Geçen gün Türkiye’den bir misafirim geldi… Londra kazan okepçe bir güzel gezdi. Gelmişken “bizim toplumla da tanış” deyü kendisini derneklerin festival park şenliklerine götürdüm.
Festivalkatılımcıları bizim toplumla ilgili ipuçları veriyordu aslında.Hani bizim gözümüz alıştı ama arkadaşın bizim farketmediğimiz gözlemlerini hemen aktarayım… Bizim kültürü biz zaten biliyoruz, üj bej kişi dışında diğer kültürlerden kimse yok. İngilizler nerede? Bizim toplumda kesin beslenme sorunu var. Özellikle çocukların kilo ve boyları dengesiz. Türkiye’de yaşayanlar mutsuz, sinirleri gergin am aburadaki toplumdaki rahatlık da özümsenmiş değil…Londra’da uzun yıllardır yaşayan bir başka arkadaşım da “Kültü rgeceleri yalnızca bizim topluma mahsustur çünkü bizde kültür kompleksi vardır…
Her nehikmetse de kendi var olankültürümüzü başkasına tanıtmakiçin pek uğraşırız” demişti. Bakyine kalemim durmadı eleştiriyazdı…***Geçen haftaki nostaljik sinemayazım çocukluk arkadaşlarımcada sevilip paylaşıldı. Sinema,Londra’daki bizim toplumüyelerinin 1960’lardan 1980’lerekadar bir araya getiren ilk sosyaletkinliklerden birini oluşturmuş.Toplumda ilk sinema etkinliği;Kıbrıs kökenli namı diğer “Bitirim”ya da “Bitirim Mustafa”, MehmetMustafa’nın Kuzey Londra’da Riobaşta olmak üzere bazı sinemalarıhafta sonu matine (gece yarısı)sonrası kiralayarak Türk filmlerigöstermesi sayılabilir…
Mehmet Mustafa aynı zamanda 1976’da Royal Albert Hall’da Zeki Müren’itoplumla buluşturarak Londra’da ilk dev konser düzenleyen isimdir.Emel Sayın, Neşe Karaböcek,Barış Manço gibi pek çok ünlüyeLondra’da konser organize eden Mehmet Mustafa; Yıldız Kenterve tiyatrosunu da Londra’yagelirdiği biliniyor. 1959’da KıbrısLurucina/Akıncılar’dan Londra’yagelen Mehmet Mustafa ne yazıkki 2004’de yaşamını yitirmiş.Mehmet Mustafa’nın yakınlarıylagörüşmek isterim…İşadamı Turgut Akşahin o günleri“Biz çocukları da sinemayagötürürlerdi. Gece 2 de olsaaileler büyük bir keyifle filmizlerken biz çocuklar koltuklardauyurduk” diye anlatıyor.Sanatçı Osman Balıkçıoğlu,da Stoke Newington’da Riove Turnpike Lane’de ABCSineması’na Kıbrıslı Mustafa TürkFilmleri getiriyordu. 1960’lardanbaşlayan Türk filmleri gösterimine ilgi videolar çıkıncaya kadar dasürdü… Pazar günü öğleyin yada çok geç saatlerde gösterimolurdu.
Herkes eşini dostusinemada görürdü. Gençlere eşbulmak için de sinemaya gidilirdi”diyor.Müzisyen Naci Göçen ise GüneyLondra’daki toplum üyelerininde Bromley’deki bir sinemadabuluştuğunu hatırlıyor…Rio’nun bir diğer önemi de ilkTürk Film Festivali ile Kürt FilmFestivali’ne ev sahipliği yapması.Londra’da sinemalar bilardosalonu ya da daire olurken şükürRio direniyor.***Okullar kapanınca biliyorumherkes memlekete uçacak.Uzmanların uyarısını buradanaktarayım: Evinizin sokaktan görünecekbir oda lambasını açık bırakmayıunutmayın.
Posta kutunuzda mektup takılıkalmaması için postacınızı uyarın Kapınız camlı ise birikenmektupların kapının ardındagörünmemesi için önlem alın.Ayrıca dostlarım unutmayınki Türkiye’de trafik kurallarıda adalet gibi tersten işliyor.Çarpılmadan tatilinizi bir güzelgeçirip dönün…
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…