İngiltere’de gündemi uzun zamandır meşgul eden ‘Geri Dönüşüm’ konusunun nasıl çözüleceği hala merak konusu. Geri dönüşüm İngiltere dahil pek çok ülkenin özenle dikkat ettiği bir konu iken yapılan çalışmalar yapılan geri dönüşümün işe yaramadığını gösteriyor.
Çevre örgütleri tarafından yapılan Büyük plastik sayımına göre 100 bin hanenin plastik sayımından 100 milyar parça plastiğin çöpe atıldığı sonucu ortaya çıktı. Bu da geri dönüşümün aslında önerildiği kadar aktif olamadığını göstermiş oldu. Plastik sorunun tablosunu şöyle açıklarsak…
• Dünya okyanuslarında 5 trilyondan fazla plastik olduğu düşünülüyor.
• Her yıl 400 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun yüzde 40’ı tek kullanımlık plastiklerden oluşuyor.
• Sekiz milyondan fazla plastik atığın büyük bir kısmı şekli uygun olmadığı için dönüştürülemiyor.
• Her yıl doğada bir çok hayvan plastik nedeniyle zarar görüyor. Plastik yutanyiyen canlılar zarar görürken onları avlayan besin zincirindeki diğer canlılar, insanlar dahil kademeli olarak zarar görüyor. ‘Greenpeace ve Everyday Plastic’ gibi çevre kuruluşları da geri dönşümün yeterli olmayan bir çözüm olduğunu kabul ediyor. Ancak alınabilecek önlemler için yeteri kadar çaba harcanmıyor.
İngiltere plastik atığının %45’ini Türkiye başta olmak üzere diğer ülkere ihraç ediyor ki bu büyük bir miktar. 1 senede yaklaşık 80 bin ton Plastik atık Türkiye’ye gönderiliyor. Türkiye’nin de aldığı ve geri dönüştüremediği atıkları yaktığı biliniyor. Ancak atıklarının %49’unu alan Türkiye’de de temmuz ayı itibariyle atık alımları yasaklandı.
Bu durum tabloyu hem gönderen ülke hem de alan ülke bazında etkisiz bırakıyor çünkü çöplerin deviredilmiş olması sorunu ortadan kaldırmıyor. Oysa diğer ülkeler tarafından alınan ve geri dönüştürülemeyen çöpler yakıldıkça kirlenen atmosfer hepimizin sorunu olmaya devam ediyor.
Yakın zamanda meydan gelen güzel gelişmelerden bir diğeri ise: Birleşmiş Milletler’e (BM) üye ülkeler; plastiklerin üretimi, kullanımı ve bertarafı için kurallar koyabilecek küresel bir anlaşma için müzakerelere başlamayı kabul etmesi ve yaklaşık 200 ülkenin, “plastik krizi” konusunda harekete geçme sözü vemiş olması.
Bu kararı takiben dünyanın plastik karanlığında tünelin ucundaki ışık olmayı başaran haberler, gene doğa ananın kendisinden gelmeye devam ediyor.
Geçen senelerde çalıştığı biyoteknoloji firmasının araştırması için mantarı gözlemleyen bilimadamları, tahılla dolu kavanozda hava geçirgenliğini önlemek için koyduğu plastik maddenin mantar tarafından tüketilerek sindirildiğini keşfetmişti.
Avusturalya’da da geçen ay yapılan bir araştırmada plastiğin ana maddesi olan polistirenden oluşan bir besin modeliyle hayatta kalabildiği ve plastik tüketerek geri dönüşüm için umut olabileceği konuşuluyor.
Ağızında polistireni eriretek bağırsağındaki bakterilere sunan solucanın kullandığı enzimlerin bulunup çoğaltılarak kullanılması dönüştürelemeyen plastik sorununu ortadan kaldırabilir.
Çevreyi en çok kirleten sorunların diğeri ise tek kullanımlık ıslak mendiller. İskoçya’da emekli bir maden işçisinin evinin laboratuvarında ürettiği ‘suda çözünebilen mendiller’ çözüm olma niteliğinde.
Sorunu oluşturduktan sonra değil öncesinde kullanımı azaltmakla başlanması, ve geri dönüşüm atıklarının ‘Dönüşüme Uygun’ olarak atılmasının bilinçlendirilmesi ilk basamak olmalı.
- Markerspace Projesi ile Sizde Hobinizi Geliştirin
- Enfield Belediyesinden Hane Halkı Destek Fonu
- Hackney Belediyesi’nden Yaz Etkinlikleri
- Islington’daki Yaz Aktiviteleri
- Yaşam Maliyetlerine Destek
- Hackney Money Hub
- Belediyeden Ailelere Destek
- Koruyucu Aile Programı
- Acıyı Yaşamak İçin Aynı Milletten Olmak Aynı İnancı Paylaşmak Gerekmez
- Deprem ve imar