Mustafa Çetinkaya
Geçen hafta İçişleri Bakanı’nın “süresiz oturum 20 yıla çıkıyor” açıklaması, İngiltere’de yaşayan yüz binlerce göçmenin yüzüne tokat gibi çarptı. Adına bakınca hâlâ “işçinin partisi” olduğu varsayılan o parti şimdi göçmenlere resmen hayat boyu statüsüzlük dayatıyor. “Uyum”, “denge”, “adalet” gibi ambalajlarla süslenen bu karar, özünde, ‘göçmen emeğini ucuz ve itaatkâr tutma operasyonudur’.
20 yıl… İnsan hayatının neredeyse yarısı. Bu süre boyunca insanlar çalışacak, vergi verecek, kira ödeyecek, çocuk büyütecek ama devletin gözünde tam anlamıyla “yerleşik” sayılmayacak. Vize masraflarıyla, belirsizlikle, “Acaba bu yıl uzatacaklar mı?” korkusuyla yaşayacak. Aile birleşimi zorlaşacak, eğitim planları aksayacak, iş bulmak güçleşecek, hayat sürekli askıda kalacak. Bu, bir göç politikası değil; bir “sadakat testi”, hem ekonomik hem psikolojik bir pranga. İşin ironik tarafı, bunu yapan parti yıllarca “insan hakları”, “eşitlik”, “toplumsal adalet” nutukları attı.
Şimdi o nutuklardan eser yok. Labour, göçmenlere statü değil; ölümsüz bir bekleyiş sunuyor. Birileri iktidara gelmesin diye yapılıyor bunlar. Bu Labour iktidarda oldukça, onlar korkarım ki iktidara gelecekler ve istedikleri tüm kötü yasaları İşçi Partisi zaten kanunlaşmış ve uygulanıyor olacak. Şimdilerde yüzde 20’nin altına düşen İşçi Partisi o gün nerede olur, olasını bilemem. Son yılların en masum görünen ama en yıkıcı politik etiketi “denk bütçe”dir.
Devlet tarafından çevrilen her cümlede şu anlama geliyor: “Siz sıkın kemeri, biz sistemi kurtarıyoruz.” Devlet hizmetlerini kısmak için bahane, vergileri yükseltmek için gerekçe, sosyal destekleri azaltmak için kılıf. Kısacası, ekonomik krizlerin bedelini zenginler değil; halk ödüyor. Şimdi bu yanlış reçeteyi Labour yazıyor, acı reçeteyi de halk içiyor.
Göçmen politikası ile bütçe politikasının birbirine denk düşmesi tesadüf değil. Her iki hamlede de görülen aynı: Devlet, yükünü en kolay ezebildiklerinin sırtına bırakıyor. Göçmen mi? Haklarını 20 yıl sonra düşünürüz. Dar gelirli mi? Kusura bakma, devlet tasarrufta. Çalışan mı? Biraz daha vergi, biraz daha kesinti… Ama iş büyük sermayeye, zenginlere geldiğinde herkesin dili tutuluyor. Ülkeden kaçar diye korkuyorlar… Nereye kaçacaklar? Rusya’ya mı kaçacaklar, yoksa Malta’ya sürgün mü gidecekler? Bırakın gitsinler; emekçiler onların boşluğunu doldurur. Zaten çalıştıkları da yok, sermayeden yiyorlar…
Göçmenlerin süresiz oturuma ulaşmasını 20 yıla çıkarmak, onları sistem içinde sessiz, korku dolu ve kontrol altında tutmaktır. Böylece işverenlerin en sevdiği iş gücü tipi yaratılmış oluyor. Ülkede ucuz iş gücü yaratmanın ya da bir başka ifadeyle açıktan “kast sistemi” kurmanın diğer adı gibi bu yasa. Hak talep etmeye çekinen, ses çıkarmaya korkan, işten ayrılmayı göze alamayan, “Ya vizeme bir şey olursa?” diye düşünerek her haksızlığa katlanan bir kitle…
Bu politika “toplumsal uyum” değil; modern çağda göçmen emeğini ucuza kapatma stratejisidir. Fabrikaları Uzak Doğu’ya taşımaya gerek yok; buraya gelen göçmenleri “parya” yapmak daha kolay ve ucuz. Politik çalışmalardan dolayı bugünlerde çokça kapı geziyorum, her gün çok sayıda farklı insanla konuşuyorum. Hükümetten memnun olan bir kişiye rastlamadım. Labour yıllardır kendisini “işçi sınıfının sesi”, işçilerin kurduğu parti diye pazarladı. Bugünkü tabloya bakınca artık İşçi Partisi, çalışanların değil; sermayenin, finans çevrelerinin, en üsttekilerin çıkarlarını savunan bir parti.
Velhâsılı kelâm, uzun lafın kısası: Göçmenler için 20 yıllık belirsizlik ve kaygı. Dar gelirliler için yeni vergiler, yeni kesintiler. Toplum için daha fazla eşitsizlik, daha fazla güvensizlik, daha fazla kırılganlık. Eğer bu bütçe beklendiği gibi gelirse, İngiltere yıllardır eleştirdiği muhafazakâr sertliğin sol ambalajlı bir versiyonuna mahkûm edilmiş olacak. Politikaların rengi yoktur; etkisi vardır. Kimsesizlerin kimsesi olan parti yok artık; o parti ve lideri ‘Müesses nizam’ın savunucuları oldular…
- Merkez Partiler Oy Kaybediyor, Solda Alternatif Green Parti
- Ekonominin Vicdanı Vergidir
- Enerji Faturaları Cep Yakıyor, Hükümet Çare Peşinde
- İngiltere’de Enflasyon Neden Düşmüyor?
- Kaçak Göçmen ‘Out’, Nitelikli Göçmen ‘In’
- Yapay Zekâ İşsizliği Artırır mı?
- İngiltere Ekonomisi Durağanlığa mı Gidiyor ?
- Labour’un Tehlikeli ve Zor Sınavı
- İstifa
- Vatan, Bayrak, Göç, UK



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON





