Özellikle kötü finansal ve iş tutumlarıyla ilgili konuşuyorum. Kötü tercihler, uyarı işaretlerini dikkate almamak, bir şeyler yapılması gerektiği apaçık ortadayken hiçbir şey yapmamak…
Zaman zaman taşan bir nehrin yanındaki bir köyde yaşayan, inançlı bir adam hakkında eski bir hikaye var. Karanlık bir gecede, yakındaki dağlarda meydana gelen bir yağmur fırtınasının ardından, nehrin su seviyesi yükseliyordu ve sular köye doğru taşmaya başladı. Bazı insanlar gelip adamın kapısını çaldı ve adamdan kendileriyle gelmesini istediler. “Nehir taşıp köyü suların altında bırakacak; bizimle gelmelisin” dediler. Adam da, “Benim Tanrı’ya inancım var; burada kalıyorum” diye yanıt verdi. Su seviyesi yükseldi ve kısa zaman sonra adam evinin ilk katına çıkmak zorunda kaldı. Bu kez bir teknenin içinde daha çok insan geldi ve camdan seslendiler. Yine onlarla gelip kendini kurtarmasını söylediler. O da aynı cevabı verdi ve orada kaldı. Su seviyesi yükselmeye devam etti ve adam da çatıya çıktı. Bir helikopter geldi ve adama içeri girip kendini kurtarmasını söylediler. Adamsa bunu kabul etmeyip orada kaldı ve yükselen sularda boğuldu. Adam cennete vardığında (istediğinizi seçin), Tanrı’ya sordu: Hep inançlı, iyi bir adam oldum… neden ölmeme izin verdin?” Tanrı ise şöyle yanıtladı: “Sana birkaç kişi, sonra bir tekne daha sonraysa bir helikopter gönderdim… daha ne yapabilirdim?”
Her dinde benzer bir hikaye vardır. Bundan alınacak ders nedir? Tanrı, kendine yardım edenlere yardım eder…
Bu yılın başlarında bir kadın beni aradı. En son iki yıl önce ondan haber almıştım. O zamanlar kocasıyla birlikte beni görmeye gelmişlerdi ve finansal olarak çok karmaşık bir durumdaydılar. Çok borçlanmışlardı, kredi geçmişleri kötüydü ve kiralık bir mülklerine el konmak üzereydi. Onlara yardım edebilirdim ve ne kadar ücret alacağımı açıkladım. Kocası agresifleşti ve kızdı. “Bu ücreti ödeyecek değilim!” dedi. Açıkçası, ücret oldukça standart bir ücretti. Özellikle de karmaşık ve zor bir mesele için. Yardımımı almadan gittiler. Bir daha onlardan haber almayı beklemiyordum.
Kadın, bu yılın başlarında beni tekrar aradı ve acil bir randevu talebinde bulundu. Yalnız gelmişti ve konuşmaya “keşke iki yıl önce senin önerdiğin gibi yapsaydık…” diye başladı. Arkasından da üzücü bir hikaye geldi. Kiralık mülklerine el konmuştu. Evlerinin mortgage ödemeleri gecikmişti. Haklarında mahkeme kararı çıkmıştı (yüksek faizle borç veren bir yerden borç almış ve ödememişlerdi). Kredi kartlarını maksimuma kadar doldurmuşlardı. HMRC’ye de büyük miktarda borçları vardı.
Onlara yardım edebilir miyim diye sordu. Kocası nerede diye sordum ve o da buraya gelemeyecek kadar meşgul olduğunu ve bu işi halletmeyi ona bıraktığını söyledi. Ben de ona, kocasının bu işi ciddiye almıyor gibi göründüğünü ve hâlâ standart ücret uygulanacağını söyledim. Ancak, bu artık çok zor ve çok karmaşık bir mesele haline geldiği için, ücretin daha yüksek olacağını belirttim. O da bunu kabul etti. Detaylar bu yazı için fazla karmaşık. Uzman bir meslektaşımla birlikte geçici bir çözüm bulduk. Tüm borçlar ödenecekti (devam eden ödemeler azalacaktı) ve mahkeme kararı kaldırılacaktı…
- Emekli olmak mı, yeniden yapılanmak mı?
- Şans mı beceri mi?
- Mali danışmanınız zengin mi?
- Duyabileceğiniz en önemli soru
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (2)
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (1)
- Yoksul kalmanızı sağlayan 9 alışkanlık
- Borsa merkezli dolandırıcılıklar artışta – dikkatli olun…
- Yıllık yüzde 73 oranında, garantili bir geri dönüş ister miydiniz?
- İstikrar devrinin ölümü, normalin sonu (2)