Tamer Çalışır
Londra’da yasayan göçmen Türkleri, sormuşsun. Ne diyebilirim ki çeşit çeşit… Hepsinin ayrı bir denklemi, farklı hikayesi var. Beklemediğin bir yerden başlayalım mı? Sayısı az, gücü kudretli olanlardan. Zengin olanlar da göçmen sayılıyorsa eğer onları da konuşmak lazım öyle değil mi?
Evet buraya daha memleketinden zengin gelenler var. Paradan para, fırsattan fırsat yaratan Türkler de var burada. Sherlock Holmes gibi pırıltılı zekâsı, gözlem gücü ve mantıksal çıkarımlara hiç gerek duymadan, hele hele detaylara asla takılmadan kokusunu alıp, izini sürdükleri hedefe kolayca ulaşıyorlar. Paraya. Sterlini görünce kendiliğinden açılan kapılardan bu ülkede o kadar çok var ki. Paranın şehri burası unutma. Londra. Babadan zenginler, sermayenin başkenti Londra’nın keyfini çıkarıyorlar. Sadece Londra’nın değil Birleşik krallığın her şehrinde keyifle anı biriktiriyorlar. City of London ve Canary Wharf arasında mekik dokuyorlar. Memlekette edindikleri para kazanma tekniklerine bu isin kitabini yazan İngilizlerden kaptıklarını da ekleyip, katlanarak büyüyorlar Londralı zengin göçmenler.
Büyüdükçe Londra’ya olan aitlik duyguları da artıyor. Alçaktan gecen bulutlara, güneşsizliğe, Victoria pencereli işlemeli ya da küçük odalı muhafazakâr evlere evrensel değerler gibi bağlanıyorlar. Sahipleniyorlar Thames nehrini. Mavi akıyor bu nehir onlar için. Hayata pozitif baktıklarından olsa gerek, vize işlemleri, İngiliz pasaportu çıkarma prosedürleri, bu nehir gibi yağ gibi akıp geçiyor. Kendileri için yaşattıkları mutluluk balonu patlayana kadar şehri ve ülkeyi hakkını vere vere sahipleniyorlar. Geçinebilmek, umutlara parmaklarınla da olsa tutunabilmek… Hikayelerinde yazmıyor böyle şeyler. Hani şu Mazlov`un meşhur piramidinin ucuna yakın yerlerinde volta atan zenginlerimiz, yerin altında engelsiz ilerleyen Elizabeth Line tren hattı gibi gidecekleri yere çok hızlı varıyorlar. Kendilerini gerçekleştiriyorlar Londra’nın merkeze en yakın çemberinde Zone sıfır ya da birde. Diğer Zone`lardaki obur göçmenlerin aksine.
Göçmenlik sadece yer değiştirmek ise onları da göçmen kabul etmek lazım. Onun için anlattım bunları sana. Ya hikayeleri göçmenlerinkine benziyor mu sence? Diğer göçmenlerin binlerce okunası hikayesi varken beni cezbetmiyor onların hikayesi.
Hikayeyi sesli dinlemek için linke tıklayınız:
https://www.instagram.com/reels/DRp5n45iXHe/



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON





