasakladı. Üniversiteler, dersleri azaltmak, bölümleri kapatmak ve binlerce personeli işten çıkarmak zorunda kalacakları yönündeki öneriler karşısında mali bir krizle karşı karşıya oldukları uyarısında bulundu. Önde gelen üç kurumun ciddi mali tehlike altında olduğu ve hükümetin orta ölçekli bir üniversiteyi diğeriyle birleştirmeyi düşündüğü söyleniyor.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Yüksek uluslararası işe alımların ardındaki temel nedenlerle mücadele ederek tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyreden yasal göçü düşürmek için net bir plan ortaya koyduk. Göç, işgücü piyasası ve beceri sistemleri arasında bağlantı kurarak kendi işgücümüzü yetiştirmemizi ve beceri eksikliğini gidermemizi sağlayacağız. Göç, Birleşik Krallık’a pek çok fayda sağlamaktadır, ancak bu faydalar kontrol edilmeli ve adil bir sistemle sağlanmalıdır.”

Gölge İçişleri Bakanı James Cleverly şunları söyledi: “Net göçün çok yüksek olduğunu biliyoruz, bu nedenle içişleri bakanı olduğumda göreve başladıktan birkaç hafta sonra rekor bir göç kesintisi getirdim. Bugün açıklanan veriler, öğrenci ve bakmakla yükümlü olunan sağlık personeli vizelerinin yasaklanması ve vasıflı işçi ve aile vizelerinin çok daha yüksek kazanç gerektirmesiyle birlikte daha katı yaklaşımımın işe yaradığını göstermeye devam ediyor.

“Önlem aldığımız yerlerde vize başvuruları üçte bir oranında azaldı ancak İşçi Partisi tüm bunları riske atmak istiyor. Bakanları AB vize kısıtlamalarının düşürülmesini açıkça savunurken, bakmakla yükümlü olunan aile bireyleri için kazanç eşiğini yükseltmeye yönelik Muhafazakar planlarımızı çoktan çöpe attı. Sınırlarımızı kontrol etmeyi hiçbir zaman önemsemedi ve faturayı Britanya halkına ödetecekler.”

Starmer, Muhafazakâr Parti’nin göçmenlerin eşleri için asgari maaş eşiklerini arttırma planlarını, bunun Birleşik Krallık’ın “ekonomik refahına” zarar verebileceği endişesiyle rafa kaldırdı. Bu yılın başlarında Muhafazakârlar, yasal göçü azaltmak amacıyla yabancı bir partneri Birleşik Krallık’a getirmek için gereken gelir eşiğini 18.600 Sterlin’den 29.000 Sterlin’e çıkarmıştı.

İçişleri Bakanı Yvette Cooper, önümüzdeki yıl eşiği daha da yükselterek 38,700 Sterline çıkarma planlarını durdurdu. Bunun yerine bağımsız bir organ olan Göç Danışma Komitesi’nden eşiğin hangi seviyede olması gerektiğini gözden geçirmesini istedi.