İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, mültecilere geçici statü, vatandaşlık için uzun bekleme süresi ve sosyal yardımlarda kısıtlama getiren kapsamlı reform paketi açıkladı. Plan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yorumunda da değişiklik öngörüyor.
İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, iltica sisteminde köklü değişiklikler planlıyor. Yeni düzenlemelere göre mülteciler 2,5 yılda bir statülerini yenileyecek, aile birleşimi sınırlandırılacak ve yasa dışı gelenler için vatandaşlığa giden yol 20 yıla çıkacak.
Labour Hükümetinden İltica Sisteminde Kapsamlı Reform
İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, İngiltere’nin iltica sisteminde uzun süredir beklenen reform paketini açıklamaya hazırlanıyor. 33 sayfalık politika belgesinin ayrıntıları pazartesi günü yayımlanacak olsa da, şu ana kadar sızan bilgiler mülteci haklarını ve iltica sürecini köklü biçimde değiştirecek adımları ortaya koyuyor.
The Guardianda yer alan habere göre reform, kanunsuz Manş geçişleri, otel konaklama krizleri ve Nigel Farage’ın Reform UK partisine artan destek sonrası, göçmenlik konusundaki halk tepkisini yatıştırmayı hedefliyor. Mahmood, “göçmenlik üzerinden öfke körükleyen karanlık güçlere karşı” dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
1. Mülteci statüsü geçici hale gelecek
Yeni plana göre mülteciler artık kalıcı koruma statüsü alamayacak.
- Mülteci statüsü her 2,5 yılda (30 ayda) bir gözden geçirilecek.
- Kişinin geldiği ülke “güvenli” ilan edilirse, geri gönderme süreci başlatılabilecek.
- Sistem, Danimarka’nın tartışmalı modeli örnek alınarak tasarlandı.
İşçi Partisi milletvekili ve göçmenlik avukatı Tony Vaughan, bu planı “ilkesel olarak tamamen yanlış” sözleriyle eleştirdi.
2. Vatandaşlık ve süresiz oturum için 20 yıl bekleme şartı
Mevcut sistemde mülteciler beş yıl koruma aldıktan sonra süresiz oturum ve ardından vatandaşlık başvurusu yapabiliyor.
Yeni plana göre:
- Yasa dışı yollarla gelenler, 20 yıl beklemeden süresiz oturum başvurusu yapamayacak.
- Beş yıllık koruma süresi, 30 aya indirilecek ve her dönemde statü yeniden değerlendirilecek.
3. “Aile hayatı hakkı” daraltılacak
Hükümet, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8. maddesi olan **“özel ve aile hayatına saygı hakkı”**nın uygulanma şeklini sınırlamayı planlıyor. Yeni tanımda aile, yalnızca birinci derece yakınları (ebeveyn, eş, çocuk) kapsayacak.
Bu düzenlemenin, aile birleşimi taleplerini azaltması beklenirken, uzmanlar bunun ailelerin ayrılmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Oxford Üniversitesi Göç Gözlemevi Direktörü Madeleine Sumption, “Bu tür sınırlamalar ECHR çerçevesinde uygulanabilir mi, henüz belirsiz” dedi.
4. Ukraynalılar da geri dönmek zorunda kalacak
Mahmood, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle İngiltere’de geçici koruma altında bulunan Ukraynalıların da ülkeleri güvenli hale geldiğinde geri döneceğini söyledi.
Bakan, “Ukraynalılar burada geçici düzenleme kapsamında bulunuyor ve çoğu savaş bittiğinde evine dönmek isteyecek” dedi.
5. Mülteci yardımlarında kısıtlama ve mal varlığı kontrolü
Hükümet, barınma ve mali destek sağlayan yasal yükümlülüğü kaldırmayı planlıyor.
- Kendi geçimini sağlayabilecek sığınmacılara destek verilmeyecek.
- Yasa dışı çalışan, geri gönderme talimatlarına uymayan veya suç işleyen kişilerin yardımları kesilecek.
- Değerli eşyaları bulunan sığınmacıların, konaklama masraflarına katkıda bulunması istenecek.
Resmi makamlar, mültecilerin takı ve ziynet eşyalarına el konulacağı iddialarını reddetti ancak “yüksek değerli varlıkları olanların katkı yapmasının beklendiğini” doğruladı.
6. Yapay zekâ ile yaş tespiti
İltica başvurusunda bulunan kişilerin yaşını belirlemek için yapay zekâ (AI) kullanılacak.
Hükümete göre bu sistem, “çocuk olduğunu iddia eden yetişkinleri” tespit etmeyi amaçlıyor.
Ancak insan hakları örgütleri, bu teknolojinin önyargılı, hataya açık ve tehlikeli olduğunu savunuyor.
Freedom from Torture kuruluşundan Sile Reynolds, “Yapay zekâ modellerine gömülü önyargılar, travma geçirmiş kişilerin yanlış değerlendirilmesine yol açabilir” dedi.
7. Yeni yasal göç yolları
Mahmood, güvenli ve yasal yollarla İngiltere’ye gelişin artırılacağını açıkladı.
- Vatandaşlar, “Homes for Ukraine” modeline benzer şekilde bireysel mülteci sponsorluğu yapabilecek.
- Bu yolla gelenler, daha hızlı vatandaşlık sürecinden yararlanacak.
- Yıllık kota uygulanacak ve mültecilere İngilizce öğrenimi ve istihdam desteği sağlanacak.
- Nitelikli mülteciler, 2021’de başlatılan Displaced Talent Mobility programı kapsamında çalışma izniyle ülkeye gelebilecek.
8. Modern Slavery Act yeniden düzenlenecek, insan hakları yasaları daraltılacak
- AİHS’nin 3. maddesi (işkence ve insanlık dışı muameleden korunma hakkı) yeniden yorumlanarak “tehlikeli suçluların sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak” şekilde değiştirilecek.
- Modern Slavery Act (Modern Kölelik Yasası) ise “sınır güvenliğini zayıflatmak için suistimal edilmesini önlemek” amacıyla revize edilecek.
- Başarısız olma ihtimali yüksek veya suç geçmişi bulunan başvurular hızlı değerlendirme sürecine alınacak.
- Sığınmacılar, bütün itiraz gerekçelerini tek bir temyiz başvurusunda sunmak zorunda olacak.
Eski Yüksek Mahkeme yargıcı Jonathan Sumption, bu düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile “doğrudan çatışma yaratabileceği” uyarısında bulundu.
9. Üç Afrika ülkesine vize yaptırımı
İçişleri Bakanlığı, Angola, Namibya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden gelen vize başvurularının, ülkelerinin İngiltere ile geri gönderme iş birliğini artırmaması durumunda askıya alınacağını açıkladı.
Açıklamada, bu ülkelerin “kabul edilemeyecek düzeyde düşük iş birliği” sergilediği vurgulandı.
Tepkiler ve siyasi yansımalar
Reform UK lideri Nigel Farage’ın göç politikalarıyla kamuoyunda etkisini artırdığı bir dönemde açıklanan bu plan, İşçi Partisi içinde de tartışma yarattı. Bazı bakanlar ve üst düzey danışmanlar, insan hakları kısıtlamalarının partinin değerleriyle çeliştiğini belirterek istifa sinyali verdi.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











