Mart 2021, Parlamento’nun “Güney Denizi Balonu” (South Sea Bubble) araştırmasının 300’üncü yıl dönümü anlamına geliyor.
Bu olay, Britanya hükümetinin 2015 yılına kadar ödemek durumunda kaldığı milyonlarca sterlinlik bir borç yaratmıştı. Dibe çakılmadan birkaç ay önce yüzde 900 oranında değer artışı yaşayan hisse, Britanyalıları hayatın tüm alanlarında etkiledi. Yük taşıyanlardan hizmetçilere, piskoposlardan rahiplere, birçok kişi iflas etmişti.
Toplamda 462 Parlamento üyesi ve 112 Lord, Doğu Denizi Şirketi’nin (South Sea Company) çökmesiyle ortaya çıkan girdaba sürüklenmişti. Hatta, 1718’de bu şirketin yöneticisi olan Kral George bile bu çılgınlığa sürüklenmişti. Dahi olan kişiler de şirketin yarattığı saçma çılgınlıktan muaf değildi. Güney Amerika ile yapılan ticarette tekel konuma gelme karşılığında Britanya hükümetinin borcuna garantör olan şirket, kısa süre sonra yatırımcılara yüzde 100 oranında faiz vermeye başladı.
Sör Isaac Newton (evet, elma ve yer çekimi…), bu çılgınlığa kapıldıktan sonra 20 bin sterlin (bugünün parasıyla 3 milyon sterlinden fazla) kaybetti.
Newton’un, yıkıcı kayıplardan sonra, “Gezegenlerin hareketlerini hesaplayabilirim ama insanların deliliklerini hesaplayamam” dediği söyleniyor. Çöküşün sonrasında, Güney Denizi Şirketi’nin direktörleri tutuklandı. Varlıklarına el konuldu. Birçok milletvekili ve Maliye Bakanı Parlamento’dan atıldı.
Bir yatırım balonu senaryosunun 300 yıl önce bile, yüksek değerli teknoloji şirketlerinin çağı olan bugünle tamamen aynı olmasını görmek oldukça ilginç. İlk olarak, devasa yükseliş başladığında oluşan psikolojik değişimi görüyoruz. Yüksek fiyatlar daha da yükseldiğinde, genelde daha temkinli olan kişiler, şimdiye kadar bu balonun yaratmış olduğu devasa kazançları kaçırmaktan dolayı kendilerini aptal gibi hissederler ve hatta utanç içinde olurlar.
Sonra da her zamankinden daha tehlikeli olan bir zamanda para yığmaya başlarlar. Bu çöküşün tarihiyle ilgili olan bir kitapta, Güney Denizi Balonu’na sonradan katılan kişilerin çoğunun, Güney Amerika’dan gelecek zenginlik vaadinin bir efsane olduğunu bildiği yazıyor. Hisselerini daha büyük bir aptala transfer etmeyi ummuşlardı.
Bir bankacı konuyla ilgili şöyle diyor: “Tüm dünya çıldırdığında, onları kısmen taklit etmeliyiz.” Buraya kadarki şeyler pervasızca olsa da bundan sonra olanlar daha da kötü. Davranışlar açıkça dolandırıcılığa doğru kayıyor. Balonla ilgili her şey yatırımcı ilgisine dönüşüyor ve borsa dolandırıcılarla dolup taşıyor…
- Emekli olmak mı, yeniden yapılanmak mı?
- Şans mı beceri mi?
- Mali danışmanınız zengin mi?
- Duyabileceğiniz en önemli soru
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (2)
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (1)
- Yoksul kalmanızı sağlayan 9 alışkanlık
- Borsa merkezli dolandırıcılıklar artışta – dikkatli olun…
- İnsanlar neden böyle aptalca şeyler yapıyor?
- Yıllık yüzde 73 oranında, garantili bir geri dönüş ister miydiniz?