Mustafa Çetinkaya
Birleşik Krallık siyasetinde son yılların en dikkat çekici davranışlarının başında, seçmenlerin geleneksel iki büyük parti olan Labour ve Conservatives arasındaki sıkışmışlıktan uzaklaşmaya başlaması yer alıyor. Ülkede ekonomik belirsizlikler, değişen toplumsal dinamikler, iklim krizinin ağırlığı, göçmen karşıtı eğilimler ve temsilde adaletsizlik seçmen davranışlarını yeniden şekillendiriyor.
Bu atmosferde aşırı sağ Reform UK oylarını hızla artırırken, geçen seçimin birincisi Labour Party birçok bölgede dikkat çekici bir erimeyle karşı karşıya. Ancak bu tablo sol seçmen için “alternatifsizlik” anlamına gelmiyor. Aksine, özellikle genç seçmenlerin, siyasi doğruluk arayanların ve çevresel kaygıları önemseyenlerin yöneldiği güçlü bir seçenek giderek yükseliyor: Green Party. Ara seçimlerde varlığını hissettiren Yeşiller, gelen seçimlerde yükselişini sürdüreceğini anketlerde de gösteriyor.
Labour Party seçmen yelpazesini sağ tarafa açmaya çalışırken kendi içinde ciddi bir denge sorunu yaşıyor. Merkez sol politikaların korunması gerektiğini düşünen sendikacılar, çalışan kesimler ve genç seçmenler İşçi Partisi’nden uzaklaşıyor. Partinin geleneksel seçmeni özellikle sosyal yardımlar, konut politikası, işçi hakları ve refah sistemi konularında daha net ve cesur adımlar görmek istiyor. Ancak Labour bu alanlarda çoğu zaman bir gözüyle sağ partileri izleyen “temkinli” ve zikzaklı bir yol izliyor. Bir buçuk yılda yüzde 34’ten yüzde 20’ye düşen oy oranları da bunun açık göstergesi. Filistin politikası konusunda hayal kırıklığı içinde olan kitlelerin partiye geri dönüp dönmeyecekleri de oldukça şüpheli. Lider değişimi de bu konuda işe yaramayabilir.
Reform UK’in Yükselişi Solda Boşluk Yaratıyor Mu?
Reform UK’in oylarını artırması, özellikle ekonomik sıkıntı yaşayan kesimlerde “sisteme öfkenin dışavurumu” olarak yorumlanabilir. Ancak aşırı sağcı partinin yükselişi sol seçmeni buraya yönlendirmiyor; aksine solun kendi içinde daha güçlü bir karşı ağırlık yaratma ihtiyacını tetikliyor. Son aylarda UK’de mantar gibi yerden çıkan ve yeniden yükselişe geçen popülizme ve partisine karşı çevreci, bağımsız, eşitlikçi ve ilerici bir politika isteyen yüz binler için yeni adres Green Party oluyor
Çevre Politikalarının Ötesinde Bir Sosyal Adalet Hareketi: Green Party
Green Party çoğu zaman sadece çevre politikalarıyla anılsa da aslında parti kapsamlı bir toplumsal dönüşüm programı sunuyor. Konut krizi ve kira sorununa karşı toplum odaklı çözümler, kamu hizmetlerinde reform, sağlık sisteminde eşit erişim, işçi haklarının genişletilmesi, sosyal güvenlik ağı, ulaşım politikalarında sürdürülebilirlik ve eğitimde fırsat eşitliği gibi net ve uygulanabilir politikalar sunuyor. Partinin yükselişinde üç temel faktör belirleyici oluyor: genç seçmenin net tercihi, şeffaf ve başka ülke ile güç odaklarından bağımsız siyaset talebi ve solun eşitlikçi değerlerini arayan insanlar.
Alternatif Yok” Algısı Kırılıyor
Seçmen davranışlarının en güçlü belirleyicilerinden biri algılardır. Uzun yıllardır İngiltere’de “Green’e oy vermek boşa gider” düşüncesi hâkimdi. Ancak son yerel seçimlerde Green Party’nin sandalye sayısını ciddi şekilde artırması ve bazı bölgelerde ikinci, üçüncü parti konumuna yerleşmesi bu psikolojik bariyeri yıkmaya başladı. Bir sonraki seçimde “boşa gitmeyecek oy” algısı güçlenirse, özellikle şehir merkezlerinde ve genç nüfusun yoğun olduğu yerlerde parti ciddi alternatif olacaktır.
Krallık’ta da siyasal yelpaze değişiyor. Ekonomik zorluklar ve hayat pahalılığı seçmenleri merkezden uzaklaştırıyor.
Milliyetçilik, popülizm ve korumacılık yükselişe geçiyor
Şüphesiz herkes kendince doğduğu, doyduğu ve yaşadığı ülkeyi seviyordur. Evini, işini, kurduğu düzeni ve toplumsal değerlerini korumak istiyordur. Bozulan ekonomik dengeyi yeniden sağlamak için birilerini “günah keçisi” ilan edip onları “kurban etmek” ve bundan hızlı çözümler ummak boşuna bir çabadır. Bu tepkisel söylemler, onlarca yılın üstüne kurulan sosyal dengelere ve toplumsal barışa zarar veriyor. Kanunsuzluğa, sınır tanımazlığa karşı sağlıklı, adil ve kalıcı çözümleri sabırla örmek gerekir; bir şeyi yaparken diğerini yıkarak değil. Bu ülkenin güzelliği, özgürlükçü ve eşitlikçi bir sosyal devlet olmasından geliyor. En az yüz yıldır göçmenlerin de katkısıyla gelişip güçlenen demokrasi ve toplumsal refah, bir seçimi kazanmak uğruna feda edilemez. “Bize değmeyen yılan bin yıl yaşasın” diye düşünmemek gerek. Irkçılığın zehirleri bir şekilde size de dokunur. “Onlar da kendince haklı” diyenlere sesleniyorum: Sağa savrulmak yerine şimdi ve her zaman sol ve eşitlikçi politikalara destek vermeliyiz. Diğer bütün yollar bizi yanılgıya götürür.
- Ekonominin Vicdanı Vergidir
- Enerji Faturaları Cep Yakıyor, Hükümet Çare Peşinde
- İngiltere’de Enflasyon Neden Düşmüyor?
- Kaçak Göçmen ‘Out’, Nitelikli Göçmen ‘In’
- Yapay Zekâ İşsizliği Artırır mı?
- İngiltere Ekonomisi Durağanlığa mı Gidiyor ?
- Labour’un Tehlikeli ve Zor Sınavı
- İstifa
- Vatan, Bayrak, Göç, UK
- Kış Soğuk Geçecek, Faturalar Sıcak Gelecek…



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON




