Göçmen ebeveynler olarak çocuğunuz dil becerisini geliştirmek için sadece ’Türkçe veya İngilizce konuşun’ tavsiyesini duymuşsunuzdur.
Bu doğru bir tavsiye değildir!
Çocuğunuzla en rahat hissettiğiniz dil veya dillerde konuşmalısınız. Evde konuşulan dili kesersek, çocuk aileyle iletişim kuramayabilir veya kültürüne/bağlı olduğu mirasa bağlanamayabilir. Çocuğun sadece İngilizce konuşması, ebeveynlerin çocuklarıyla bağlantı kurmasını zorlaştırabilir. Sadece Türkçe konuşmak da benzer etkiye sahip olabilir.
İkili dil yeteneğine sahip olmanın birçok avantajı olduğu gösterilmiştir. Birden fazla dil konuşmak, diğer alanlarda da faydalı olabilir. Örneğin, ikinci bir dil bilen insanların daha iyi problem çözme becerilerine sahip olduklarını gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Birden fazla dil öğrenen çocuklar, ‘sessiz dönem’ geçirebilir veya diğerlerinden geride gibi görünebilirler. Muhtemelen bir süre sonra yetişebilecekleri düşünülmektedir. Kod değiştirme – aynı cümlede her iki dilde de kelimeler kullanmak ve ödünç almak – ikili dil gelişiminin normal bir parçasıdır. Bazı diller, özellikle tıbbi terimlerle ilgili olarak belirli kavramlar için kelimelere sahip değildir (örneğin, bazı dillerde Otizm için bir kelime bulunmamaktadır).
Ana mesaj şudur ki ..
Çocuğunuzu tanıyorsunuz. Çocuğunuzun iletişim ihtiyaçlarına uygun stratejiler ve araçlar kullanırsanız sağlıklı iletişim kurabileceksiniz.
Buzdağı modeli – Çok etkili bir iletişim stratejisidir
İletişim kopuklukları olduğunda düşünmenizi istediğim model budur. Genellikle yüzeyde gördüğümüze odaklanırız. Buzdağı benzetmesi gösterdiği gibi, iletişim kopukluklarına neyin katkıda bulunduğunu anlamak için, öncelikle yüzeyin altına bakmak önemlidir. Sonra neyin yardımcı olabileceğini düşünmeye başlayabilirsiniz.
Örneğin, çocuğunuza okuldaki günü hakkında soru sorduğunuzda, aldığınız cevap- buzdağnın görünen tarafı.
“Bilmiyorum”, “Hatırlamıyorum”, gibi belirsiz açıklamalar ya da düzensiz yanıtlar olabilir, hatta kısa ve keskin cevaplar verebilir veya yalan söyleyebilir.
Peki buzdağının altında ne olabilir?
Gerçekten hatırlayamıyor olabilirler. Soru çok genel olabilir (Örneğin, bugün bir sürü şey yaptılar, hangisini kastettiniz?!) Şu anda çok fazla baskı altındadırlar (Örneğin, gün sonu telaşı / toplu taşıma araçlarından gelen duyusal aşırı yükleme). İfade etme dilinde zorluk yaşayabilirler. Başka bir şeye odaklanıyor olabilirler (Örneğin, özel ilgi alanları, eve dönüş yolunda detayları fark etme). Kötü bir gün geçirmiş olabilirler ve sizi üzmek istemiyorlar / bu duyguları nasıl işleyip paylaşacaklarını bilmiyor olabilirler.
Buzdağının altındaki sebebi anladıktan sonra, kullandığınız dili basit tutabilirsiniz, bol zaman tanıyabilirsiniz, görseller kullanabilirsiniz, cümlesini tamamlamayabilirsiniz, ipuçları ve övgü ile iletişimi kolaylaştırabilirsiniz.
Buzdağının altındaki sebepleri ve daha fazla iletişim stratejileri için, uzmana danışmanızı tavsiye ederim
Sağlık ve Sevgi ile….
Dr Gözde Arslan
www.blueorchidcounselling.com
- Bir Feministin Gözünden Uluslararası Erkekler Günü – 19 Kasım
- Psikoloji ve Politika
- Siz Hiç Gökkuşağı Kelebeğini Gördünüz Mü?
- Sosyal Medya ve Psikolojik Bilgi
- 7-8 Yaşındaki Çocuğunuz Aniden Huysuz mu Oldu? Adrenarş: Ergenlik Öncesi İlk Hormon Dalgası
- Başarılı Bir Hayatı Ne Belirler?
- Nöroçeşitlilik Onaylayan Terapi
- Nöroçeşitliliğe Sahip Öğrenciler Için Sınav ipuçları
- Zihinsel Sağlık Farkındalık Haftası- 13-19 Mayıs 2024
- Mükemmeliyetçilik, başarı ile ilişkili derin bir kişilik özelliğidir