7-8 Yaşındaki Çocuğunuz Aniden Huysuz mu Oldu? Adrenarş: Ergenlik Öncesi İlk Hormon Dalgası

Bu yazı 9 Eylül 2024 tarihinde yayınlanmıştır

Benim 8 yaşında bir oğlum var ve ben de her anne gibi onunla birlikte bazı süreçlerden geçiyorum. Son birkaç aydır tepkilerinde belirgin değişiklikler fark ettim. İlk olarak, acaba okulda ya da evde bir sorun mu var diye düşündüm. Davranışlarının ardındaki duyguları ve bana anlatmaya çalıştığı zorlandığı durumu anlamaya çalıştım.

Ancak rutinimizde sorun olabilecek durumları eledikten sonra, bu değişikliklerin hormonal olabileceğini fark ettim. Bu yaşlarda çocuklar Adrenarş sürecinden geçebiliyor. Anladığım kadarıyla, oğlum da bu süreçteydi.

Adrenarş, genellikle 6 ila 8 yaşları arasında, böbrek üstü bezlerinden hormon üretiminin artmasıyla başlayan bir dönemdir.

Bu hormonal değişiklikler, çocukların duygusal ve davranışsal tepkilerinde dalgalanmalara neden olabilir. Ancak bu süreç, normal bir gelişim aşaması olarak kabul edilir ve her çocukta farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Murdoch Çocuk Araştırma Enstitüsü’nden Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Danışmanı George Patton, ebeveynlere bu dönemin, çocuğun ergenlik ve yetişkinliğe taşıyacağı Kendlilik kavramını geliştirmeye başladığı yıllar olduğunu söylüyor.

Adrenarş belirtileri çocuklarda farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Ergenlikte meydana gelen değişiklikler genellikle dışarıdan gözlemlenebilirken, adrenarş daha çok psikolojik ve duygusal bir gelişim dönemidir. 7-8 yaşındaki çocuğunuzun, duygularını anlamakta zorlandığı için sebepsiz yere öfkeli veya ağlamaklı göründüğünü fark edebilirsiniz. Ayrıca, arkadaşlık gruplarıyla anlaşmazlıklar yaşamaya başlayabilir ya da davranışları alışılmadık hale gelebilir.

Ebeveyn olarak bu süreci nasıl yönetebilirsiniz?

Bu süreç, ebeveynler için kafa karışıklığı ve endişe yaratabilir çünkü genellikle bu tür duygu dalgalanmalarını çocuklarının sadece küçük yaşlarda veya ergenlik döneminde yaşamasını beklerler. Çocuğunuzla bu süreçte iletişim kurmak çok önemlidir. Tutarlı, kararlı ve adil olun. Bu süreçte anlayışlı olmak elbette önemlidir, ancak kuralların ve sınırların da en az anlayış kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Sınırlar ve kurallar, bir çocuğun duygu kontrolünü öğrenmesinin yoludur. Yani, “Çocuğum bu süreçten geçiyor” diyerek her istediğini yapmak doğru ve sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır. Çocuğunuzla birlikte duygu değişimlerinin tetikleyicilerini bulmak, anlamak ve bu tetikleyicilerle başa çıkmak için stratejiler konuşmak ya da pratik yapmak (örneğin, derin nefes egzersizleri) faydalı olabilir. Hobilere teşvik etmek, duygusal patlamaları azaltabilir veya önleyebilir. Son olarak, duygu yoğunluğu geçtikten sonra, çocuğunuzla bu durumu bir sonraki sefer nasıl daha iyi yönetebileceğini düşünmesini sağlamak önemlidir. Unutmayın, çözümü onların ellerine bırakmak, kendi duygularından ve davranışlarından sorumluluk almalarını sağlar ve daha iyi seçimler yapmalarını destekler.

Ebeveyn olmanın tatlı ve zorlu anları… Sevgiyle kalın.

Dr. Gözde Arslan

www.blueorchidcounselling.com