
Nostaljik sinema yazım “Çocukluğumun hayal dünyası: Saray Sineması” okurlarımca sevilip paylaşıldı. Teşekkür ederim. Sinemanın Londra’daki bizim toplum açısından da tarihsel bir önemi var.
Toplum tarihinde unutulmaması için araştırmalarımı sizlerle paylaşmak isterim. Sinema, Londra’daki bizim toplum üyelerinin 1960’lardan 1980’lere kadar bir araya getiren ilk sosyal etkinliklerden birini oluşturmuş.
Toplumda ilk sinema etkinliği; Kıbrıs kökenli namı diğer “Bitirim”ya da “Bitirim Mustafa”, Mehmet Mustafa’nın Kuzey Londra’da Rio başta olmak üzere bazı sinemaları hafta sonu matine (gece yarısı)sonrası kiralayarak Türk filmleri göstermesi sayılabilir…
Londra’da 1960’da ilk “Türk Film Derneği”ni kuran Mehmet Mustafa 1972- 82 arasında da “15 Stoke Newington Road”da 1936’da inşa edilen eski bir sinemayı alarak Konak Sineması adıyla çalıştırır. Mehmet Mustafa aynı zamanda 1976’da Royal Albert Hall’da Zeki Müren’i toplumla buluşturarak Londra’da ilk dev konser düzenleyen isimdir.
Emel Sayın, Neşe Karaböcek, Barış Manço gibi pek çok ünlüye Londra’da konser organize eden Mehmet Mustafa; Yıldız Kenter ve tiyatrosunu da Londra’ya getirdiği biliniyor. 1959’da KıbrısLurucina / Akıncılar’dan Londra’ya gelen Mehmet Mustafa ne yazıkki 2004’de yaşamını yitirmiş. Mehmet Mustafa’yı Londra’daki Bizim’Kiler kitabımda ayrıntılı anlatmıştım…

İşadamı Turgut Akşahin o günleri“Biz çocukları da sinemaya götürürlerdi. Gece 2 de olsa da aileler büyük bir keyifle film izlerken biz çocuklar koltuklarda uyurduk” diye anlatıyor.
Sanatçı Osman Balıkçıoğlu da Stoke Newington’da Rio ve Turnpike Lane’de ABC Sineması’na Kıbrıslı Mustafa Türk Filmleri getiriyordu. 1960’lardan başlayan Türk filmleri gösterimine ilgi videolar çıkıncaya kadar da sürdü… Pazar günü öğleyin yada çok geç saatlerde gösterim olurdu.
Herkes eşini dostunu sinemada görürdü. Gençlere eşbulmak için de sinemaya gidilirdi” diyor. Müzisyen Naci Göçen ise GüneyLondra’daki toplum üyelerininde Bromley’deki bir sinemada buluştuğunu hatırlıyor…
Rio’nun bir diğer önemi de ilkTürk Film Festivali ile Kürt FilmFestivali’ne ev sahipliği yapması. Londra’da sinemalar bilardo salonu ya da daire olurken şükür Rio direniyor.
Toplumda sinema denildiğinde akla ilk gelen isim Ali Şakar tabii.. Düğün salonu işletmeciliğindeki kazancını sinema sevdasına harcayan Şakar, 1996’da senaristliği ve başrol oyunculuğunu üstlendiği “O baban”, “Kabadayı” ve “Töre” başlıklı filmleri Türkiye’de çekmişti. “Dokuz canlı adam” başlıklı bir anı kitabı da olan Şakar 2020’de yaşamını yitirinceye kadar sinema sevdasıyla yaşadı.

Ali Şakar’ı da saygıyla yâd edelim. Londra’da “Sinemaya dair herşey” dükkanı işleten Ümit Mesut’u da kitabımda tanıtmıştım. “35 Lower Clapton Rd, Lower Clapton, London E5 0NS” adresindeki “Ümit & Son – Cine Professionals” tabelalı dükkanın sol vitrininde 007 James Bond ve Alfred Hitchcock’un posterinin önüne gelişi güzel yerleştirilmiş eski film makaraları, projektörler sizi hayal dünyasına yolculuğa çağırıyor.
Dükkânda birbirinin üzerine istiflenmiş çinko film kutuları, projektör makineleri, film posterleri, film materyalleri pazar yeri zenginliğinde. Tozlarıyla sizi hapşırtan sinemaya dair yüzlerce ürün koridoru da işgal ederek müşterilere yalnızca saygı duruşu alanı bırakmış. Sol yanda video, kaset, ham film hatta plakların ardındaki tezgâhta bez çantada karikatürü çizili Ümit Mesut’a “Kolay gelsin” diyoruz.
Duvardaki Michael Caine ve “Çirkin Kral” size göz kırpıyor. Ümit Usta ile uzun sohbet sonrasında sorum üzerine “Toplumdaki en büyük sinemacı Mustafa Hasan’dı. Ercüment Plakevi ve Ramadan Güney’in Müzik Dünyası plakçılıkla başlayıp ilk video getirenlerdi.
Video 2000, Raif Video, Vizon Video ve Bahar Video da tanınmış videocular arasındaydı” diyor. Toplumda sinema açısından oldukca zengin bir geçmişimiz var. Araştırdıkca ortaya çıkan zenginliğe şaşırıyorsunuz. Bize beyaz perdede hayaller yaşatan sinema emekçilerine ve sinema sevdalılarına teşekkürlerimizle bitirelim
- Aslolan mayayı geleceğe taşıyabilmek…
- Londra’da iz bırakan festival 36 yaşında
- “Yuvaya Dönüş Çağrısı” gerçekçi mi ?
- Türk okulları 60, Ali Rıza Değirmencioğlu Türk Okulu 40 yaşında
- Babaevi
- Birleşik Krallık’taki Türk hamamları…
- Başlıyooor! Toplum festivalleri başlıyor…
- Eyvah! İngiltere, AB ve ABD ile yeniden kanka…
- Uçak biletleri yine uçacak…
- İngiltere’deki lale festivallerinde neden yokuz ki?