Böyle dedi İstanbullu bir dostum. “Hoşbulduk” dedim, “Cinnet vatan’a”… Yunan şair Konstantinos Kavafis’in (1863-1933), Cevat Çapan çevirisiyle “Şehir” şiiri geldi aklıma. Şiirin ikinci yarısını paylaşıyorum:
“Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın; aynı evlerde kır düşecek saçlarına. Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma, Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte, öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.” Meramımı ne kadar güzel anlatmış usta. İlk durağım “Dönüp dolaşıp” geldiğim İstanbul’du… Yedi tepeli aziz İstanbul her zamankinden kalabalık, trafiği her zamankinden ağır, insanları her zamankinden daha mutsuzdu sanki.
Memleketin makus talihini sokak hayvanlarının halinden bile anlamanız olası. Memlekette saygı, nezaket ve hoşgörü daha da azalmış gibiydi. Dar bir yolda giderken korna çalan sürücüye “korkuttun bizi” deyince arabadan inip horozlanması, sonra da hızını alamayıp “insanlık öğrenin!” diye bağırmasını nasıl yorumlasak ki?
Müşteri seçen taksicileri? Ya da Eminönü’nden kalkacak Eyüp otobüsündeki sırasını bozup öne fırlayan o meczup kadının “namazımı kaçırıyorum!” diye yeri göğü inletmesini? Memlekette ekonomi allak bullak. Küçük alış veriş yerlerinde ne alan mutlu, ne de satan.
Esnaf ürünün yenisini, sattığı fiyatın üstünde alacağı için “satmasak da olur” diye düşünüyor. Halk fiyat etiketlerinin sürekli değişiminden dertli. Hatta Facebook’da “geçen ay pahalı diye almadığım bütün ürünlerden özür diliyorum” paylaşımına bile rastladım. Büyük marketler sorulardan bıkmış olmalı ki ürün fiyatının altına bir de “son fiyat değişim tarihi”ni eklemişler. “Aaa marttan bu yana fiyatı değişmemiş. Kaçırmayalım bari” deyip ürün aldığımı itiraf ediyorum.
Bindiğim taksilerin sürücüleriyle yaptığım mini ankete göre seçimler burun farkıyla kazanılacak gibi. Ekonomik krize rağmen seçmen iktidar partisinden (öyle yazılıp çizildiği gibi) vazgeçmiş görünmüyor.
Bir şoför, “6’lı masa kazanırsa kötü ama bunlar iktidarda kalırsa çok daha kötü” dedi. Bir diğeri “Seçim demek yalan ve hırsızlık demek. Kim daha iyi yalan söyler ve daha çok oy çalarsa o kazanır” diye felsefe yaptı. Görüş sorduklarım arasında “üçüncü ittifak” ya da HDP’nin anahtar parti konumundan söz eden olmadığını da eklemeliyim.
Konuştuğum gençlerin neredeyse hepsinin gözü yurtdışında. “Abi sen kapağı nasıl attın?” diye yol yöntem soruyorlar. Memleketteki alışverişlerinizde “sizin paranızla bedava” sözünü çok duyacaksınız. “Bak” diyorum, “TL dolara karşı nasıl değer yitirdiyse, sterlin de öyle oldu.
4Türkiye kadar olmasa da İngiltere’deki makro ekonomik dengeler bozulunca, örneğin enflasyon artınca biz de durduk yere yoksullaştık. Türkiye’de bile 6 ay önce 7 sterlin verdiğim bu ürüne şimdi 10 sterlin ödüyorum. Ayrıca yaşlı annesini görmek için memleketine gelemeyen arkadaşlarım var” diyorum… Ayrıca “emekçi dünyanın her yerinde emekçi” sözü de dilime pelesenk oldu.
Sanırım seçimlere doğru özellikle iktidar, seçmenini kemikleştirerek iktidarını korumak istiyor. Bunu taksi şoförleriyle kısa muhabbetlerimde de sezdim. İktidarın icraatını doğru ya da yanlış diye eleştirmek yerine “Bizimkilere söz söyletmeyiz. Vardır bir bildikleri” anlayışı daha egemen gibi.
Halk arasındaki bölünmüşlük daha keskinleşmiş sanki. Burası “cinnet” vatan… Nazım’ın “Memleketimi seviyorum” şiirinin ilk dörtlüğü ile bu haftaki muhabbetimizi bitirelim dostlar:
“Memleketimi seviyorum: Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım. Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.”
- ‘Universal Credit’ dedikleri ?
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec