Man Adası, Britanya ve İrlanda adaları arasında iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Birleşik Krallık’a bağlı minik bir ada… Geçen yıl 83 bin nüfusu olduğu tahmin edilmiş.
Man Adası bayrağı ve devlet arması bir üçgen şekilini alan üç bacak şeklinde simgedir. Man Adası bayrağındakı bacakların yönü oldu bitti tartışmalıdır. İlk biçimi bacakları saat yönünde (bir güneş sembolünden türetildikleri varsayımını desteklediğini) gösterse de daha sonra ters yönde çizildi. “Bu ikinci durum krize yol açtı. Nasıl açmasın ki “Bir bacağımla İrlanda’ya saldırıyorum, ikincisi İskoçya’yı tekmeleyip, üçüncüyle de İngiltere’ye diz çöküyorum” anlamı çıkaranlar oldu. Neyse ki günümüzde bacaklar ilk hali saat yönüne çevrilidi ve sorun çözüldü.
Man Adası kuyruksuz kedisiyle de meşhurdur. Bu üç bacaklı şekil ve kedilerin neden kuyruksuz olduğuna dair birçok efsaneyi de okuyabilirsiniz.
Bu küçük adayı kapitalist dünyada asıl popüler eden yönüyse uluslararası vergi sistemlerini uygulamaması sayılıyor. Ada’daki şirketlere, finansal varlıklar aktarılarak vergi sistemlerinin dışına çıkarılıyor. Man Adası AB üyesi değil ve AB kuralları geçmiyor. AB ile yapılan antlaşmalar uyarınca sınırlı şekilde mal dolaşımına izin veriliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu elinde banka dekontlarını sallayarak “Erdoğan’ın çocuğu ve yakınları buradaki şirketlere para transfer etti” demesiyle Man Adası Türkiye’nin de gündemine girdi.
Man Adası Türkiye’nin tarihinde önemli bir adadır. Bir zamanlar bizden vergi kaçıranlar değil, İngilizler’e karşı savaşan Osmanlı askerlerinin tutulduğu kampın bulunduğu bir adaydı. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin eline düşen Türk esirler Hindistan, Mısır, Kıbrıs, Malta, Yunanistan ve İngiltre’deki Man Adası’ndaki kamplara götürülmüştü. Man Adası, Türk askerlerinin yanısıra İngiltere’de yaşayan bazı sivil tutukluların tutulduğu kampa ev sahipliği yapıyordu.
“Dünyanın ilk ve en büyük sivil esir kampı” diye tanımlanan Ada’da yaşamını yitiren Osmanlı askerlerinin mezarları bakıma alınarak 1972’de “şehitlik” statüsü verildi.
Azizim sadete gelirsem, Man Adası’nda onların paraları yatıyor koyun koyuna, bizim de şehitlerimiz yatıyor koyun koyuna… Bu halk da seyreyliyor koyun koyuna…
***
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Aralık’ta Londra’ya geliyor. Kılıçdaroğlu, siyasi görüşmeleri sonrasında CHP İngiltere Birliği Çalışma Ofisi’nde 6 Kasım’da düzenlenecek halk toplantısında konuşacak, soruları yanıtlayacak… CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme, yaptığımız söyleşide toplumun sorunlarını da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ileteceğini söyledi.
Toplumun bir avukatı olarak sorunlarını aşağıda özetlemeye çalıştım. Umarım Dikme’nin raporuna yardımcı olur.
– Toplumun Türkiye’den beklentileri arasında Londra’da da eğitim ve kültürel yatırımların yapması,
– Türkiye’ye yönelik seçmenin yanısıra seçilme hakkı verilmesi,
– İngiltere’nin uyguladığı vize engelinin aşılması, vize harçlarının düşürtülmesi,
– Konsolosluk işlerinde kolaylık sağlanması,
– AGİT Anlaşması diye basına yansıyan aslında OECD Anlaşması olan yurtdışındaki Türk vatandaşlarının özel bilgilerinin diğer üye ülkelerle paylaşılmasına acil açıklık getirilmesi,
– Türkiye’den emeklilik sonrasında getirilen (gelir getirici) kısıtlamaların kaldırılması,
– Pasaport harçlarının düşürülmesi…
- ‘Universal Credit’ dedikleri ?
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec