Başarıyı getiren unsurların başında karakter, zeka, beceri güç ve hırs gelir. Birinci madde olan kararkter eksikliğiniz varsa zaten takım sporlarında başarılı olmanız mümkün olamayacağından daha yolun başında birileri size ya eler ya siz kendinizi layık olduğunuz yola ve çevreye yönlendirirsiniz.
Zeki bir sporcunun en kritik anlarda verdiği kararlar kendisini diğerlerinden ayıran unsurdur.Ancak zeka eğer beceri ile desteklenmiş değilse işte o zaman beyne ayak uyduramayan fiziksel yetenek sizleri yolda bırakır ve antrenör, yorumcu veya seyirci olmaktan başka çağreniz kalmaz. Zekanız tamam yanında da beceriniz varsa ama malesef doğal olarak pek güçlü değilseniz üstüne bir de çalışmadan kaçan bir yapınız varsa işte o zaman kendi kendine yazık edenlerden olursunuz, olmaz ise olmazlarınız olmasına rağmen kendi yanlışınızdan büyük bir sporcu olma şansını yitirirsiniz.
Zekanız tamam, beceri tanrı vergisi, gücünüz yerinde arı gibi çalışıyorsunuz ama iş kazanmaya geldi mi olmasa da olur misali, idmandaki istekliğinizi sahaya olumlu bir şekilde yansıtamıyorsanız kazanma hırsınız olmadığından yine gitti bütün emekler. Yukarıda belirttiğiniz tüm maddeler tamam ise o zaman ‘al sana büyük bir sporcu’ diyesim geliyor da yine iş bitmiyor. Çünkü bütün bu meziyetleri olan kişinin o en zor anda kullanıma koyması gerekenleri doğru yönde harekete geçirmesi gerekirken kontrol eksikliği nedeni ile yanlış kanala kaydırması bizlere kendine ve takımına zarar veren özde büyük ama gerçekte kontrol dışı biri işte Suarez’i verir. Uruguay’da forvet eksikliği nedeni ile Colombiya karşısında elenip turnuvaya veda etmek zorunda kalır.