Bu hafta bir istek üzerine taciz konusunu gündeme getirmek istedim. İnsanlık tarihi boyunca güçlünün zayıf üzerinde çeşitli zarar verici etkileri ve saldırıları olmuştur.
Taciz bir istismar biçimidir ve bireyin psikolojik ve fiziksel bütünlüğünü bozan her tür davranış ve tutumdur. Sarkıntılık ve taciz halk arasında aynı şey gibi algılansa da sarkıntılık vücut dokunulmazlığının ihlali durumlarını anlatır. Mesela, elleme, dokunma ya da fortculuk gibi. Taciz ise daha çok sözel ve görsel olarak diğerini cinsel anlamda rahatsız edici durumlardır.
Tacizin yaşı, cinsiyeti, konumu, yeri ve kültürü olmamasına rağmen istatistikler ağırlıkta tacize uğrayanların kadınlar ve çocuklar olduğunu bildirir. Bu yönüyle de güçlünün zayıf olduğuna inandığı insanlar üzerinde kurmaya çalıştığı cinsel kontrol ve saldırı biçimidir. Uluslararası Çalışma Örgütünün yaptığı çalışmaya göre cinsel taciz ağırlıkta güç sahibi tarafından çoğu zaman kadınlara cinsel obje ya da ikinci sınıf muamelesi yapılması yoluyla açığa çıktığını tespit etmiştir. Boyutu sözel tacizden, fiziksel istismara hatta tecavüze kadar uzanabilir. Tacizin karşılıklı rıza ile gelişen flörtten ayrı bir durum olduğunun anlaşılması önemlidir. Ağır psikolojik tahribat yaratan taciz ve istismarlar genellikle açığa çıkmadığı gibi istismara uğrayan çocuk ya da yetişkinin suçlanması yoluyla da üstü kapatılmaktadır. Böyle olunca da var olan taciz davranışı teşvik edilmiş olur. Bu da daha fazla sayıda insanın yaşamları boyunca atlatmakta zorlanacağı sorunların devamı demektir.
Peki ne yaşar istismara uğrayan çocuk ya da yetişkin?
Ağır bir utanç ve suçluluk duygusu yani sıra adalet inancının yitirilmesine de neden olur istismar. Çoğu durumda ya çok bilinçsiz yaşlarda yaşandığı için ancak olgunluk yaşlarında anlaşılan istismar sonradan da dramatize edebilir. Sağlıklı ilişkiler kurmayı zorlaştıran taciz deneyimlerinin etkileri bazen iyi ruhsal destekle temizlenebilirken bazen hayatları boyunca etkisinden kurtulamadıkları bir kâbus olarak yaşamın bir parçası haline gelebilir. Aile desteği en önemlisidir. İstismarı her zaman ön göremeyiz ya da durdurmak elimizde olmayabilir. Fakat istismara karşı alacağımız tutum ise tamamen bizim elimizdedir. Utanç duyulması ve kapatılması yerine bir şiddet olduğunun anlaşılması ve önlemler alınıp mağdur durumdakinin korunması ancak her evde bu konuda bilinçlenme artarsa mümkün olacaktır.
- Ev içi şiddet korona günlerinde arttı mı?
- Yeni hayat kontrol toplumu (3)
- Yeni hayat kontrol toplumu (2)
- Yeni hayat kontrol toplumu (1)
- Belirsizlik ve Buhran
- Irkçılık hasta eder!!!
- Sanal ortamda flört
- Coronavirüs döneminde duygular ve ev içi ilişkiler
- Yeni Bir Yaşam Biçimine Mi Hazırlatılıyoruz?
- Ne zaman terapiye ihtiyacım var?