Demans, insanların hafızasını, konsantrasyonunu, düşünmesini ve muhakemesini etkileyen bir hastalıktır. Araştırmalar, demans vakalarının hızla arttığına işaret ediyor.
Nature Medicine dergisinde yayımlanan çalışma, 55 yaşından sonra demans geliştirme riskinin önceki tahminlerin iki katına çıkarak yüzde 42 olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bu artışın nüfusun yaşlanmasıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor. Yeni çalışmaya göre, demans vakalarının artış oranı bölgelere göre değişiklik gösteriyor.
Batı Avrupa’da yüzde 74, Orta Avrupa’da yüzde 82 ve Doğu Avrupa’da yüzde 92’lik bir artış öngörülüyor. Önceki araştırmalar da nüfusun yaşlanması ve büyümesi nedeniyle küresel demans vakalarının artacağını tahmin etmişti.
Örneğin, 2022 yılında yapılan bir çalışmada, 2019’da 57,4 milyon olan küresel vaka sayısının 2050’de 153 milyona ulaşabileceği öne sürülmüştü.
Uzmanlar, yüksek tansiyonun kontrol altına alınması ve beyne zarar veren diğer sağlık sorunlarının önlenmesi gibi adımların demans riskini azaltabileceğini vurguluyor.
Bu konuda harekete geçmek için hiçbir zaman geç değil; orta yaşta bile bu önlemler etkili olabilir. New York Üniversitesi (NYU) Langone Health’ten çalışmanın eş yazarı Dr. Josef Coresh, “Araştırmalarımız, orta yaşta yaptıklarınızın demans riskini büyük ölçüde etkilediğini açıkça gösteriyor” dedi.
Kısaca hafıza, dil ve diğer bilişsel işlevlerin ilerleyici kaybı olarak tanımlanan demansın en yaygın formu Alzheimer olurken, nihayetinde bu teşhise yol açan sessiz beyin değişiklikleri, semptomlar ortaya çıkmadan 20 yıl önce başlayabilir.
Diğer türler arasında ise kalp hastalığı veya küçük felçlerin beyne giden kan akışını bozduğu vasküler demans yer alıyor.
Birçok kişide karışık nedenler mevcutken, vasküler sorunlar Alzheimer semptomlarını daha da kötüleştirebiliyor. Belirli bir yaştan itibaren kalan potansiyel yaşam süresi boyunca riskin ölçülmesi, halk sağlığı önerilerine ve tıbbi araştırmalara rehberlik edebilir.