
Size ilginç bir kavramdan bahsedeceğim. Bazı okuyuculara rahatsız edici gelecek.
Tüm finansal sistem bizi köleleştirmek için tasarlanmış bir zihinsel yapı, bir fikir, bir kurgu mu? Aslında “kırmızı hapın” olduğu Matrix (filmdeki gibi) dünyasında mıyız? Belki de.
Şöyle açıklayayım. Daha önce bankacılık sistemimiz hakkında yazmıştım. Birtakım esaslar etrafında dönen bir sistem. İlk olarak – bu bir güven oyunu. Paranızı bankaya yatırdığınızda, o para artık sizin değildir.
Para bankanındır ve siz de teminatsız alacaklısınız. Banka batarsa (böyle şeyler olur) sahip olduğunuz tek “güvence” (Birleşik Krallık’ta), devlet destekli “FSCS” sigorta sistemidir. Bu da banka hesabı başına maksimum 85 bin pound için verilen bir güvencedir.
Birkaç büyük banka aynı anda batarsa da (2008’de öyle olma ihtimali yüksekti) hepsini aynı anda kurtarmaya yetecek kadar para yoktur. İkincisi – Birleşik Krallık ve batı dünyasında birçok banka, “kısmi rezerv bankacılığı” sistemiyle çalışır.
Bu da mevduat sahiplerinin yatırdığı paranın sadece küçük bir kısmını hazır nakit olarak bulundurmaları gerektiği anlamına geliyor. Sonuçta, bankaya 10 bin pound yatıran herkes gelip aynı anda parayı geri istemeyecek değil mi?
Ya da isteyecekler mi? 2008’de Northern Rock’un başına geldi. Bu, “hiç olmayacak” bir şey olduğu için (size kurgu olduğunu söylemiştim), aslında bankaların hesaplarda olan para miktarından çok daha fazlasını “YARATMASINA”, borç vermesine ve bunun üzerinden faiz almasına izin veriliyor.
Birleşik Krallık’ta bu miktar genellikle çarpı 10 ve çarpı 20 arasında oluyor. Yani, bankaya yatırdığınız 10 bin pound aslında bankanın başkasına mortgage olarak verdiği ve üzerinden faiz aldığı 200 bin poundluk bir para yaratıyor.
Sonra da bu para bankaya (mesela) 20 yılda geri ödeniyor. Üçüncüsü – siz bu krediye mortgage diyorsunuz ve bunu bir borcunuz, bir sorumluluğunuz olarak düşünüyorsunuz. “Yükümlülükleriniz” listesinde yer alıyor.
Diğer taraftan, banka ise borcunuzu “sahip olduğumuz şeyler” listesinde, varlıkları olarak sınıflandırıyor.
Mortgage borcunuzu veya kişisel kredi borcunuzu, başka birçok mortgage ile birlikte (mesela) 250 milyon poundluk büyük bir pakette bir araya toplayıp istikrarlı, devamlı getiri – kazanç – sağlayan bir para bloğu olarak başka bir bankaya satabilirler. Ya da emeklilik fonu da olabilir.
Sonuçta, neredeyse herkes mortgage borcunu her zaman öder. Buna “seküritizasyon” denir.
Banka, 250 milyon poundluk mortgage bloğunu sattığında, 250 milyon pound civarında (belki biraz daha az) nakit para alır.
Bu nakit, artık yatırılan paraların üzerine eklenip yirmiyle çarpılabilir. Yani, 250 milyon pound sihirli bir şekilde 5 milyar pound olur. Sonra da bu miktar mortgage olarak borç verilir, seküritize edilir, nakit karşılığı satılır ve böyle devam eder.
Aynı işlemler tekrar tekrar yapılır…
- Yoksul kalmanızı sağlayan 9 alışkanlık
- Hangi işle uğraşıyorsunuz ?
- Emekli olmak mı, yeniden yapılanmak mı?
- Geleceği bilmek ister misiniz? Stratejik düşünmenin önemi…
- Konut piyasasının alıcı piyasası olduğunu gösteren beş neden (2)
- Konut piyasasının alıcı piyasası olduğunu gösteren beş neden (1)
- Yoksul kalmanızı sağlayan 9 alışkanlık
- Futbol maçlarına bahis oynamak size mortgage kaybettirebilir (2)
- Futbol maçlarına bahis oynamak size mortgage kaybettirebilir (1)
- Finansal bir saatli bomba mı? Hayır, sadece finansal bir bilgisizlik ve umursamazlık