Enflasyon oranında maaş ve ücretler artarsa sorun yok, yoksa hayat pahalılığından söz etmeye başlarız. İngiltere’de artan grevlerin temel gerekçesinde zurnanın “zırt” dediği nokta bu. Sendikalar hükümetin özellikle kamu sektörü çalışanlarına enflasyonun altında zam teklif etmesine sert tepki gösteriyor…
BBC’nin aktardığına göre “İngiltere’de haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 9,4’e yükselerek șubat 1982’den bu yana en yüksek düzeye çıktı.” Ulusal İstatistik Ofisi’nin verileri, enflasyonun sadece son bir ayda yüzde 0,3 arttığını gösteriyor. Enflasyonun yükselmesinde özellikle akaryakıt ve gıda fiyatlarındaki artış etkili oldu.
BBC bu haberi aktarırken savaş çığırtkanlığı yapan ve Ukrayna’ya silah yağdıran Muhafazakar hükümetin beceriksizliğini görmezden gelerek “Ukrayna savaşının sürmesi ve Avrupa’da Rus petrolüne bağımlılığın azaltılmasına yönelik atılan adımların da etkisiyle benzin fiyatlarının görülmedik düzeyde artması”na bağlıyor.
Hayat pahalılığı giderek artacak gibi çünkü Merkez Bankası geçen ay politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 1,25 seviyesine çıkarmıştı. İngiltere’de, açıklanan son enflasyon verisi sonrası faiz artırımlarının sürmesi bekleniyor. Bunun anlamı yarın bugünden de kötü olacak…
Peki hayat pahalılığı bizim toplumu nasıl etkiledi? Bizim toplumdan yaptığım sokak röportajını sizlerle paylaşmak istiyorum:
– Ahmet Ballı (Şef): Etkiliyor tabii… Petrol fiyatları ve elektrik faturalarında çok ciddi artışlar oldu. Alış verişe çıktığımızda aynı paraya sepeti dolduramıyoruz artık. Hani bizim alım gücümüz var ama olmayanlara “Allah sabır versin” diyorum. Çalıştığım restoranda maliyetler çok arttı. Geçen yıl 16 sterlin olan yağ şimdi 40 sterlin. Gerisini siz düşünün.
– Sefer Bilgiç (İşçi): Biz denizde değil karada batıyoruz. Başbakan Boris Johnson, Ukrayna’ya bizim sırtımızdan silah gönderip savaşı kışkırtıyor. O parayı bu ülkede harcasa hem hayat pahalılığı doğmayacak hem de Ukrayna savaşından dolayı küresel tedarik sorunu yaşanmayacak. Bak İngiltere Merkez Bankası enflasyona karşı faizleri artırıyor. Bunun anlamı bankalara ev kredisi ödeyenler daha çok faiz ödeyecekler. Yani paraları lağıma gidecek. Yazık bizim çocuklara…
– Belgin Yaman (Süpermarket sahibi): Zorunlu tüketim ürünleri sattığımız için müşteriler ucuz pahalı demeden mecburen alıyorlar. Bu fiyat artışları sürerse halk boğazından kısmaya başlar ki bu da yalnız biz küçük esnafı değil, bütün sektörleri olumsuz etkiler ve ekonomiyi yavaşlatır. Umarım bu fiyat artışlarının önüne geçerler…
İsim vermeyen bir bakkal çalışanı: Alış verişlerde azalma var. Özellikle et satışlarında bunu gözlemliyorum. Eskiden bir kilo kıyma alan şimdi yarım alır oldu. Yarım alan da seyrek alır oldu.
– Mehmet Mida (Kamyon şoförü): Salgın sonrasında ailecek memleketimiz Kıbrıs’a gitmeyi planlamıştık fakat bu kez hayat pahalılığı canımızı sıkmaya başladı. Ücretlerde ise bir değişiklik yok. Uçak bilet fiyatları tarihinin rekorunu kırıyor. “Tatil dönüşü iki yakamızı bir araya getirmek için sıkıntı çekeceğimize tatile gitmeyelim bari” dedik. Ne yazık ki bu yıl tatile gidemiyoruz.
– Ümit Tekin (Cafe işletmecisi): Ya hayat pahalılığını sen bana sor. Her hafta 500 sterlin ödediğim malzemeler son bir kaç ay içinde 750 sterline çıktı. Ucuzcu diye bilinen Iceland’ın fiyatlarında bile şok artışlar var. Biz bu artan fiyatları müşteri kaçmasın diye mönüye yansıtmadık fakat buna rağmen müşterilerde ciddi azalma var. Bir diğer dikkatimi çeken nokta da kredi kartıyla ödemeler arttı. İçtiği bir kahveyi kredi kartıyla ödeyen müşteriler çoğalmaya başladı.
– Ali Yıldız (Uber şoförü): Herkes hissediyor. Benim işimde araba kirası ve petrol fiyatlarındaki artış can yakıyor. Her geçen gün dünü arayınca yarından da kaygı duyar olduk.
– Alişan Doğan (Emekli işçi): Hayat pahalılığı 2005’te Irak Savaşı’ndan sonra düzenli olarak artarak bir başka savaş Ukrayna ile zirve yaptı. Zorunlu tüketim ve enerji fiyatlarındaki artış halkın belini büküyor. Önlemler göstermelik. Ücretler aynı oranda artmıyor. “Gidişat kötü” denilebilir.
– Cevdet Uçar (Emekli işçi): Türkiye’de olmayan emekli hakları var. Buna şükrediyorum. Hayat pahalılığını farketmemek mümkün değil. Ben en çok Türk marketlerinin zam yaptığını söyleyebilirim. Bu dönemde fırsatçılar da iş başında. Bunları da yazın ki ayıptır, günahtır böyle yapmasınlar.
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…
- Ahhh Kate Osamor bir çuval inciri berbat ettin!
- Yurtdışındaki vatandaşların oy hakkı olmalı
- İngiltere havalimanlarındaki sıvı yasakları
- Tottenham Park Mezarlığı’nda sorun çözülüyor mu?
- İngiltere gündemindeki skandal