Clark ve diğerleri (2014) “Başarılı Bir Hayatı Ne Belirler” adlı çalışmalarında, yetişkinlikteki yaşam memnuniyetinin en güçlü çocukluk belirleyicisinin çocuğun duygusal sağlığı olduğunu belirtmiştir. En zayıf belirleyici ise çocuğun entellektüel gelişimidir.
Bugün, sizlere olumsuz çocukluk deneyimleri (ACE’ler) ve bunların yetişkin yaşamı üzerindeki etkilerinden bahsetmek istiyorum.
Olumsuz Çocukluk Deneyimleri (ACE’ler), çocukluk döneminde (0-17 yaş) meydana gelen ve kişinin sağlığı ve refahı üzerinde kalıcı etkileri olabilecek potansiyel travmatik olaylardır. Bu deneyimler, istismar ve ihmallerden, aile içi düzensizliklere ve diğer çevresel faktörlere kadar değişebilir. ACE’ler kavramı, CDC-Kaiser Permanente Olumsuz Çocukluk Deneyimleri Çalışması’nda kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve çocukluk travması ile uzun vadeli sağlık sonuçları arasındaki ilişki vurgulanmıştır.
Zorlukların beyin bilimi üzerindeki etkisi (toksik stresin nörobiyolojisi), toksik stresin bir çocuğun gelişen beyninin yapısını ve işleyişini olumsuz etkilediğini göstermektedir. ACE’lerin neden olduğu toksik stres, kısa ve uzun vadeli sağlığı etkiler ve vücudun her bölümünü etkileyebilir, artrit gibi otoimmün hastalıklara, kalp hastalığı, meme kanseri, akciğer kanseri ve çeşitli ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Zorluklar, her sınıftaki, her okuldaki çocukları etkiler.
İstatistikler şunu gösteriyor:
- 4 veya daha fazla ACE yaşayan her 4 çocuktan 1’i okulda davranışsal ve öğrenme problemleri yaşama riski 32 kat daha fazladır (CYW, 2018).
- Her 20 çocuktan 1’i cinsel istismara uğramıştır.
- Her 14 çocuktan 1’i fiziksel istismara uğramıştır.
- Her 5 çocuktan 1’i aile içi şiddete maruz kalmıştır.
- Her 10 çocuktan 1’i ihmal yaşamıştır.
- Her 3 çocuktan 1’i siber zorbalık yaşamıştır (NSPCC).
ACE’ler, bireylerin sağlığa zarar veren davranışlar geliştirme riskini artırır. ACE’lere sahip çocuklar:
- Aşırı içki içme ve kötü beslenme olasılığı 2 kat daha fazladır.
- Son yılda şiddet olaylarına karışma olasılığı 7 kat daha fazladır.
- Eroin/krak kullanma veya hapse girme olasılığı 11 kat daha fazladır.
Bu çocukların, genellikle semptomlarını tedavi etmek için odaklanılır. Hizmetler rutin olarak yaşam deneyimlerini sormaz, ancak semptomları/davranışları tedavi etmek, travma ile ilgili zorluklar için etkisizdir ve verilen etiketler damgalanmaya ve öğrenilmiş çaresizliğe yol açabilir.
Çözüm, kişinin olumsuz çocukluk deneyimlerini bireysel ve grup terapisi yoluyla ele almak; dayanıklılığı artırmaya yardımcı olmaktır, bu da “zorluklar, travma, trajedi, tehditler veya hatta önemli stres kaynakları karşısında iyi adapte olma süreci” anlamına gelir (APA, 2014). Bu nedenle, terapi alan ve duygusal refahlarına yatırım yapan çocuklar, yetişkinlikte hayatı ne kadar iyi yönettiklerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. ACE’ler ve çocuk psikoterapisi ile ilgili daha fazla bilgi için lütfen benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Sağlıkla,
Dr. Gözde Arslan
- 7-8 Yaşındaki Çocuğunuz Aniden Huysuz mu Oldu? Adrenarş: Ergenlik Öncesi İlk Hormon Dalgası
- Nöroçeşitlilik Onaylayan Terapi
- Nöroçeşitliliğe Sahip Öğrenciler Için Sınav ipuçları
- Zihinsel Sağlık Farkındalık Haftası- 13-19 Mayıs 2024
- Mükemmeliyetçilik, başarı ile ilişkili derin bir kişilik özelliğidir
- Dünya Otizm Farkındalık Günü
- Otistik Çocuklarda ve Gençlerde Zorlayıcı Davranışlar
- Norodiverjan Paradoksu
- Otizim bir hastalık değildir, iyileştirilmesi gereken bir durum değildir!
- İki dillilik – Nöroçeşitlilik çoçuklarda iletişim stratejileri