24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi için yurt dışında 1 milyon 486 bin 408 seçmen oy kullandı. Birleşik Krallık ’ta kayıtlı bulunan 99 bin 250 seçmenin 47 bin 517’si oy kullandı. Dış temsilciliklerde ve şimdiye kadar gümrük kapılarındaki oy kullanım oranı yüzde 48,78’e ulaştı.
Birleşik Krallıktaki oy kullanım oranı 47.88 oldu. 2015 seçimlerinde yüzde 40 olan bu oranın yüzde 47,88’e çıkmasına karşın yine de Avrupa ortalaması ile İngiltere HDP ve CHP’nin hedeflerinin altında kaldı.
Neden böyle oldu? Yanıtı çok basit. Londra’da toplum Kuzey’de yoğunlaşmışken yalnızca Batı’ya sandık kuruldu. Bu Türkiye’deki Kürt illerindeki “seçim hilesi” diye basına yansıyan sandık taşımanın bir başka yöntemiydi. Engelli, yaşlı, çocuklu, işi gücü olan, dükkanını kapatamayan, kasasını başkasına emanet edemeyen esnaf haliyle oy vermeye gidemedi.
Sosyal medyada bir dostum haklı olarak “İtiraz etmediniz mi?” diye sordu. Kimi kime şikâyet edeceksiniz ki? Toplumdaki bazı STK ve dernek temsilcileri “Kuzey’e de sandık isteriz” diye Başkonsolosluktan randevu isteyip gitmişlerdi. N’oldu? Başkonsolos toplum temsilcilerini görmedi bile. Verilen dilekçeye de yanıt henüz gelmemiş.
Sonuçta sandık kaçırma operasyonu Birleşik Krallık’ta başarılı oldu. Sorumlular devran döndüğünde tam bağımsız yargıda hesap verecekler. Oy vermeye gittiğimde gördüğüm taaa Wood Green’den hasta eşiyle gelen oksijen tüplü yaşlı amca, koltuk değneğiyle araçtan 5 dakikada zor çıkabilen Edmonton’dan gelen iki kadın da benim gibi davacı olacaklar.
Sandığın uzağa konulmasının bir diğer yönü de maliyeti. HDP kampanyası yürüten Feyzullah Çinpolat’ın hesabına göre kendi olanağı ile Kuzey’den Batı’ya giden seçmen 350 bin sterlin yalnızca ulaşım parası ödemiş. Bu masrafa yazık değil mi? Ayrıca, işyerini erken kapatan, çocuğuna bakıcı tutan seçmenin maliyetlerini hesap bile etmiyoruz. Özet olarak Londra’da seçmene “sandığa gitmeyin” denildi…
Başkonsolosluk yetkilileri madem sandığı toplumdan çok uzağa kurdunuz, seçmeni de sandığa siz taşıyacaktınız. Buradaki dernekler seçmenin iradesinin sandığa doğru olarak yansıması için 50 bin sterlinin üzerinde bütçe yaratıp toplu ulaşım araçları kiraladı. Bu görev kime yakışır?
Bu konuda bir okurum da sandıklar bütün parti temsilcilerinin önünde açılıp, oylar sayılıp sonra Türkiye’ye gönderilmeliydi diyor. Haklı. Karşımızda dini referans gösteren ve yapılan her şeyi din adına haklı gösteren bir parti var. Oy çuvallarının THY uçaklarında ya da Türkiye’de tutuldukları yerde değiştirilemeyeceğini kim söyleyebilir ki?
Bir başka okurum da “Çoğu Türkiye’de özel yaşama müdahaleden, orta çağa kayıştan kaçıp Londra’da Ankara Anlaşması ile kalan 28 bin seçmen nerede?” diye yazıyor. 7 Haziran 2015’teki 84 bin 558 kayıtlı seçmen sayısı 2018’de 99 bin 250’ye çıktı. Aradaki farkı seçmen yaşına giren gençler ve Ankara Anlaşmalılar oluşturuyor olmalı. Ankara Anlaşmalıların sandığa ilgisi de ayrıca araştırmaya değer.
Neyse dostlar size iyi bir haberim var. Neredeyse on küsur yıldır benimle beraber olan kaktüsüm çiçek açtı. Hem de iki tane. Biri tam açtı, diğeri yolda. Bunu niye mi yazıyorum? Son açtığında “Hayırlara vesile olsun” demiştim. Gezi Direnişi oldu. Böyle şeylere inanmam ama kaktüsün çiçek açmasına çok sevindim. Galiba seçim iki aşamaya kalacak. İlkinde HDP barajı aşacak, Muharrem İnce de ikinci tura kalacak. İkinci turda da tam gaz yokuş aşağı inen, o freni patlamış kamyon durdurulacak. Kaktüs bu! Yalan mesaj verdiğini hiç görmedim şart olsun.
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…