Ramazan ayına girerken

Bu yazı 27 Haziran 2014 tarihinde yayınlanmıştır

Heyecanla beklediğimiz Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Buna göre 27 Haziran Cuma günü ilk teravih namazı kılacak ve ilk sahur için uykumuzdan kalkacağız. 28 Haziran Cumartesi günü de ilk orucu tutacağız. Ramazan ayını değerli kılan iki önemli husus vardır.
Birincisi Kur’an-ı Kerimin bu ayda nazil olmaya başlamış olması, diğeri ise Yüce Mevla’nın mükâfatını üzerine aldığı oruç ibadetinin bu ayda bulunmasıdır. Yüce Allah bu gerçeği Kur’an’ ı kerimde şöyle anlatmaktadır; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Oruç, sayılı günlerdendir. Sizden kim hasta, yada yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır.
Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir” Bakara, 183-185.
Böyle olunca inananlar olarak bu ilahi mesaja kulak verip hayatımıza rehber olarak gönderilen ve gönderildiği gün gibi canlı olan Kur’an-ı kerim ile olan ilişkimizi bu ayda daha fazla canlı tutmakta onu anlayıp yaşamaya gayret etmekteyiz. Bir taraftan oruç ibadeti ile bireysel olarak nefsimizin tezkiyesini temin etmeye gayret ederken, diğer taraftan bu ayda vereceğimiz zekât ve fitrelerle yardımlaşma ve dayanışmaya özen göstermekteyiz. Ayrıca iftar sofralarımızı kimsesizler, muhtaçlar olan insanlarla paylaşarak sevincimize sevinç katmaktayız.
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız Ramazan ayının temasını “Hiç kimse kimsesiz kalmasın” olarak belirlemiştir. Bu tema doğrultusunda bizler de yaşadığımız bu ülkede kendisini yalnız ve sahipsiz hisseden insanlara ulaşarak onlara yalnız olmadıklarını göstermek suretiyle Ramazan’ın coşkusunu geniş kitlelere ulaştırma gayretinde olacağız.
Bu meyanda Merkez binamızda hergün iftar verilebilmesi için başlattığımız kampanya Müslüman kardeşlerimizce olumlu karşılanmış ve Ramazan boyunca hergün farklı bir kardeşimiz maliyetini karşılamak suretiyle iftar verilecektir. Yapılan bu toplu iftarlar sayesinde aramızdaki sevgi ve muhabbet derinleşecek ayrıca iftar hazırlama imkânı bulamayan birçok öğrenci ve yolda kalmış kimseler için de büyük bir fırsat olacaktır. Tüm camilerimizde Ramazan boyunca Din Görevlilerimizce vaaz ve irşat programları ile mukabele programları düzenlenecektir.
Diğer taraftan özellikle okuyan öğrencilere burs olarak verilmesi amacıyla din görevlilerimiz makbuz mukabilinde fitre ve zekâtlarınızı kabul edecek bu sayede gönül rahatlığı içinde mali ibadetlerinizin yerine getirilmesinde sizlere yardımcı olunacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle yaklaşmakta olduğumuz Ramazan ayına kavuşmayı ve bu ayın milletimiz devletimiz ve bütün dünyaya barış ve huzur getirmesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.