Geçtiğimiz aylarda Londra’da açılan ve hizmet vermeye başlayan en yeni restaurantları sizler için listeledik. Üstelik hepsi şimdiden en iyiler listesine girmeye aday…
The Old Session House:
Londra’nın merkezinde muhteşem görünüşlü 18. Yüzyıl mimarisine sahip eski adliye binası, Clerkenwell’in en dikkat çekici yapılarından biridir. Şimdilerde kapılarını ziyaretçilerine restaurant olarak açan bina, iç mekan tarzı ile Toskana villalarını andırıyor. Şef Florence Knight, sanatçı Jonny Gent bu güzel binanın projesinde bir araya geldi. Ünlü şef Knight’in hazırladığı İngiliz- Akdeniz tarzı menüsü, binanın muhteşem atmosferi ile birlikte misafirlerini bekliyor.
Old Sessions House, 24 Clerkenwell Green, EC1R 0NA
Ave Mario:
Gloria ve Circolo Popolare’nin de dahil olduğu Big Mamma grubunun yeni gözdesi Ave Mario. Geçtiğimiz aylarda misafirlerine kapılarını açan Ave Mario, Londra’nın en yeni ve en iyi restaurantlarından biri olmayı başardı. Covent Garden’da hizmet vermeye başlayan bu yeni mekan, Circolo Popolare klasiklerinin izini taşımıyor; ancak yeni tatlar denemeye hazır olun!
15 Henrietta St, WC2E 8QG
Kudu Grill:
Güney Doğu Londra’nın Peckham bölgesinde yer alan ve Güney Afrika mutfağından lezzetler sunan Kudu Grill’in en çarpıcı özelliği yemeklerin odun ateşinde pişirilmesi. Tatlı menüsü olarak yine Güney Afrika mutfağından, şekerlenmiş kamkat ve sütlü dondurma ile servis edilen MelkTert Choux’a yer veren mekanın, kendi mutfaklarına özgü viski olarak isimlendirdikleri içki Braai Negroni ve Kumquat Martini gibi yeni kokteyller de menüsünde yer alacaklar arasında.
57 Nunhead Lane, SE15 3TR
Zahter:
Soho House’da ünlü şef Nick Jones ve Yotam Ottolenghi ile çalışan ünlü Türk şef Esra Muslu ilk solo restaurantını Londra’da açtı. Carnaby’deki üç katlı restoran, Newburgh Caddesi’nde misafirleriyle buluştu. Türk Mutfağının birbirinden güzel yemeklerini Londralılarla buluşturan şef Esra Muslu için Zahter, Türkiye’ye olan “aşk mektubu”.
30-32 Foubert’s Place, Carnaby, London W1F 7PS
The River Restaurant at The Savoy:
Ünlü şef Gordon Ramsay’in The Savoy Grill’den sonraki yeni yatırımı The River Restaurant, ocak ayında kapılarını açtı. Ağırlıklı olarak menüsünde deniz ürünlerine yer veren Ramsay, Londra’nın en iyi restaurantlarından biri olmaya aday.
The Savoy, Strand, London WC2R 0EZ
Eggslut Shoreditch:
Nothing Hill ve Fitzrovia ‘da şubeleri bulunan Eggslut geçtiğimiz eylül ayında üçüncü şubesini Londra’nın doğusunda ki Shoreditch’de açtı. Ana merkezi Los Angeles’da bulunan zincirin ana menüsü İngiltere’ye özgü morina yumurtalı burger.
Leonard Street, Shoreditch, London, EC2A 4RH
Skylight Peckham:
Skylight Tobacco Dock’u İngiltere’ye getiren ekip tarafından yenilerde işletilmeye başlanan Skylight Peckham, Mountview Tiyatro Sanatları Akademisi’nin çatı katını devraldı. Gün boyu serbest çalışanlara rahat bir çalışma ortamı sunan Skylight, geceleri hareketli bir kokteyl mekanına dönüşüyor.
120 Peckham Hill Street, London SE15 5JT
Ottolenghi Marylebone:
Londra’nın en güzel restaurantlarından biri olan Ottolenghi, misafirlerine şarküteri hizmeti de vermeye başladı. Marylebone’un göbeğinde açılan mekan, şarküteri hizmetinin yanında tüm gün rezervasyonsuz yemek yeme olanağı da tanıyor. Ayrıca, diğer şubeleri gibi günlük olarak değişen salatalar menüde yer alan yemeklere eşlik ediyor.
63 Marylebone Lane, London W1U 2RA 163
Upper Street:
Highgate’s Swain’s Lane’deki The Wine Cellar’ı finanse eden grup, yeni mekanını Upper Street’te açtı. Mekanın konsepti ağırlıklı olarak dünya markası şaraplar olsa da, geniş yemek menüsüne de sahip. İslington’da açılan restaurantın sahibi Jay Tuner ve daha önce Wild Food Cafe ve Cafe 41’de çalışmış olan şef Oliver Beetlestone, seçkin şarap menüsünün yanında mevsimlik kokteyllerini de misafirlerine sunuyor.
163 Upper Street, London N1 1US
Bodega Rita’s:
Soho’da yeni restaurantlarını açmaya hazırlanan Rita zinciri, Bodega Rita ile sandviç hizmeti vermeye başladı. Clerkenwell’de açılan Bodega, Amerikan tarzı mutfağıyla yemekseverlerle buluşuyor. Birbirinden özel şarküteri ürünleri ile hazırlanan sandviçler, misafirlerin ilgi odağı olacak gibi duruyor.
91 Cowcross Street, London EC1M 6BH
The Plimsoll:
Four Legs grubunun ilk pub’u olmaya hazırlanan Plimsoll, Finsbury Park istasyonundan stadyuma giden yol üzerinde açılmaya hazırlanıyor. Menüsüne birbirinden güzel pub yemeklerini dahil etmeye hazırlanan Plimsoll, şef Jamie Allan ve Ed Mcllroy’un önderliğinde hizmet vermeye hazır.
52 St Thomas’s Road, London N4 2QW
Trattoria Brutto:
Farringdon’da bir arka sokakta yer alan ve kendinizi Floransa’daymış gibi hissedebileceğiniz Trattoria Brutto, en güzel İtalyan restaurantı olmaya aday. Londra yemek sektörüne büyük katkısı olan Russell Norman, Trattoria Brutto’nun da yaratıcısı. Restaurant dünyasına kısa bir ara veren Norman, şimdilerde Brutto ile geri dönmeye hazırlanıyor. Birbirinden lezzetli İtalyan yemeklerini tatmaya hazır olun.
35-37 Greenhill Rents, London EC1M 6BN
- Londra dünyanın ilk “Ulusal Park Kenti” oldu
- Londra’da bahar yüzünü göstermeye başladı, parklar coştu
- Londra Gençlik Oyunları için basketbol seçmeleri 16 Nisan’da
- Londra Belediye Başkanı Khan’dan, ‘deepfake’ kayda tepki gösterdi
- Geleneksel düzenlenen Yeni Yıl Geçit Töreni Londra’ya renk kattı
- Yeni Piccadilly Line trenleri klima sistemine sahip olacak
- Hackney’de ilk iki ‘Çocuk ve Aile Merkezi’ kapılarını açıyor
- Haringey, kapılarını tarihe açtı; etkinlik 17 Eylül’e kadar
- Haringey, ‘Okul Sokakları Programı’ için görüş bekliyor
- Ailelere çağrı: ‘Tax-Free Childcare’ hesabı açarak,bütçenizi artırabilirsiniz