Geçen sabah marketten dönerken apartmanın giriş kapısına geldim. Anahtarı çıkarırken arkamdan bir ayak sesi duydum. Komşum geliyordu. Kapıyı biraz daha araladım, elimle tuttum. O da hafif bir tebessümle “Teşekkür ederim” dedi. O an sadece birkaç saniye sürdü ama içimde tarif edemediğim bir sıcaklık bıraktı. Belki çok sıradan bir şeydi ama ruhuma dokundu. Sonra düşündüm: Neden bu kadar etkilendim?
Çünkü o küçücük anda bir bağ kuruldu. Bir görülmüşlük, bir tanınmışlık duygusu… İnsan dediğimiz varlık yalnızca yemekle, suyla yaşamaz. İnsan, görülerek, anlaşılmakla yaşar. Hayat dediğimiz şey, çoğu zaman büyük olaylardan değil, o büyük olayların arasına sıkışmış küçük davranışlardan örülü değil midir? Sabah işe giderken güvenlik görevlisine gülümsemek, trafikte yol vermek, çocuğuna “Seninle gurur duyuyorum” demek… Bunlar birkaç saniyelik şeyler gibi görünür ama etkileri saatlerce, hatta bazen bir ömür sürebilir. Çünkü insanın içinde hep şu sessiz soru vardır: “Ben fark ediliyor muyum?” O sorunun cevabı da çoğu zaman işte bu küçük ama samimi davranışlarda gizlidir.
Bir baba düşünelim. Eve yorgun geliyor ama çocuğunun başını okşayıp sadece iki kelime söylüyor: “Aferin oğlum.” Belki çocuk o gün yalnızca yere çöp atmadı ya da sessizce ders çalıştı. Ama babasından gelen o küçük onay, iç dünyasında bir ışık yakar. “Demek ki görüldüm, demek ki yaptığım bir anlam taşıyor,” hissi yerleşir içine. O an çocuğun öz-değeriyle ilgili güçlü bir tohum atılmış olur. Ve bu tohum, yıllar içinde kim bilir nasıl filizlenir…
Hayatın anlamı, ilişkilerin içinde saklıdır. Ve ilişkiler büyük sözlerle, uzun sohbetlerle değil küçük ama yürekten gelen davranışlarla kurulur. Bir tebessümle, içten bir teşekkürle, omzuna dokunarak verilen bir “buradayım” mesajıyla… Zannetmeyin ki bu davranışlar küçüktür. Aslında insan ruhu tam da bu “küçük”lerin toplamıdır. Ve günün sonunda hatırladığımız şey çoğu zaman büyük başarılarımız değil, biri bize gülümsedi mi, biri gerçekten dinledi mi, biri varlığımıza değer verdi mi sorularının cevaplarıdır.
Sevgiyle kalın
Melike Barış
Psikolog
Website: www.melikebaris.com
Instagram: www.instagram.com/psikolog_melikebaris/
- Tanıdık Olan Her Zaman Güvenli mi?
- Kendin Olmanın Unutulan Hâli
- “Aman Bozulmasın” Derken Bozulan Sen misin?
- Zorbalık
- Çocuğun Sığınacağı Liman
- Çocuğumun Dikkati Çabuk Dağılıyor
- Terapi Sürecinde Neden Bazen Kötü Hissedilir?
- Sessiz, Sakin, Olgun Çocuk
- Ayıp Olmasın Diye Yaşamak
- Çocuklar Küçük Yetişkinler Değildir