Faruk Eskioğlu
Nasıl anlatsam, nereden başlasam bilmiyorum. Göçmenlere eşitlikçi politika izlediği için bizim toplumdaki sağcı, islamcıların bile desteklediği, üyesi olduğu hatta aktif politika yaptığı İşçi Partisi iktidara geldiği günden bu yana hayal kırıklığı yaratmayı sürdürüyor. Hele bir İçişleri Bakanı Shabana Mahmood var ki evlere şenlik. Pakistan kökenli, Birmingham’da doğumlu ve Suudi Arabistan’ın Taif kentinde yaşamışlığı olan Shabana Mahmood’un yaptıkları ve yapacaklarını düşündükçe tam ağaç ve balta hikayesi akıllara getiriyor. Hani ağaç baltaya demiş ya: Sen beni kesemezdin ama ne yapayım ki sapın benden… Shaban hanım yaptıkları yapacaklarının garantisi olarak bize açıktan “Bunlar daha iyi günleriniz” mesajı veriyor!
Bu hanımefendinin 17 Kasım itibarı ile kamuoyunun ve parlamentonun gündemine getirdiği Restoring Order and Control (Düzeni ve Kontrolü Yeniden Sağlamak) başlıklı tasarının içeriği tüyleri diken diken eden türden. Sadece kaçak yollarla değil yasal yollarla gelen göçmenlerin başına çorap örecek nitelikteki tasarı, vatandaşlık ve aile birleşimi hakkını elinden aldığı ilticacıların şimdi de serbestlik hakkına, yetmedi ellerindeki ziynet eşyalarına da el koymaya hazırlanıyor. “Oturum için daha adil bir düzen” adıyla başlatılan yeni süreçle otomatik yerleşim hakkı ortadan kaldırılıyor. Böylece oturumun kazanılacak bir ayrıcalık olduğu döneme geçiliyor.
Bu saçma sapan tasarı, aşırı sağın ve ırkçılığın 1970’li yıllardan bu yana en güçlü ve en saldırgan olduğu bir dönemde tartışmaya açılmasına karşın Muhafazakar iktidarlar tarafından bile hayata geçirilememişti. Şimdi göçmen kökenli bir İşçi Partili İçişleri Bakanı eliyle ete kemiğe bürünmek üzere.
KARŞI ÇIKANLAR VE SEVİNENLER
Hukukçular ve insan hakları savunucuları, hatta bazı İşçi Partili milletvekilleri bu tasarıyı “aşırı ve insanlık dışı” olarak tanımlıyor. Tasarıya sevinenler de var tabii. Reform UK’in tescilli faşisti Tommy Robinson memnuniyetini dile getirirken, Reform UK’in lideri Nigel Farage Mahmood’u partisine katılmaya davet etti.
İşçi Partisi’nin bu politikası yeni Nazistleri de cesaretlendiriyor haliyle! Bakın geçen Ekim’de Robinson’ın öncülüğünde 150 bin göçmen karşıtı, “Onları evlerine gönderin” sloganları ve ulusal bayraklarla Londra merkezindeki yürüyüşü hepimizi şok etmişti. İngiltere tarihindeki en büyük radikal sağ eylem bütün siyasi partilerin de dikkatini çekti. Bu arada Brexit’in gerçekleşmesine ön ayak olan aşırı sağcı Reform UK Partisi lideri Farage, iktidara geldiklerinde vatandaş olma hakkı veren uturum vizelerini kaldıracağını vaadetmesi de ulusal basında geniş yer buldu. Farage’ın incileri arasında 600 bin göçmene sınır dışı, yeni oturum vizeleri için 60 bin sterlin maaş şartı, NHS ve sosyal yardımlara erişimin yasaklanması ve ileri düzey İngilizce şartı da var…
EN KÖTÜSÜ: SESSİZ KALANLAR
Eğer bir haksızlığa karşı sessiz kalırsanız bu haksızlığı yapanın işine yarar. Lamı cimi yok arkadaş İşçi Partisi kuşların kanadını kırarken, yerdeki karıncaları ezerken sessiz kalmak bu ilkelliğe onay vermek demektir!
Göçmenlerin en çok oyunu alan bir partinin bu kadar göçmen karşıtı olması, göçmenleri, ırkçı ve faşistlerin hedefi haline getiren politikalar izlemesi sadece bizim toplumlarımız da değil tüm göçmen toplumlar tarafından kaygıyla izleniyor. Parlamentonun 650 milletvekilinin 401’i İşçi Partili, toplam 90 etnik kökenli göçmen milletvekilinin de 60’ı da İşçi Partili. En çok göçmen belediye başkanı İşçi Partili ki bunların arasında Londra Büyükşehir Belediye başkanı Sadık Kahan da var. En çok göçmen belediye meclis üyesi ve en çok göçmen üyesi olan parti de yine İşçi Partisi.
Ayrıca 2022 yerel seçimlerinde Londra’da yaklaşık 40 Türkçe konuşan meclis üyesi seçildi. Bu meclis üyeleri arasında farklı partilerden (Labour, Conservative, Liberal Democrat vb.) olanlar var haliyle. Londra’da seçilen Türk kökenli belediye meclis üyelerinin çoğunluğu 24 üye ile İşçi Partisi’nden olduğunu biliniyor.
SONUÇ
İşçi Partisi’nin bu göçmen karşıtı politikasına karşı “Ne oluyoruz yahu!” deyip meydan okuyan bizim toplumdan bir İşçi Partili meclis üyesi gördünüz mü? İkinci Dünya Savaşı’nda canla başla faşist Hitler’e karşı savaşan bu ülkede faşizm hortluyor. Neonaziler kendisine güle oynaya taban yapıyor ve bizimkiler de seyrediyor! Rezalet! Daha önce de yazmıştım ama yineliyorum: Geç olmadan “Bütün ülkenin göçmenleri birleşiniz!” diyorum. Bütün göçmenleri “Christmas arifesinde bir günlük genel greve!” çağırıyorum. Bakın görün grevden sonra göçmenlere “vurun abalıya” diyecek bir boşboğaz ortada kalır mı?
- Britanya vatandaşıyım diye güvenme!
- Ressam Cevdet Akman’ı tanıştırırım
- Londra’dan Fazıl Say geçti…
- 3 Aralık deyince…
- Londra’da ev almak için iyi bir zaman mı?
- Londra dünyanın en iyi şehri…
- Londra’dan iki cesur gazeteci geçti…
- Saygın şirketlerin “asgari ücret” entrikası
- İngiltere’deki Kıbrıslı Türk toplumu da KKTC seçimlerini heyecanla bekliyor
- İngiltere’deki devlet hastanelerinde yıldız dönemi…



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON




