Zorbalık dediğimizde çoğumuzun aklına itip kakmak, bağırmak, kötü sözler söylemek gelir değil mi? Oysa bir çocuk sadece sözle ya da elle değil, bazen bir bakışla, bazen bir dışlanmayla, bazen de sessizlikle incinir. Göz göze gelmeyen bir bakış, oyuna çağrılmayan bir isim, bir kahkahanın içinde kendine yer bulamamak… Bunlar da çocuğun canını yakar, hem de sessizce
Birçok çocuk ve genç, bu görünmeyen yaraları kendi içinde taşır. Her gün, belki de hiç kimsenin fark etmediği bir mücadele verir. Anlatmak ister ama “ya abarttığım düşünülürse” diye susar. Ya da “beni anlamazlar” korkusuyla içine döner.
Zorbalığın izi, çoğu zaman dışarıdan görülmez. Ama çocuğun iç dünyasında yankısı uzun sürer. Kaygı olur, sessizlik olur, bazen de “Ben galiba değerli değilim” düşüncesi olur. Ve işte tam bu noktada, anne babanın durduğu yer çok kıymetlidir.
Çocuk, anlaşılmak ister. Görülmek, duyulmak ve önemsenmek… Bunlar onun yüreğini besler. Sadece “ne oldu?” diye sormak değil mesele. “Seninle ilgileniyorum, seni önemsiyorum, seni duyuyorum” duygusunu verebilmek. Çünkü çocuk, kelimelerden çok duyguları hisseder.
Empati, çocuklara söylenerek değil yaşatılarak öğretilir. Ve bir çocuk, yanında koşulsuzca duran bir yetişkinle karşılaştığında, hayata karşı güven duymayı öğrenir.
Website: www.melikebaris.com
Instagram: www.instagram.com/psikolog_melikebaris/
Sevgiyle kalın!
Melike Barış
- Çocuğun Sığınacağı Liman
- Çocuğumun Dikkati Çabuk Dağılıyor
- Terapi Sürecinde Neden Bazen Kötü Hissedilir?
- Sessiz, Sakin, Olgun Çocuk
- Ayıp Olmasın Diye Yaşamak
- Çocuklar Küçük Yetişkinler Değildir
- Bastırılan Duygular Kaybolur mu, Büyür mü?
- Duygular ve çocukların duygusal deneyimleri
- Nereden nereye geldiğine dön bir bak
- Kendini Korumak: Bencilce mi, Gereklilik mi?