Coronavirüs döneminde duygular ve ev içi ilişkiler

Bu yazı 25 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır

Corona dönemince farklı aşamalar içeren duygulardan geçiyoruz hepimiz. Atlatılan şok ve paniğin üzerine çoğumuz adapte olmaya hatta yaşamın yavaşlayan hızının tadını çıkarmaya çalıştık.

Sınırlarımızı daraltan bu deneyim içinde duygularımızı yeniden dengelemeye çalıştık. Belirsizlikle belki bahşettik belki bahşedemedik. İlk aylarında hızla yükselen zoom görüşmeleriyle bağlar kurduk. Hatta yaratıcı işler yaptık. Videolar gönderdik. Müzikler paylaştık.

Zaman ilerledikçe içimizde büyüyen yüz yüze olma ihtiyacı kedini belirginleştirdi. Artık zamanımızın tamamına yakınını evlerimizde ve yakın çevremizde geçiriyoruz. Ev içi ilişkilerimiz hayatımızın tamamını kapladı. İçinde olduğumuz duygu halinin en belirgin yansıyacağı insanlar en yakınımızda olanlardır. Üstelik uzun süreler mesafe alabileceğimiz olanaklarda daraldı. Duygularını en iyi kontrol edenlerimiz bile zaman zaman patlama yaşayabilirler. Bu her zaman ilişki kaynaklı olmayabileceği gibi geciktirilmiş ilişki sorunları birlikte kapandığınız şu günlerde yüzeye çıkmış olabilir. Kaynağı ne olursa olsun şunun hatırlanması çok önemli. İzolasyon baş edilmesi herkes için güç bir durum ve farkında olarak ya da olmayarak yaşadığınız sıkıntıyı yanınızdakilere yansıtıyor olabilirsiniz.

Duygularımızı en doğal haliyle evimizde yaşarız. Bu da en doğal ihtiyacımızdır. İzolasyonda bunlar öfke, kırgınlık, gerginlik, sıkkınlık, bıkkınlık, irrite olma, iletişim kurmayı istememek gibi bir dolu şekilde açığa çıkıyor bu duygular. Bunları ifade etmek iyidir. Konuşun. Paylaşılmayan duygular bastırıldığında istemediğiniz davranışlarla açığa çıkabilir. İlişkileri hırpalayan da bu davranışladır. Öfke patlamaları ya da iletişimin bütünüyle kopması gibi iki uca çekilebilir.

Yakınlarınızla konuşamıyorsanız telefonunuzu alın elinize ve ruhsal destek servislerini arayın. Telefon ve internet servisleri herkesin ulaşacağı kadar çoğaldı artık. Üstelik bekleme sürelerinde oldukça kısaldı. Konuşmak sorunların yükünü yarı yarıya azaltır. Diğer yarısı da onunla nasıl ilgileneceğinizi öğrenmekle başlayacak. Düşünün ki dört ayaklı geniş bir masayı tek başınıza taşımaya çalışıyorsunuz. Fiziksel olarak eğer ciddi kaslara sahip değilseniz bir süre sonra gücünüzü tüketir bu yük. İki kişi taşırsanız yarı yarıya yükünüzü hafifletirsiniz. Taşırken edilen sohbette genelde en iyi nasıl taşınır üzerinedir. Bakın işte strateji konuşmaya başladınız bile. Masayı bir hasar görmeden yerleştirdiğiniz yerden memnunsanız gülümsemeye başlarsınız. İlişkileriniz kıymetli. Baş edemediğiniz duyguların yaratabileceği hasarları düşünerek yardım isteyin.