Araştırmalar şunu net olarak gösteriyor ki yüksek düzeyde ayrımcılık ve ırkçılığa maruz kalmış ergenlerde genç olmalarına rağmen stres sonucu yüksek düşeyde stres hormonlarının, tansiyonun ve başka sağlık sorunlarını açığa çıkıyor.
Psikolojik tahribatı yüksek olan ırkçı tutumlara maruz kalmış insanlar bilinçaltına ittikleri ret edilme, istenmeme duyguları, haklarının çiğnenmesi hatta öldürülme riski hayatlarının her alanında karşılarına çıktığında süreğen baskı ve zulüm olmasından ötürü ciddi psikolojik sorunlara sebep olmaktadır. Tek bir ırka mensup bir vatandaşın zulmedilerek gözler önünde öldürülmesi sadece o ırka mensup insanları değil tüm ırklar üzerinde sosyal ve psikolojik hasarlar bırakmaktadır.
Irkçılık sistematik uygulanan bir yöntemle bir ırkın diğer ırk üstündeki yaşam haklarına müdahale ve saldırıdır. İnsanının insana şiddeti oluşundan ötürü ciddi öfke ve karşı saldırgan duyguları da besler. Bugünlerde ‘Siyahi yaşam önemlidir!’ sloganıyla sokakları dolduran kalabalıkları bu denli kararlı kılan artık insanların güven duygusunun tükenmiş olmasıdır. Korona virüsü tehdidine rağmen bedenleri yan yana getiren bu ciddi meseleye tepki sağlıklı ve gereklidir. Çünkü insanı ikinci derece de ruhsal olarak hastalanan diğer bir faktör de haksızlığa karşı sessiz ve pasif kalmaktır. Sessiz kaldığımızda içten içe kendi öz saygımızı sarsan düşünce ve duygular örümcek ağı gibi sarar her yerimizi.
Toplumsal meseleler neden beden ve ruhsal sağlığımızı etkilesin ki diye düşünenler olabilir. Sağlığımız yaşadığımız koşullar ve çevreden bağımsız düşünülemez. Artık kanıtlarıyla bilinen ve gözler önüne serilen vakalar ve istatistikler şunu söylüyor. Irkçılık ve ayrımcılık sistematik ve kurumsal olduğu gibi günlük ilişkilerimiz içinde de mevcut. Sağlık, eğitim, iş fırsatı, geliriniz, yaşadığınız çevre, ev, ne tür yiyeceğe ulaşabildiğiniz, güvenlik koşulları kim olduğunuz ve hangi ırktan olduğunuza göre değiştiği sürece bunun genişleyen etkileri yaşam kalitenizi dolayısıyla sağlığınızı çok yönlü etkileyecektir.
Maalesef bunun önlemenin bireysel yolu çok sınırlı. Yine de birey olarak aldığınız tutum sizi ve çevrenizi daha iyi korumanızı sağlayacaktır. Muhalefet etmeli, kayıtsız kalmamalıyız. Umursamazlığa karşı koyup sessizliğimizi bozmalıyız. Nefretten olabildiğince uzak durmalıyız. Daha iyi bir yaşam kurmaktan başka çaremiz yok. Şiddetin her türlüsü sessiz kalındığında artacağı gibi kanıksanır.
- Ev içi şiddet korona günlerinde arttı mı?
- Yeni hayat kontrol toplumu (3)
- Yeni hayat kontrol toplumu (2)
- Yeni hayat kontrol toplumu (1)
- Belirsizlik ve Buhran
- Taciz mi değil mi?
- Sanal ortamda flört
- Coronavirüs döneminde duygular ve ev içi ilişkiler
- Yeni Bir Yaşam Biçimine Mi Hazırlatılıyoruz?
- Ne zaman terapiye ihtiyacım var?