Yok be değmez…

Bu yazı 3 Ekim 2014 tarihinde yayınlanmıştır

Hafta başında can sıkıntısı yaratan bazı olaylar yaşamış olmama rağmen güzelliklere konsantre olarak çamura taş atmamaya karar verdim. Önce bu topluma Veteranlar Ligi’ni kazandıran birisi olarak bu başlatılanın daha da büyütülerek devam edileceğini gördüm, hem kendimden hemde spora gönül veren birçok insanımızdan gurur duydum.
Hafta içi Kemal Soyer ile yaptığım toplantıda Vetranlara katılmayan ancak kendi takımında bu uğurda en büyük çabayı ortaya koyarak taktir toplayan Ümit Çıkıkcıoğlu’nun da aramıza katılma olasılığının olması beni sevindirdi. Geçmişte ne kadar da fikir ayrılığımız olmuş olsa da spor adamı olarak kendisine duyduğum saygı nedeni ile aramızda olmasından sevinç duyacağımı belirtmek isterim. Hafta sonu 21 yaşaltı Super Kupa oynanacak. Bu ligin kuruluşunun da ne zaman ve kimin tarafından yapıldığına istyenler bir baksın.
Toplumu kaynaştırmak ve değerini artırmak için yapılanları göz ardı etmek yerine takdir edip şapka çıkarmanın ayıp olmadığını öğrenmesi gerekenler öğrensin. Hem meyvesini yeyip hem de ağacı taşlamanın kar değil zarar getireceğini görsünler. Cumartesi Wadham Lodge’a da uğramak isteyenler İngiliz liglerinde de spor yapmaya ve en iyi şekilde temsil edilmeye devam ettiklerini görsünler. Bazılarına göre spor sadece yenme ve yenilme olduğundan belkide temsil edilmenin ne olduğunu anlamakta zorlanacaklar ama ‘çıkmayan candan ümit kesilmez’ lafı böyle kişiler için kullanılmış ve az da olsa doğruyu görme olasılıklarının olduğunu gösterir sanırım. Pazar günü sporun ne olması gerektiğini bir kez daha hatırladım.
Barnet Ligi’nde benimde oynadım demek biraz abartı olacak ama sahada oyuncu olarak dolaştığım karşılaşmanın henüz 35. dakikasında durum 1-0 alehimize iken önceden topu elle tuttuğu için sarı kartı olan Cumali arkadaşımız golü önleme çabası içerisinde bir kez daha topu ellemekten öte kucağına alınca hakem mecburen kırmızı kartını çıkartırken rakip takım kaptanı tarafından bu karşılaşmanın amatör ve zevk için olduğu uyarısı karşısında yaklaşımını yerinde bularak kart vermekten vaz geçmesi, sporun ne için olduğunu bana evet bir kez daha hatırlattı da o hiç bilgisi olmayanlara da belki birşeyler anlatır düşüncesi ile olayı satırlarıma döktüm.
Bizler güzellikleri yaşamaya devam edelim, gerisi teferruat anlayacağınız ‘değmez be kardeşim