15 Haziran Pazar günü Babalar Günü… Haziran ayının 3’ncü pazarında kutlanan Babalar Günü’nün kökeni de 1 Mayıs gibi dışarıda, ABD’de… Babalar Günü, ilk kez 19 Haziran 1910’da Washington’da kutlanmış, 1924’te ABD Başkanı Calvin Coolidge’in desteğiyle yaygınlaşmış. 1966’da dönemin başkanı Lyndon Johnson da, her yıl Haziran ayının üçüncü pazarını Babalar Günü’ne ayırmış…
Özel günlere ‘kapitalizmin tüketimi körükleme günleri’ diye nitelesem de benim görüşüm yaşamın pratiği ile örtüşmediğinden olsa gerek kendimi pek soyutlayamıyorum. Babalar gününü ikiz kız babası olarak kutlayacağım. Kızlarım özel günleri, doğrusu kutlamaları çok seviyorlar. Babalar Günü hazırlıklarına çoktan başladılar bile… Geçen gün “Ne hediye alalım” diye sordular… “Beni yazıyla anlatın, yazınızı ömür boyu saklayayım” dedim…
***
Bilimsel araştırmalara göre dünyanın en iyi babaları, çocukları emzirir gibi yaparak oyalamak da dahil annenin doğal yükünü en çok paylaşan pigmelermiş… Adına ‘Medeniyet’, ‘Sanayileşme’ ya da ‘Gelişme’ konulan insanın özünden uzaklaşma serüvenine bir gün karşı çıkılacağını sanıyorum.
***
Ben babamı 29 yıl önce yitirmiştim. Henüz 54’ündeydi. Bir karanlıktan diğerine yolculukta hep çalıştı… Hafta sonu, tatil nedir hiç bilmedi… 29 yıl önce yitirmiştik babamızı. Ankara’ya yılın ilk karı düşmüştü o gün… Pala bıyıkları ve arkaya taralı saçları henüz ağarmaya başlamıştı… 29 yıldır eksilmedi hiç babasızlığımın acısı… Babamı özlüyorum… İnsanın insanca yaşayacağı günler çabuk gelsin. Emekçi babaların yüreği, benim babamınki gibi çabuk yorulmasın…
***
BABAMA
Bolvadin, Çolak ve Harmandalıyı en iyi o oynardı…
Hani efkarlanmaya görsün Her Yer Karanlık, Rüzgar Kırdı Dalımı ve Gönlüm Yaralı’yı en iyi o söylerdi…
Yılın on bir ayı rakı içer kalanında da oruç tutardı…
Zincirleme ‘Bahar’ tüttürür kestek yürür, nara atar ve lakin bir pire için yorgan yakardı…
Nüktedandı, kibardı ve yiğitti Velhasıldı Sultandağları’nın en sonuncu efelerindendi…
O namı diğer ‘Hoca’ Kasap Ferruh benim babamdı…
NOT: Geçen pazar akşamı “369 Green Lanes’deki N4 1DY” adresindeki Rakkas’da bir yaşgünü kutlamasındaydım. İbrahim Sayın ve arkadaşı Volkan taverna müziği icra ediyordu. Nihavent korosundaki deneyimlerime dayanarak İbrahim Sayın’ın, bağırmadan, şarkıları ağdalamadan, kendi yorumunu katmadan, notalara uygun olarak ağır sanat müziği parçalarını da söylemesi hoşuma gitti. Ayrıca Rakkas’ın müşteri profilini de beğendim. Temiz yüzlü ve temiz giyimli gençler kendi masalarında kendilerince eğlendiler… Hani pazar akşamları fasıl dinlemek isterseniz deyü aktarayım dedim…
- ‘Universal Credit’ dedikleri ?
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec