Ot’uma Dokunma!

Bu yazı 27 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır

Bu hafta bağımlılık konusuna her geçen gün hızla artarak kullanılan halk dilinde ‘ot’ olarak bilinen esra­rotu, kenevir, hasis, cannabis, mariju­anna, weed gibi isimleriyle de bilinen alışkanlıkla devam edelim. Kolayca yetiştirilebilen, satıcısını kolayca bu­labildiğiniz en çabuk ulaşılabilen ya­sak uyuşturuculardan biridir. Yine halk arasında kafa yapmak ve gev­şetici olarak da kullanılır. Psikoaktif etkisi yanısıra ilaç sektöründe de kul­lanılır. Uyuşturucu etkisi alınmış yağ­larını duyanlarınız olmuştur. Temel amacı vücuttaki iltihabı temizlemek ve kasları gevşetmektir. Böylece daha rahat uyursunuz ve asıl tedavi eden de iyi bir uykudur.

Bu yağlardan birini ilaç olarak ben de kullandım. Boyun ağrıları çekti­ğim stresli bir dönemde beslenme uzmanı bir arkadaşımın önerisiyle ve beraberinde doğru vitaminlerle birlikte kullanmış egzersiz yaparak, sağlıklı beslenerek ve magnezyum tuzlu banyolarla üç ayda bu ağrılar­dan kurtulmuştum. Ağrılar bir daha geri geldi mi diye merak edenler için şunu net olarak itiraf edebilirim. Ya­şam tarzımı bozan durumlar ve stress arttıran faktörler çoğaldığında zaman zaman aynı ağrıları hissetmeye başlı­yorum. En önemli keşiflerimden biri ağrılarımın uyku sorunumun sonucu ortaya çıkmış olduğunu anlamam oldu. Aslında fiziksel ağrının beni ra­hatsız eden fiziksel ve duygusal ko­şulların sonucu bir birikim olduğunu anlamam olmuştu. Dolayısıyla erken müdahale edebilir hale gelmiştim. Ta­bii ki her ağrı ve sıkıntınız için buna başvurmanızı önermiyorum. İşin uz­manı ile görüşerek karar vermeniz en sağlıklısıdır. Asıl yapılması gere­ken her zaman ki gibi sağlık sorununu açığa çıkaran yaşam tarzınız, olaylar ve koşullar üzerine çalışarak kalıcı çö­zümlere yönelmektir.

Psiko-aktif etkisi nedeniyle çok da cazip gelen esrar otu yaygınlaş­tığı oranda günlük hayatın doğal bir parçası haline de gelmeye başladı. Eskiden bir otobüs durağında sigara içen biriyle karşılaşırdık ve kokudan uzaklaşırdık. Şimdi ise esrar otu ko­kusunu duymadığımız yer kalmadı gibi. İnsanların sosyal cesaretlerini de artıran bu uyuşturucu bazen ra­hatsız edici davranış ve tavırlarla kar­şılaşmanıza da neden olabilir. Alkol için şişede durduğu gibi durmaz de­riz birbirimizi uyarırken.. Esrar otu için de uyarıcı halk dili kullanımlarına başvurma vakti geldi de geçiyor gibi. Çünkü bireysel seçimler gibi görünen bu türlü bağımlılıkların ciddi sosyal ve toplumsal hatta nesilleri etkile­yen sosyo-psikolojik etkileriyle hep birlikte baş etmek zorundayız.

Her genç hayatında kafa yapan bazı şeyler kullanmıştır. Meraklarını giderip ilerde ona ihtiyaç duymayan­ları olduğu gibi her sıkıntıda uyuştu­rucunun desteğini almadan yaşamını doğal akışında sürdüremeyen örnek­lerde vardır. Eğer siz meraklı gençlik evrelerinde bu alışkanlığı bırakama­mış ve olgun yaşlarınızda hala ancak bir maddenin yardımıyla hayatınızı sürdürüyorsanız lütfen kendi gerçe­ğinizle yüzleşin.

Tıbbi ve ruhani destek alın!

Kullanım biçimleri ve etki süre­leri yada kaç para olduğu konularına girmek istemiyorum. Çünkü yazımın amacı sizi maddeye giden yolu anlat­mak değil gerçekte uzun vadede ne­den kullanımında çok dikkatli olun­ması gerektiği konusunda farkındalık yaratmak, kendinizde ve sevdikleri­nizde gözlemlediğiniz durumlarla na­sıl ilgilenmeniz gerektiği konusunda ip uçları verebilmektir.

Psiko-aktif etkisi yüksek olması dolayısıyla biyolojik rahatsızlıkların yanısıra psikoloji alanınında çok kar­şılaşılan vakaların tedavi programları ilerlemeye devam ediyor. Yalnız en iyi tedavi biçiminin aileniz ve dostlarını­zın desteği ile gerçekleşeceğini hatır­latmalıyım. Tedavilerde doktorların ve psikologların önerileri ve yönlen­dirmeleri ancak destekleyici ve kol­layıcı bir çevre ile ve sevdiklerinizin yardımıyla mümkündür.

Hadi gelin birazda esrar otu ile ilgili yıllar içinde yaygınlaşmış inançları ve gerçekleri konuşalım.

En yaygını esrar otunun doğal bir bitki olmasından dolayı zararlı olma­dığı düşüncesidir. Aslında birçok bitki zararlıdır. Dolayısıyla bu inanı­şın temeli yoktur. Genellikle de içici­lerden duyarsınız bunu.

Diğer yaygın inanç esrar otunun bağımlılık yapmadığıdır. Gerçekte ya­rattığı geçici ve olumlu gibi görünen etkileri dolayısıyla psikolojik bağımlı­lık yapar. Hatta dozu ve sıklığına bağlı olarak fiziksel bağımlılıkta yaratabilir.

Esrar stresi giderir diyenlerini çok duydum. Bütün uyuşturucularda ol­duğu gibi sadece sorunlarınızla yüz­leşmenizi geciktirecektir. Kendinizi kandırmayın.

Esrarın etkisi kısadır denir ve sa­atlerle anlatılır ama sonrası hiç konu­şulmaz. Gerçekte vücutta yağ hücre­lerinde toplandığı için etkisi günlerce hatta haftalarca sürebilir. Daha da kö­tüsü kullanmadığınız durumlarda her şeyin size çok sıkıcı ve gereksiz görün­mesi algısıdır ki psikolojik bağımlılığı besleyen etkenlerden biride budur.

Sigara ve alkolden daha az zararlı­dır derler. Yüzlerce kimyasal içerdiği için sigara ile alındığında en az 5 kat daha zararlı olduğu gibi alkol alan ki­şilerin sosyal ortamlarda gösterdik­leri davranışlara benzer durumlar da izlersiniz.

Zihni açar. Hayal gücünü yüksel­tir. Geçici süre için mümkündür ama aslında çoğu zaman zihni bulanıklaş­tırır. Belleği zayıflatır. Konuşma, an­lama ve karar verme yeteneğinizi bozar.

Oysaki bütün bu yerleşmiş yanlış inanışların yanı sıra gerçek tablo sizi kandıramayacak kadar apaçıktır. Ön­ceki iki hafta üzerinde durduğumuz temel durumların hepsi esrar otu için geçerlidir. Daha fazla bilgi ihti­yacınız varsa lütfen gizlenmeyin ve destek isteyin.

Şunu da önemle belirtmek istiyo­rum. Herhangi bir sağlık kuruluşun­dan ya da özel bir uzmandan destek istediğinizde kişisel bilgilerinizin gizli kalması temel kuralı ile tedavi olursu­nuz. Hastanın gizlilik isteğini bozan uzmanlara güvenmeyin ve sağlık hak­larınızı mutlaka gözetin. Hassas bir konu olduğu için konuşması zor olabi­lir. Unutmayın ki görmezden gelmek, ertelemek, inkar, sorun değilmiş gibi davranmak sadece süreci uzatacak­tır. Bu arada geriye baktığınızda sa­dece zaman kaybı ile beraber değer verdiğiniz çok şeyi de kaybettiğiniz gerçeğiyle yüzleşirsiniz.

Geriye iki seçeneğiniz kalır. Ken­dinizi kandırmaya devam etmek ve sadece bağımlılığı sürdürebildiğiniz ortamlarda ve ilişkiler içinde var ol­mak yada yüzleşmek, kabullenmek ve sorumluluk alıp adım atmaktır. Emin olun ilk yol kolay gibi görünse de asıl zor olanı odur. İkinci yol mücadele is­ter ama yaşamı daha anlamlı yapar. En önemlisi kendinizi yeniden sev­meyi öğrenirsiniz.

Yaşam seçimdir. Seçim sizindir…