Diyelim ki bir arkadaş grubundasın. Her buluşmada içlerinden biri, lafı sana dokundurmadan geçemiyor. Kilonla dalga geçiyor belki, ya da ses tonunla… Belki de “senin hayallerin de amma çocukça” diyerek gülüyor, diğerlerini de güldürüyor. Sen o an içinden bir burukluk hissediyorsun ama belli etmemeye çalışıyorsun. Hafifçe gülümsüyorsun, geçiştiriyorsun. “Aman ortam bozulmasın,” diyorsun. “Zaten kötü niyetli değil,” diye kendini avutuyorsun. Belki de aklından şu cümleler geçiyor: “Arkadaşlarım sonuçta, şaka yapıyorlardır…”
Ama bu gerçekten sadece bir şaka mı? Yoksa senin iç sınırlarının azar azar silinmesi mi?
Benzer durumları hayatın başka alanlarında da yaşıyoruz. İş yerinde, patronun alakasız ve aşağılayıcı bir söz ediyor. Tepki veremiyorsun, çünkü işini kaybetmek istemiyorsun. Sevgilin öfkeyle haddini aşan laflar ediyor, ama “Sinirliydi, geçer,” diye susuyorsun. Annen ya da baban, en büyük hayalini küçümsüyor, sen ise “Beni düşünüyorlar,” diyerek kendini bastırıyorsun.
Biliyor musun, saygısızlık karşısında sessiz kalmak sadece karşındaki kişiyi cesaretlendirmez. Aynı zamanda senin iç dünyanı da sessizce şekillendirir. O sınırlar, zamanla flu hâle gelir. Ne zaman “dur” diyeceğini, ne zaman “bu bana iyi gelmiyor” deme hakkın olduğunu unutmaya başlarsın. Çünkü bir kez sustuğunda, ikinci kez susmak daha kolay olur.
İstersen, kendi yaşamından böyle küçük örnekleri bir düşün. Kendini sevdirmek uğruna hangi kırmızı çizgilerini silikleştirdin bugüne kadar?
Website: www.melikebaris.com
Instagram: www.instagram.com/psikolog_melikebaris/
Sevgiyle kalın!
Melike Barış
- Tanıdık Olan Her Zaman Güvenli mi?
- Kendin Olmanın Unutulan Hâli
- Küçük Davranışlar Büyük Anlamlar
- Zorbalık
- Çocuğun Sığınacağı Liman
- Çocuğumun Dikkati Çabuk Dağılıyor
- Terapi Sürecinde Neden Bazen Kötü Hissedilir?
- Sessiz, Sakin, Olgun Çocuk
- Ayıp Olmasın Diye Yaşamak
- Çocuklar Küçük Yetişkinler Değildir